İçinde Hd Bulunan Kelimeler



İçinde HD olan 27 kelime bulunuyor. İçerisinde HD geçen kelimeler ve kelime anlamları.

12 Harfli Kelimeler

VAHDETİVÜCUT36

11 Harfli Kelimeler

GAYRİMAHDUT25, KADEHDAŞLIK23

10 Harfli Kelimeler

VAHDANİYET24

9 Harfli Kelimeler

MÜSTAHDEM20, TEHDİTSİZ19, CEHDETMEK19, TEHDİTKAR15

8 Harfli Kelimeler

İSTİHDAF21, KADEHD19, CEHDETME18, İSTİHDAM16, TAHDİDAT16, AHDETMEK15, TEHDİTLİ14

7 Harfli Kelimeler

AHDETME14

6 Harfli Kelimeler

DEHDEH18, VAHDET18, MAHDUM15, MAHDUT14, RIHDAN13, TAHDİT12, TEHDİT12

5 Harfli Kelimeler

İHDAS12, MEHDİ12

4 Harfli Kelimeler

UHDE11, AHDİ10


AHDÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿahdī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Antlaşmaya göre olan, antlaşma gereği olan

UHDE (Kelime Kökeni: Arapça ʿuhde)


[isim] [eskimiş]
  • Birinin yapmakla yükümlü olduğu iş, görev

Ata Sözleri ve Deyimler

  • uhdesinden gelmek
  • uhdesinde olmak
  • uhdesine almak


TAHDİT (Kelime Kökeni: Arapça taḥdīd)


[isim]
  • Sınırlama, çevreleme, çevresini daraltma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tahdit etmek


TEHDİT (Kelime Kökeni: Arapça tehdīd)


[isim]
  • Gözdağı

    Bütün memurlar bu tehditlere gülüp geçiyorlardı. - Talât Halman

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tehdit etmek
  • tehdit savurmak


İHDAS (Kelime Kökeni: Arapça iḥdās̱)


[isim] [eskimiş]
  • Ortaya çıkarma, meydana getirme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ihdas etmek


MEHDİ (Kelime Kökeni: Arapça mehdī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Doğru yolda olan, hidayete ermiş olan

RIHDAN (Kelime Kökeni: Farsça rīgdān)


[isim] [eskimiş]
  • Yazı kurutmak için kullanılan özel kumun konduğu üzeri delikli kap

TEHDİTLİ


[sıfat]
  • Tehdidi bulunan

AHDETME


[isim]
  • Ahdetmek işi

MAHDUT (Kelime Kökeni: Arapça maḥdūd)


[sıfat] [eskimiş]
  • Çevrilmiş, sınırlanmış
[mecaz]
  • Dar, basit

    Heyhat, dedi, siz de mahdut fikirli bir muharrirmişsiniz! - Ömer Seyfettin


TEHDİTKÂR (Kelime Kökeni: Arapça tehdīd + Farsça -kār)


[sıfat]
  • Tehdit edici

    Dışarıda önce tehditkâr bir pembelik belirdi, ufak ufak akşam oluyor. - Attila İlhan


AHDETMEK (Kelime Kökeni: Arapça ʿahd + Türkçe etmek)


[-e]
  • Bir şeyi yapmak için kendi kendine söz vermek

    Daha İstanbul'da iken buna ahdetmiş, bu yolda ölümü göze alarak Anadolu'ya çıkmıştı. - Eflâtun Cem Güney


MAHDUM (Kelime Kökeni: Arapça maḫdūm)


[isim] [eskimiş]
  • Oğul(I)

    Fakat ne olmuşsa olmuş, geçen gün bizim mahdum top oynarken koca alameti devirmiş. - Haldun Taner


İSTİHDAM (Kelime Kökeni: Arapça istiḫdām)


[isim] [eskimiş]
  • Bir görevde, bir işte kullanma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • istihdam etmek


TAHDİDAT (Kelime Kökeni: Arapça taḥdīdāt)


[isim] [eskimiş]
  • Sınırlamalar, kısıntılar