İçinde Haya Bulunan Kelimeler



İçinde HAYA olan 30 kelime bulunuyor. İçerisinde HAYA geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Haya kelimesinin anlamı nedir? Haya ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

HAYALPERESTLİK25

13 Harfli Kelimeler

İNKİSARIHAYAL21

11 Harfli Kelimeler

HAYALPERVER27, HAYALPEREST22, SUKUTUHAYAL21, HAYATİYETLİ19

10 Harfli Kelimeler

HAYASIZLIK22, KAYDIHAYAT21, HAYALCİLİK19, HAYALLEMEK17

9 Harfli Kelimeler

ÖMRÜHAYAT24, HAYASIZCA23, HAYALHANE19, HAYATİYET17, HAYALLEME16

8 Harfli Kelimeler

HAYALBAZ19, ABIHAYAT17, BERHAYAT16

7 Harfli Kelimeler

HAYASIZ18, HAYALCİ16, ZİHAYAT16, HAYALAT13, HAYALEN13, HAYALET13, HAYALLİ13

6 Harfli Kelimeler

HAYA12, HAYA12

5 Harfli Kelimeler

HAYAL11, HAYAT11

4 Harfli Kelimeler

HAYA10


HAYA (Kelime Kökeni: Farsça ḫāye)


[isim] [anatomi]
  • Er bezi
[isim]
  • Utanma duygusu, utanç, utanma, sıkılma

HAYAL (Kelime Kökeni: Arapça ḫayāl)


[isim]
  • Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey, imge, hülya

    Mustafa Kemal hayallerin değil hakikatlerin adamı idi. - Falih Rıfkı Atay

[fizik]
  • Görüntü

    İnsanın aynadaki hayali.

[ruh bilimi]
  • İmge
[eskimiş]
  • Aydınlatılan bir perde arkasında deri veya kartondan yapılmış, hareket edebilen resimler ve bunlarla oynatılan oyun

    Hayal yani Karagöz oynatan bir sanatkârmış. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hayale dalmak
  • hayale kapılmak
  • hayal etmek
  • hayal gibi
  • hayalinden geçirmek
  • hayal kurmak
  • hayal olmak

Birleşik Kelimeler: hayal gücü, hayalhane, hayal kırıklığı, hayal meyal, hayal oyunu, ham hayal, inkisarıhayal, sukutuhayal


HAYAT (Kelime Kökeni: Arapça ḥayāt)


[isim]
  • Canlı, sağ olma durumu
[din bilgisi]
  • Yazgı

    Hayat onları bir türlü birleştirmedi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hayata atılmak
  • hayata bağlamak
  • hayata geçirmek
  • hayata gözlerini yummak (veya kapamak)
  • hayata küsmek
  • hayat geçirmek
  • hayatı cehennem etmek
  • hayatı kaymak
  • hayatına girmek
  • hayatından çıkarmak
  • hayatını (birine) borçlu olmak
  • hayatını kazanmak
  • hayatının baharında olmak
  • hayatının baharını yaşamak
  • hayatını yaşamak
  • hayat memat meselesi (yapmak veya olmak)
  • hayatta olmak
  • hayat vermek

Birleşik Kelimeler: hayat adamı, hayatağacı, hayat arkadaşı, hayat boyu, hayat dersi, hayat dolu, hayat düzeyi, hayat felsefesi, hayat hikâyesi, hayat kadını, hayat kavgası, hayat mücadelesi, hayat okulu, hayat öpücüğü, hayat öyküsü, hayat pahalılığı, hayat seviyesi, hayat sigortası, hayat standardı, hayat şartları, hayat tarzı, abıhayat, bitkisel hayat, kaydıhayat, lüks hayat, ömrühayat, özel hayat, sosyal hayat, aile hayatı, bohem hayatı, cehennem hayatı, çalışma hayatı, gece hayatı, iş hayatı, komün hayatı, yazı hayatı

[isim] [halk ağzında]
  • Genellikle köy ve kasaba evlerinde, üstü kapalı, bir veya birkaç yanı açık sofa

HAYALÎ (Kelime Kökeni: Arapça ḫayālī)


[sıfat]
  • Gerçekte var olmayan, gerçek olmayan, fantastik, ütopik
[isim]
  • Karagözcü

Birleşik Kelimeler: hayalî fener, hayalî ihracat


HAYATİ (Kelime Kökeni: Arapça ḥayātī)


[sıfat]
  • Hayatla ilgili
[mecaz]
  • Büyük önem taşıyan, önemli

    Bu kitapta toplanan yazıların bir kısmı bizim için hayati bir mesele olan demokrasi ile ilgilidir. - Mehmet Kaplan


HAYALAT (Kelime Kökeni: Arapça ḫayālāt)


[isim] [eskimiş]
  • Hayaller

    Boş laflarınla şairane hayalatımı dağıtıyorsun. - Ömer Seyfettin


HAYALEN (Kelime Kökeni: Arapça ḫayālen)


[zarf] [eskimiş]
  • Hayalî olarak

HAYALET (Kelime Kökeni: Arapça ḫayālet)


[isim]
  • Gerçekte var olmadığı hâlde bazen görüldüğü sanılan peri, hortlak vb. görüntüler

    Gözümün önünden durmaksızın geçen bir hayalet var. - Yusuf Ziya Ortaç

[mecaz]
  • Çok zayıf kimse

HAYALLİ


[sıfat]
  • Hayali olan

    Kısır hayalli bir adam olmama rağmen bu düşünce... - Reşat Nuri Güntekin


HAYALLEME


[isim]
  • Hayallemek işi

BERHAYAT (Kelime Kökeni: Farsça ber + Arapça ḥayāt)


[sıfat] [eskimiş]
  • Hayatta olan, canlı, yaşayan (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • berhayat olmak


HAYALCİ


[isim]
  • Bir şeyi gerçekleşmiş gibi kabul edip zihninde tasarlayan kimse, ütopist

    Beş yıllık plan hayalci olmadığımızı göstermektedir.

[sıfat]
  • Hayale kapılan, hayal kuran, hayalperest, hayalperver

    Bizim kız biraz hayalci, biraz romantik, biraz çokça duygun olsaydı belki başka şeyler de öğrenecekti. - Memduh Şevket Esendal


ZİHAYAT (Kelime Kökeni: Arapça ẕīḥayāt)


[sıfat] [eskimiş]
  • Canlı, neşeli, hayat dolu

    Fakat ben, bilakis o kadar zihayat, o kadar zinde ve faal idim ki... - Ömer Seyfettin


HAYALLEMEK


[-i]
  • Hayal etmek

    Asker kaçağı vatan hainlerinin keleş keleş sırıtan yüzlerini hayalliyordu. - Orhan Kemal


HAYATİYET (Kelime Kökeni: Arapça ḥayātiyyet)


[isim] [eskimiş]
  • Yaşama gücü, canlılık