İçinde Hara Bulunan Kelimeler



İçinde HARA olan 38 kelime bulunuyor. İçerisinde HARA geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hara kelimesinin anlamı nedir? Hara ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

BAHARATLANDIRMA25, HARARETLENDİRME22

13 Harfli Kelimeler

HARARETLENMEK18

12 Harfli Kelimeler

BAHARATÇILIK23, HARARETLENME17, HARARETLİLİK16

11 Harfli Kelimeler

HARAPLAŞMAK23, HARABATİLİK17

10 Harfli Kelimeler

HARAÇÇILIK22, HARAPLAŞMA22, BAHARATSIZ21

9 Harfli Kelimeler

BAHARATÇI19, HARAMZADE19, BAHARATLI16, HARABELİK15, HARAMİLİK14, HARARETLİ13

8 Harfli Kelimeler

HARAMSIZ18, HARAPLIK17, HARABATİ14, HARAKİRİ12

7 Harfli Kelimeler

HARAÇÇI18, HARAÇLI15, BAHARAT13, HARABAT13, HARARET11

6 Harfli Kelimeler

HARAŞO14, HARAZA13, HARABE12, HARA12, HARA11, HARANI11, HARARE10

5 Harfli Kelimeler

HARAP13, HARAÇ12, HARAM10, HARAR9

4 Harfli Kelimeler

HARA8


HARA (Kelime Kökeni: Fransızca haras)


[isim]
  • Atların yetiştirildiği ve bakımlarının yapıldığı, hayvanların rahatça hareket etmelerini sağlayan alanların bulunduğu tesis

    Karacabey harası.

[isim] [eskimiş]
  • Hare

HARAR (Kelime Kökeni: Arapça ḫarār)


[isim] [eskimiş]
  • Çoğu kıldan dokunmuş, büyük çuval

    Yedi harar malı bir seferde kamyona yükledi. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • harar gibi


HARAM (Kelime Kökeni: Arapça ḥarām)


[sıfat] [din bilgisi]
  • Din kurallarına aykırı olan, dinî bakımdan yasak olan, helal karşıtı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • harama uçkur çözmek
  • haram etmek
  • haramın temeli olmaz
  • haram olmak
  • haram olsun!
  • haram yemek

Birleşik Kelimeler: haram lokma, haram para, haramzade


HARARET (Kelime Kökeni: Arapça ḥarāret)


[isim]
  • Sıcaklık

    İspirto tatlı bir hararetle midesini alazladı. - Refik Halit Karay

[mecaz]
  • Coşkunluk, ateşlilik

    Onu bileğinden tutup çekerek hararetle kucaklamak ister gibi yaptı, - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hararet basmak
  • hararet kesmek (veya söndürmek)
  • hararet vermek


HARAMİ (Kelime Kökeni: Arapça ḥarāmī)


[isim] [eskimiş]
  • Hırsız, haydut, eşkıya

    Olur mu canım, bu kudurmuş, şehirde, bunca haraminin ortasında nasıl yalnız kalır Suat, nasıl bensiz yaşar! - Attila İlhan


HARANI


[isim] [halk ağzında]
  • Büyük tencere

HARAKİRİ (Kelime Kökeni: Japonca)


[isim]
  • Karnını bıçakla deşme yoluyla kendini öldürme

HARABE (Kelime Kökeni: Arapça ḫarābe)


[isim]
  • Yıkılmış veya yıkılmaya yüz tutmuş yapı, yıkı

    Cadde açılmadan evvel mutabıklarının harabeleriyle henüz bir duvarı duruyordu. - Asaf Halet Çelebi


HARABİ (Kelime Kökeni: Arapça ḫarābī)


[sıfat]
  • Meyhaneye giden, âlemci

    Ne harabiyim ne harabati / Kökü mazide olan atiyim - Yahya Kemal Beyatlı


HARAÇ (Kelime Kökeni: Arapça ḫarāc)


[isim]
  • Bir yerden, bir kimseden zorbalıkla alınan para
[tarih]
  • Osmanlı Devleti'nde Müslüman olmayanların devlete ödemekle yükümlü oldukları vergi
[tarih]
  • Osmanlı Türklerinde genellikle toprak sahiplerinden devletçe alınan vergi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • haraca bağlamak
  • haraca kesmek
  • haraç mezat satmak
  • haraç yemek (veya almak)


HARARETLİ


[sıfat]
  • Isısı, sıcaklığı fazla olan
[mecaz]
  • Coşkun, ateşli, canlı

    Biraz evvelki sükûtu şimdi hararetli bir sohbet takip ediyordu. - Hüseyin Cahit Yalçın


BAHARAT (Kelime Kökeni: Arapça bahārāt)


[isim]
  • Yiyecek ve içeceklere hoş koku ve tat vermek için kullanılan tarçın, karanfil, zencefil, karabiber vb. maddeler, bahar (II)

    Alttan alta, keskin bir baharat kokusu hissediliyor. - Attila İlhan


HARABAT (Kelime Kökeni: Arapça ḫarābāt)


[isim] [eskimiş]
  • Yıkıntılar, harabeler, viraneler
[edebiyat]
  • İçkili eğlence yeri, meyhane

HARAZA


[isim] [halk ağzında]
  • Kavga, gürültü, karışıklık

    Yine mi kavga erenler? Yine mi haraza? - Aka Gündüz

[mecaz]
  • Öfke, sinir
[isim] [halk ağzında]
  • Sığırın öd kesesinden çıkan taş

HARAP (Kelime Kökeni: Arapça ḫarāb)


[sıfat]
  • Bayındırlığı kalmamış, yıkılacak duruma gelmiş, yıkkın, viran

    Mezarlığın ortasında altı adet mermer sütunlu harap bir kümbet göze çarpar. - Sermet Muhtar Alus

[eskimiş]
  • Çok sarhoş
[mecaz]
  • Bitkin, yorgun, perişan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • harap düşmek
  • harap etmek
  • harap olmak