İçinde Hane Bulunan 7 Harfli Kelimeler



İçerisinde HANE olan 7 harfli 23 kelime bulunuyor. İçinde HANE olan 7 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hane ile başlayan 7 harfli kelimeler. hane ile biten 7 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

YAĞHANE20, GAZHANE18, ŞAPHANE18, CEPHANE18, BUZHANE17, FERHANE17, ŞİŞHANE17, TAVHANE17, ÇAYHANE16, TOPHANE16, KUŞHANE15, MUMHANE14, MEYHANE14, SÜTHANE14, BALHANE13, BERHANE13, HANEDAN13, HANENDE13, SALHANE12, HANELİK11, KALHANE11, KEHANET11, KERHANE11


HANELİK


[sıfat]
  • Herhangi bir sayıda evi olan, evlik

    Seksen hanelik köy.


KALHANE (Kelime Kökeni: Türkçe kal + Farsça ḫāne)


[isim] [eskimiş]
  • Kal (I) işi yapılan yer

KEHANET (Kelime Kökeni: Arapça kehānet)


[isim]
  • Bir olayın gerçekleşeceğini önceden bilme, kâhinlik, ön deyi, prediksiyon

    Peki, bu aynada beliren kehanetlerin bir bir gerçekleşmesine ne diyeceksin? - İhsan Oktay Anar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kehanette bulunmak


KERHANE (Kelime Kökeni: Farsça kār + ḫāne)


[isim] [eskimiş]
  • Genelev

    Hani ev bark, hani çoluk çocuk / Ne geçti elime bu hayatın / Meyhanesinde, kerhanesinde? - Cahit Sıtkı Tarancı


SALHANE (Kelime Kökeni: Arapça salḫ + Farsça ḫāne)


[isim] [eskimiş]
  • Kesimevi

    Şiir salhaneye merbut bir müessesedir ve içinde sakatattan yalnız kalp parçaları satılmaktadır. - Asaf Halet Çelebi


BALHANE (Kelime Kökeni: Türkçe bal + Farsça ḫāne)


[isim]
  • Bal süzme ve paketleme işlemlerinin yapıldığı yer

BERHANE (Kelime Kökeni: Farsça bār + ḫāne)


[sıfat] [eskimiş]
  • Yıkık dökük, kullanışsız ve büyük (ev)

    Pek büyük, pek berhane bir şeydir. - Salâh Birsel


HANEDAN (Kelime Kökeni: Farsça ḫānedān)


[isim] [tarih]
  • Hükümdar, devlet büyüğü vb. bir kişiye dayanan soy, büyük aile

    Hanedan prenslere dair başka hatıram yoktu. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat] [eskimiş]
  • Belli ve köklü bir soydan gelen, soylu

    Bu benim dediklerim kalantor, zengin, elleri açık, hanedan kişilerdi. - Haldun Taner

[sıfat] [eskimiş]
  • Konuksever

HANENDE (Kelime Kökeni: Farsça ḫvānende)


[isim] [eskimiş] [müzik]
  • Şarkıcı

    O hanende denilen yılışık boşboğaza ne diyeyim? - Sermet Muhtar Alus


MUMHANE (Kelime Kökeni: Farsça mūm + ḫāne)


[isim] [eskimiş]
  • Mum üretim yeri

MEYHANE (Kelime Kökeni: Farsça mey + ḫāne)


[isim]
  • İçki satılan ve içilen yer, içki yeri

    Meyhaneden çıktığında sarhoş kafayla bir esir gemisine binmiş, güvertede sızıp kalmıştı. - İhsan Oktay Anar

Birleşik Kelimeler: meyhane pilavı, meyhane tavuğu, koltuk meyhanesi, selatin meyhanesi


SÜTHANE (Kelime Kökeni: Türkçe süt + Farsça ḫāne)


[isim]
  • Süt ve süt ürünleri satılan yer

    Diyojen'le beraber oturduğu kulübesinden iki günde bir inip de eski dostu hemşehrisi Pandeli ustanın süthanesinde sabahları süt içerken rastlıyorum. - Sait Faik Abasıyanık


KUŞHANE (Kelime Kökeni: Türkçe kuş + Farsça ḫāne)


[isim] [eskimiş]
  • İçinde süs kuşları beslenilen ve üretilen küçük oda veya büyük kafes

ÇAYHANE (Kelime Kökeni: Türkçe çay + Farsça ḫāne)


[isim] [eskimiş]
  • Çayevi

TOPHANE (Kelime Kökeni: Türkçe top + Farsça ḫāne)


[isim] [tarih]
  • Top yapılan, top dökülen yer