İçinde Hal Bulunan 9 Harfli Kelimeler

İçerisinde HAL olan 9 harfli 31 kelime bulunuyor. İçinde HAL olan 9 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hal ile başlayan 9 harfli kelimeler. hal ile biten 9 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

HALİHAZIR21, MUHALEFET21, MİHALGAZİ21, ARZUHALCİ20, BEHEMEHAL20, HALICILIK19, HALİFELİK19, PAHALILIK19, HALKÇILIK18, PAHALANMA18, HALLEŞMEK17, HALSİZLİK17, HALLAÇLIK17, HALAYIKLI17, İTHALATÇI17, MUHALLEBİ17, MAHALLECE17, YUHALATMA17, YUHALANMA17, YUHALAMAK17, HALETİNEZ16, METHALDAR16, HALLOLMAK15, LİSANIHAL15, SİLAHALTI15, HALLENMEK14, HALLETMEK14, HALKALAMA14, HALELENME14, KARAHALLI14, MAHALLELİ14

HÂLLENMEK

[nesnesiz]
  • Yeni bir duruma girmek, değişmek

    Çisen çisen yağmur yağar çiçekler / Haziranda mavi nergis hâllenir - Âşık Ali İzzet

[-e] [argo]
  • Bir şeye karşı istek duymak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hâllenip küllenmek

HALLETMEK (Kelime Kökeni: Arapça ḥall + Türkçe etmek)

[-i]
  • Güç görünen bir olay veya duruma çözüm yolu bulmak

    Bir arkadaşa, sinema işlerinden anlayan bir arkadaşa bu konuşmayı anlattığım zaman o muammayı halletti. - Nazım Hikmet

[matematik]
  • Çözmek
[argo]
  • Cinsel ilişki kurmak
[halk ağzında]
  • Bir yemeği yenecek duruma getirmek

HALKALAMA

[isim]
  • Halkalamak işi

HALELENME

[isim]
  • Halelenmek işi

KARAHALLI

[isim]
  • Uşak iline bağlı ilçelerden biri

MAHALLELİ

[isim]
  • Aynı mahallede oturan kimselerin bütünü

    Şu evde ne zaman iki tel çalgı çalsak mahalleli söylemediğini bırakmıyor. - Peyami Safa

[sıfat]
  • Aynı mahalleden olan

HALLOLMAK (Kelime Kökeni: Arapça ḥall + Türkçe olmak)

[nesnesiz]
  • Çözümlenmek, sonuçlanmak

LİSANIHÂL (Kelime Kökeni: Arapça lisān + ḥāl)

[isim] [eskimiş]
  • Hâl diliyle, davranışla düşünce ve istenileni anlatma

SİLAHALTI

[isim] [askerlik]
  • Askerlik görevi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • silahaltına almak
  • silahaltında bulunmak

HÂLETİNEZ (Kelime Kökeni: Arapça ḥālet + nezʿ)

[isim] [eskimiş]
  • Nez hâli

METHALDAR (Kelime Kökeni: Arapça medḫal + Farsça -dār)

[sıfat] [eskimiş]
  • Bir işe karışmış olan, bir işte parmağı olan

HÂLLEŞMEK

[nesnesiz] [-le]
  • Karşılıklı dertlerini anlatmak, dertleşmek
[mecaz]
  • Bir şeyle yakından ilgilenmek

HÂLSİZLİK

[isim]
  • Hâlsiz olma durumu, bitkinlik, dermansızlık, takatsizlik

    Yalnız, yüzümün sarılığını, hâlsizliğimi babamdan nasıl saklayacağım? - Aka Gündüz

HALLAÇLIK

[isim]
  • Hallacın yaptığı iş, atımcılık

HALAYIKLI

[sıfat]
  • Halayığı olan

    Kırk halayıklı saray yavrularına kaç senedir boya fırçası dokunmadı. - Falih Rıfkı Atay