İçinde Fla Bulunan Kelimeler



İçinde FLA olan 96 kelime bulunuyor. İçerisinde FLA geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Fla ile başlayan kelimeler. Fla ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

ŞEFFAFLAŞTIRMAK41, VASIFLANDIRILMA34

14 Harfli Kelimeler

ŞEFFAFLAŞTIRMA40, VASIFLANDIRMAK32, SINIFLANDIRMAK27, SAFLAŞTIRILMAK27

13 Harfli Kelimeler

FOTOĞRAFLAMAK35, FİLOZOFLAŞMAK34, VASIFLANDIRMA31, PANTUFLACILIK29, SINIFLANDIRMA26, SAFLAŞTIRILMA26

12 Harfli Kelimeler

ŞEFFAFLAŞMAK37, FOTOĞRAFLAMA34, FİLOZOFLAŞMA33, ÇARŞAFLANMAK25, ÇARŞAFLATMAK25, SAFLAŞTIRMAK24, ENFLASYONİST23, FLAMANGİLLER23

11 Harfli Kelimeler

ŞEFFAFLAŞMA36, STAGFLASYON26, TUHAFLAŞMAK26, VASIFLANMAK26, HAYIFLANMAK25, ÇARŞAFLAMAK24, ÇARŞAFLANMA24, ÇARŞAFLATMA24, KİFAFLANMAK24, SINIFLAŞMAK24, ZAYIFLATMAK24, SAFLAŞTIRMA23, EFLATUNUMSU22, SINIFLANMAK21

10 Harfli Kelimeler

ZAYIFLAYIŞ28, PANTUFLACI25, TUHAFLAŞMA25, VASIFLANMA25, HAYIFLANMA24, ÇARŞAFLAMA23, KİFAFLANMA23, SINIFLAŞMA23, SINIFLANIŞ23, ZAYIFLATMA23, ZAYIFLAMAK23, PARAFLAMAK21, SINIFLANMA20, SINIFLAMAK20, ZARFLANMAK20, KILIFLAMAK19

9 Harfli Kelimeler

ZAYIFLAMA22, DEFLASYON21, KOFLAŞMAK20, PARAFLAMA20, SAFLAŞMAK20, ENFLASYON19, SINIFLAMA19, ZARFLAMAK19, ZARFLANMA19, KILIFLAMA18, FLAMANLAR16

8 Harfli Kelimeler

KAMUFLAJ25, FLAMİNGO20, PUFLAMAK20, KOFLAŞMA19, PANTUFLA19, SAFLAŞMA19, FLAMANCA18, ZARFLAMA18, FLAMENKO16, EFLATUNİ15, LAFLAMAK15

7 Harfli Kelimeler

PUFLAMA19, FLAMACI18, FLANDRA15, OFLAMAK15, UFLAMAK15, EFLATUN14, LAFLAMA14

6 Harfli Kelimeler

FLAŞÖR21, FLAVTA18, FLAMBE15, OFLAMA14, UFLAMA14, FLAMAN13, EFLA12, FLANEL12, TAFLAN12

5 Harfli Kelimeler

PUFLA16, İFLAH15, OFLAZ15, MUFLA13, FLAMA12, İFLAS12, EFLAK11

4 Harfli Kelimeler

FLAŞ13


EFLAK (Kelime Kökeni: Arapça eflāk)


[isim] [eskimiş]
  • Gökler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eflake ser çekmek


EFLÂNİ


[isim]
  • Karabük iline bağlı ilçelerden biri

FLANEL (Kelime Kökeni: Fransızca flanelle)


[isim]
  • Keten ve yünden dokunan kumaş

    Eve gelince sokak elbiselerini, yumuşak Fransız flanelinden yapılma ev elbiseleriyle değiştirirdi. - Cahit Uçuk


TAFLAN


[isim] [bitki bilimi]
  • Gülgillerden, 2-6 metre yüksekliğinde, kışın yapraklarını dökmeyen, çiçekleri salkım durumunda, beyaz veya yeşil olan, süs bitkisi olarak bahçelerde yetiştirilen küçük bir ağaç, karayemiş ağacı, karayemiş (Prunus laurocerasus)

    Şimdi İstanbul taklarının yeşil taflanları altından gaziler geçiyor. - Aka Gündüz


FLAMA (Kelime Kökeni: İtalyanca flemma)


[isim]
  • İşaret olarak veya çeşitli amaçlarla kullanılan küçük bayrak
[askerlik]
  • İki veya üç köşeli, küçük boyutlu bayrak

Birleşik Kelimeler: çatal flama


İFLAS (Kelime Kökeni: Arapça iflās)


[isim] [ticaret]
  • Borçlarını ödeyemediği mahkeme kararı ile tespit ve ilan olunan iş adamının durumu, batkı, batkınlık, müflislik

    Her gün küçük tüccarlardan birisi iflasa sürükleniyordu. - Necati Cumalı

[mecaz]
  • Yenilgiye uğrama, değerini yitirme
[mecaz]
  • İşlevini veya görevini yapamama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iflas bayrağını çekmek (veya borusunu çalmak)
  • iflas etmek

Birleşik Kelimeler: iflas davası, iflas masası, anlaşmalı iflas, dolanlı iflas, hileli iflas, rol iflası


FLAMAN (Kelime Kökeni: Fransızca flamand)


[isim]
  • Flandra ülkesi halkından veya bu halkın soyundan olan kimse

Birleşik Kelimeler: Flaman atı, Flaman kuşu


MUFLA (Kelime Kökeni: Fransızca moufle)


[isim] [kimya]
  • Cisimleri, aleve değdirmeden ateşin etkisine uğratmak için kullanılan büyük toprak kap

FLAŞ (Kelime Kökeni: Fransızca flash)


[isim]
  • Fotoğraf çekiminde ışık yeterli olmadığında bir görüntüyü net almak için kullanılan çok kısa süreli ve güçlü parıltı
[sıfat] [mecaz]
  • İletişimde üstünlüğü, önceliği olan, önemli (haber)
[sıfat] [mecaz]
  • Gösterişe, ilgiye düşkün
[sıfat] [mecaz]
  • Ünlü, gözde

    O günlerin şimdi çoğu unutulmuş flaş imzaları arasında bile ilgiyi hemen çeken iki şair. - Tomris Uyar

Birleşik Kelimeler: flaş conta, su altı flaşı


EFLATUN (Kelime Kökeni: Arapça eflāṭūn)


[isim]
  • Açık mor renk
[sıfat]
  • Bu renkte olan

LAFLAMA


[isim]
  • Laflamak işi

OFLAMA


[isim]
  • Oflamak işi

UFLAMA


[isim]
  • Uflamak işi

EFLATUNİ (Kelime Kökeni: Arapça eflāṭūnī)


[isim]
  • Eflatun rengi
[sıfat]
  • Bu renkte olan
[sıfat]
  • Platonik

    Kadını gayet ihtiyar bir adama nikâh ederler ve bu mecburi izdivaç tabiatıyla gayet eflatuni kalır. - Ömer Seyfettin


LAFLAMAK


[-le]
  • Konuşmak, sohbet etmek