İçinde Fak Bulunan Kelimeler



İçinde FAK olan 63 kelime bulunuyor. İçerisinde FAK geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Fak kelimesinin anlamı nedir? Fak ile başlayan kelimeler. Fak ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

MUVAFFAKİYETSİZ41

14 Harfli Kelimeler

MUVAFFAKİYETLİ36, FAKİRLEŞTİRMEK24

13 Harfli Kelimeler

MUVAFAKATNAME28, FAKİRLEŞTİRME23

12 Harfli Kelimeler

MUVAFFAKİYET34, FAKRUZARURET23, REFAKATÇİLİK21, NAFAKALANMAK19

11 Harfli Kelimeler

FAKİRLEŞMEK21, NAFAKALANMA18

10 Harfli Kelimeler

VEFAKARLIK23, NİFAKÇILIK21, FAKİRLEŞME20, YENİFAKILI20, FAKSLATMAK18

9 Harfli Kelimeler

MUVAFAKAT23, FAKİRHANE19, REFAKATÇİ18, FAKSİMİLE17, FAKSLAMAK17, FAKSLATMA17, FAKÜLTELİ17, İTTİFAKLA15

8 Harfli Kelimeler

MUVAFFAK28, FAKTİTİF20, FAKİRİZM18, FAKSLAMA16, AFAKİLİK14, FAKİRANE14, FAKİRLİK14

7 Harfli Kelimeler

VEFAKAR19, CEFAK19, HAFAKAN17, NİFAKÇI17, FAKİRCE16, CEFAKAR16, FAKÜLTE15, UFAKLIK15, KAFAKOL14, İRTİFAK13, İTTİFAK13, REFAKAT13

6 Harfli Kelimeler

FAKFON19, FAKTÖR18, UFAKÇA16, MUTFAK14, UFAKLI14, AFAKAN12, NAFAKA12

5 Harfli Kelimeler

FAKİH15, ŞAFAK14, FAKÜL13, AFAKİ11, FAKAT11, FAKİR11, İNFAK11, NİFAK11

4 Harfli Kelimeler

FAKS11, UFAK11, AFAK10, FAKR10

3 Harfli Kelimeler

FAK9


FAK (Kelime Kökeni: Arapça faḫḫ)


[isim] [eskimiş]
  • Tuzak, kapan

    İyi bir fakı olsa yine iş görebilirdi. - Orhan Kemal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • faka basmak


AFAK (Kelime Kökeni: Arapça āfāḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Ufuklar

    Garp'ın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar / Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var - Mehmet Akif Ersoy


FAKR (Kelime Kökeni: Arapça faḳr)


[isim] [eskimiş]
  • Yoksulluk, fukaralık

    Bu dakikadan itibaren önümüzde yürüyecek olan bu genç adam, azlıkla, fakr ile, mazlumluk ve mağlubiyetle ittifak etmişti. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

Birleşik Kelimeler: fakruzaruret


AFAKİ (Kelime Kökeni: Arapça āfāḳī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Gereksiz, önemsiz (söz)

    Biraz afaki sohbetten sonra oradan kalktık. - Ahmet Rasim


FAKAT (Kelime Kökeni: Arapça faḳaṭ)


[bağlaç]
  • Ancak, ama, lakin

    El fenerim de çantanın üstündeymiş sözde fakat göremiyorum. - Adalet Ağaoğlu


FAKİR (Kelime Kökeni: Arapça faḳīr)


[sıfat]
  • Geçimini güçlükle sağlayan, yoksul, fukara, zengin karşıtı

    En fakir köyler taştandır ve üstü kiremittir. - Falih Rıfkı Atay

[isim]
  • Hindistan'da yokluğa, eziyete kendini alıştırmış derviş
[mecaz]
  • Zavallı, kimsesiz

    Hey gidi kahpe felek, gençliklerine doymadan gitti fakirler. - Haldun Taner

[isim] [eskimiş] [mecaz]
  • Kişinin alçak gönüllülük göstermek için kendisine verdiği san

    Fakir dün ziyaretinize geldimse de bulamadım. - Şemseddin Sami

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fakir düşmek
  • fakir tavuğu tek tek yumurtlar

Birleşik Kelimeler: fakir cevher, fakir fukara, fakirhane


İNFAK (Kelime Kökeni: Arapça infāḳ)


[isim] [hukuk]
  • Nafaka verip bir kimsenin geçimini sağlama

NİFAK (Kelime Kökeni: Arapça nifāḳ)


[isim]
  • Geçimsizlik, anlaşmazlık, ara bozuculuk

    Nifak unsurları her ikisinin iyi niyetlerinden yavaş yavaş, sinsi sinsi kendi çıkarlarına yararlanmasını bilecekti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nifak sokmak

Birleşik Kelimeler: nifak tohumu


FAKS (Kelime Kökeni: İngilizce fax)


[isim]
  • Belgegeçer

UFAK


[sıfat]
  • Boyutları normalden küçük

    Ufak ev.

[mecaz]
  • Önemsiz, çok az

    Ufak bir ameliyatla yüzük kesilip alındı. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ufak at da civcivler yesin

Birleşik Kelimeler: ufak çapta, ufak para, ufak tefek, ufak ufak, ufaktan ufağa, ufaktan ufaktan, ekmek ufağı


AFAKAN (Kelime Kökeni: Arapça ḫafaḳān)


[isim]
  • Hafakan

NAFAKA (Kelime Kökeni: Arapça nafaḳa)


[isim]
  • Geçinmek için gerekli olan şeylerin bütünü, geçimlik

    Çoluk çocuğunun nafakası için geceli gündüzlü örs başından ayrılmayan demirciyi göreyim, dedim, bir gün. - Necip Fazıl Kısakürek

[hukuk]
  • Birinin geçindirmekle yükümlü bulunduğu kimselere, mahkeme kararıyla bağlanan aylık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nafaka bağlanmak
  • nafaka sağlamak


İRTİFAK (Kelime Kökeni: Arapça irtifāḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Dayanma

Birleşik Kelimeler: irtifak hakkı, kat irtifakı


İTTİFAK (Kelime Kökeni: Arapça ittifāḳ)


[isim]
  • Anlaşma, uyuşma, bağlaşma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ittifak etmek


REFAKAT (Kelime Kökeni: Arapça refāḳat)


[isim]
  • Arkadaşlık etme, birlikte bulunma

    Nice yıllar devam eden bir refakatin hatırası bundan mı ibaretti? - Abdülhak Şinasi Hisar

[müzik]
  • Eşlik etme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • refakat etmek