İçinde Epe Bulunan Kelimeler



İçinde EPE olan 79 kelime bulunuyor. İçerisinde EPE geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Epe kelimesinin anlamı nedir? Epe ile başlayan kelimeler. Epe ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

GEPEGENCECİK30, TEPELEMESİNE18

11 Harfli Kelimeler

ÇEPELLENMEK19, SEPETLENMEK17, KEPEKLENMEK16

10 Harfli Kelimeler

TEPEGÖZLER27, GÜRGENTEPE24, REPERTUVAR21, SEPETKULPU21, ÇEPELLEMEK18, ÇEPELLENME18, SEPETÇİLİK18, ÇEPELLİLİK17, KEPEKÇİLİK17, SEPETLEMEK16, SEPETLENME16, KEPEKLENME15, TEPELETMEK15, TEPELENMEK15

9 Harfli Kelimeler

ÇEPEÇEVRE25, SAVAŞTEPE23, AYDINTEPE18, KIZILTEPE18, PEPELEMEK18, PEPEMELİK18, ÇEPELLEME17, SÜNEPELİK16, SEPETLEME15, SEPELEMEK15, TEPELETME14, TEPELENME14, TEPELEMEK14, TEPETAKLA13

8 Harfli Kelimeler

GEPEGENÇ23, ÇEPELSİZ19, ÇEPERSİZ19, TEPEBAŞI18, PEPELEME17, SEPETSİZ17, TEPEÜSTÜ17, KEPEKSİZ16, SEPELEME14, SEPETLİK13, TEPELEME13

7 Harfli Kelimeler

TEPEGÖZ24, BOZTEPE17, EPEYİCE16, PEPELİK15, SEPETÇİ15, TEPESİZ15, ÇEPERLİ14, ÇEPELLİ14, KEPEKÇİ14, TEPECİK14, YEPELEK13, MALTEPE12, SEPETLİ12, KEPEKLİ11, KEPENEK11, TEPELİK11

6 Harfli Kelimeler

EPEYCE15, PEPEME15, SÜNEPE13, KANEPE10, KEPENK10, TEPE10

5 Harfli Kelimeler

ÇEPEZ15, ÇEPEL12, ÇEPER12, KEPEZ12, EPE11, SEPET10, SEPEK10, KEPEK9

4 Harfli Kelimeler

PEPE12, EPEY10, EPER8, TEPE8

3 Harfli Kelimeler

EPE7


EPE (Kelime Kökeni: Fransızca épée)


[isim] [spor]
  • Delici kılıç

EPER


[isim]
  • Işığa karşı bakıldığında kâğıt tabakasının yapısal görünümü

TEPE


[isim]
  • Bir şeyin en üstteki bölümü

    Pencere önünde dimdik durmuş, kocaman ağaçların tepesine bakıyordunuz. - Sait Faik Abasıyanık

[teklifsiz konuşmada]
  • Birinin yanı başı, baş ucu

    Tepemde durup canımı sıktı.

[anatomi]
  • Başın üst, kafatasının iki kulak arasında kalan bölümü

    Güneş sanki yalnız sizin tepenize ışık ve sıcaklık aksettirmeye çalışıyor. - Refik Halit Karay

[coğrafya]
  • Yüksekliği genellikle birkaç yüz metreyi geçmeyen, çok kez tek başına, yamaçları yatık yer biçimi

    Derenin sağ tarafında yükselen tepenin yamaçları daha hafif eğimli, daha genişti. - Necati Cumalı

[matematik]
  • Çokgende veya çok yüzlüde köşelerden her biri
[matematik]
  • İkizkenar bir üçgende eşit kenarların kesişme noktası
[matematik]
  • Bakışım ekseni bulunan bir eğrinin veya yüzeyin bu eksenle kesişme noktalarından her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tepeden bakmak
  • tepesi atmak
  • tepesinde bitmek
  • tepesinde değirmen çevirmek
  • tepesinde havan dövmek
  • tepesinden kaynar sular dökülmek
  • tepesine binmek (veya çıkmak)
  • tepesine dikilmek
  • tepesinin tası atmak
  • tepesi üstü

Birleşik Kelimeler: tepe açısı, tepe aşağı, tepebaşı, Tepebaşı, tepe camı, tepegöz, tepegözler, tepe lambası, tepetakla, tepe tomurcuğu, tepeüstü, tepe üstü, tepeden ayağa, tepeden inme, tepeden tırnağa, ada tepe, dere tepe, tanık tepe, dalga tepesi, hacet tepesi


KEPEK


[isim]
  • Un elendikten sonra, elek üstünde kalan kabuk kırıntıları
[tıp]
  • Bazı deri hastalıklarında deriden dökülen parçacıklar

KANEPE (Kelime Kökeni: Fransızca canapé)


[isim]
  • Birkaç kişinin oturabileceği genişlikte koltuk, çekyat

    Bulunduğum kanepeye bir ihtiyarın gelip oturmuş olduğunu neden sonra fark ettim. - Kemal Bilbaşar

[isim]
  • Genellikle çay ve kokteyller için hazırlanan, peynir, sucuk, salam vb. şeylerle süslenen çok küçük ekmek

KEPENK


[isim]
  • İş yeri, pencere, kapı vb. yerleri kapamak için kullanılan, türlü biçimlerde sac levha, demir veya tahta kanat

    Akşamüstü, bütün kepenkler indikten sonra sokağa çıktık. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kepenk kapatmak
  • kepenkleri indirmek


TEPELİ


[sıfat]
  • Tepesi olan

    Tepeli arazi.

Birleşik Kelimeler: tepeli akbaba, tepeli bülbül, tepeli dalgıç, tepeli deve kuşu, tepeli horoz, tepeli köstebek, tepeli patka, tepeli tarla kuşu, tepeli tavuk, tepeli toygar


SEPET (Kelime Kökeni: Farsça seped)


[isim]
  • Saz, kamış, ince dal veya tellerden hasır biçiminde örülerek yapılan, genellikle sapı olan, yiyecek ve eşya taşımak için kullanılan kap
[sıfat]
  • Bu kabın aldığı ölçüde

    Oluğun altına bir sepet iri, olgun, renkli şeftali koymuşlar. - Refik Halit Karay

[sıfat]
  • Bu kap biçiminde örülerek yapılmış

    Sepet sandık. Sepet araba.

[denizcilik]
  • Sazdan örülmüş balık kapanı
[spor]
  • Basketbolda sayı kazanmak için, içine top atılmaya çalışılan demir çembere geçirilmiş altı açık ağ

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sepet havası çalmak
  • sepette pamuğu olmamak

Birleşik Kelimeler: sepet kafalı, sepetkulpu, sepet sandık, sepet topu, sandık sepet, senet sepet, sürü sepet, çamaşır sepeti, çöp sepeti, dalyan sepeti, Karamürsel sepeti


SEPEK


[isim] [halk ağzında]
  • Değirmen taşının ekseni

EPEY


[zarf]
  • Az denmeyecek kadar, oldukça, hayli, epeyi, epeyce, epeyice

    Epey yürüdü ve üç sokak daha değiştirdi. - Tarık Buğra


KEPEKLİ


[sıfat]
  • İçinde kepeği olan

    Kepekli un. Kepekli ekmek.


KEPENEK


[isim]
  • Çobanların omuzlarına aldıkları dikişsiz, kolsuz, keçeden üstlük, aba (II)

    Bu acayip meskeninde yaz kış kalın kepeneğe sarılmış otururdu. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kepenek altında er yatar

Birleşik Kelimeler: örme kepenek

[isim] [halk ağzında]
  • Pervane

TEPELİK


[sıfat]
  • Tepesi çok olan (yer)
[isim]
  • Bir yapının veya bir mobilyanın en yukarısına süs olarak yapılan bölüm
[isim]
  • Anadolu'da köylü kadınların kullandıkları, altın ve gümüş paralarla, bazı değerli taşlarla süslü başlık
[isim]
  • Sorguç

EPEYİ


[zarf]
  • Epey

MALTEPE


[isim]
  • İstanbul iline bağlı ilçelerden biri