İçinde Emir Bulunan Kelimeler



İçinde EMİR olan 63 kelime bulunuyor. İçerisinde EMİR geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Emir kelimesinin anlamı nedir? Emir ile başlayan kelimeler. Emir ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

DEMİRLEYEBİLMEK23

14 Harfli Kelimeler

DEMİRLEYEBİLME22

13 Harfli Kelimeler

DEMİRLETİLMEK17

12 Harfli Kelimeler

DEMİRLEBLEBİ19, DEMİRLETİLME16

11 Harfli Kelimeler

EVVELEMİRDE26, DEMİRSİZLİK18, DEMİRLEŞMEK18, KEMİRGENLER16, MÜSTEMİRREN16, DEMİRLETMEK15, DEMİRLENMEK15, KEMİRİCİLİK15, KEMİRİCİLER15

10 Harfli Kelimeler

DEMİRPERDE19, DEMİRHİNDİ19, DEMİRLEYİŞ18, DEMİRLEŞME17, DEMİRKAZIK17, DEMİRKAPAN17, DEMİRCİLİK16, DEMİRLETME14, DEMİRLENME14, DEMİRLEMEK14, EMİRBERLİK13, KEMİRİLMEK12

9 Harfli Kelimeler

GÖZDEMİRİ25, DEMİRİMSİ14, DEMİRLEME13, SEMİRTMEK12, KEMİRİLME11

8 Harfli Kelimeler

DEMİRÖZÜ22, DEMİRKÖY19, DEMİRBAŞ16, EMİRGAZİ16, GAZİEMİR16, DEMİRSİZ15, DEMİRCİK14, SEMİRGİN14, KEMİRGEN13, KEMİRCİK12, KEMİRİCİ12, KEMİRDEK11, SEMİRMEK11, SEMİRTME11, EMİRNAME10, KEMİRMEK10

7 Harfli Kelimeler

EMİRDAĞ17, İĞDEMİR17, DEMİR13, AYDEMİR12, DEMİR11, EMİRCİK11, KEMİRİŞ11, BELEMİR10, DEMİR10, EMİRBER10, SEMİRME10, KEMİRME9, EMİRLİK8

6 Harfli Kelimeler

DEMİRİ9

5 Harfli Kelimeler

DEMİR8

4 Harfli Kelimeler

EMİR5


EMİR (Kelime Kökeni: Arapça emr)


[isim]
  • Buyruk, komut, talimat, ferman
[bitki bilimi]
  • Orta Anadolu'da şarap yapımı için üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli, kısa ve karışık budanan bir tür üzüm

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emir almak
  • emir altına almak
  • emir vermek
  • emrine girmek
  • emrine vermek

Birleşik Kelimeler: emir cümlesi, emir eri, emir kipi, emir kulu, emir komuta zinciri, emirname, emir subayı, emretmek, emreylemek, emrihak, emrivaki, emre muharrer senet, yazılı emir, evvelemirde, arama emri, ita emri, ödeme emri, ölüm emri, tediye emri, verile emri

[isim]
  • Araplarda ve bazı Müslüman ülkelerde bir kavim, şehir veya ülkenin başı

EMÎRLİK


[isim]
  • Beylik

DEMİR


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 26, atom ağırlığı 55,847, yoğunluğu 7,8 olan, 1510 °C'de eriyen, mavimtırak esmer renkte, özellikle çelik, döküm ve alaşımlar durumunda sanayide kullanılmaya en elverişli element (simgesi Fe)
[sıfat]
  • Bu elementten yapılmış

    Hemşiresiyle rıhtımın kenarındaki demir kanepeye oturdular. - Peyami Safa

[sıfat] [mecaz]
  • Güçlü, kuvvetli, sert

    O kadar çabuk uyanmıştı ki kalbinin demir bir elle sıkıldığını duydu. - Sait Faik Abasıyanık

[denizcilik]
  • Çıpa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • demir almak
  • demir atmak
  • demire vurmak
  • demir gibi
  • demir ıslanmaz, deli uslanmaz
  • demir nemden, insan gamdan çürür
  • demir taramak
  • demir tavında dövülür
  • demir üzerinde

Birleşik Kelimeler: demir ağacı, demirbaş, demir bilek, demir boku, demir dikeni, demir hat, demirhindi, demirkapan, demir kapı, Demirkazık, demir kırı, demir leblebi, demir oksit, demir para, demir pası, Demirperde, demir perde, demir rengi, demir resmi, demir sülfat, demir yeri, demir yolcu, demir yolu, demir yumruk, ak demir, aydemir, çekme demir, çifte demir, çubuk demir, delikli demir, dişi demir, dökme demir, erkek demir, hasır demir, iğdemir, kütük demir, nervürlü demir, buz demiri, gözdemiri, ızgara demiri, kol demiri, köşe demiri, kulak demiri, L demiri, özek demiri, saban demiri, topuk demiri


KEMİRME


[isim]
  • Kemirmek işi

    Toprak suyu, susuzluk bizleri kemirmede / Gitgide engin deniz bir çanağa girmede - Faruk Nafiz Çamlıbel


DEMİRÎ (Kelime Kökeni: Türkçe demir + Arapça -ī)


[isim] [eskimiş]
  • Gri
[sıfat]
  • Bu renkte olan

EMİRNAME (Kelime Kökeni: Arapça emr + Farsça nāme)


[isim] [eskimiş]
  • Yazılı buyruk

    Kaptanlar böyle bir seyahate çıkmak için bir de emirname istiyorlardı. - Feridun Fazıl Tülbentçi


KEMİRMEK


[-i]
  • Sert bir şeyi dişleriyle azar azar koparmak

    Sarmaşığın dibini biri beyaz, diğeri kara iki fare kemirip durmaktadır. - Asaf Halet Çelebi


BELEMİR


[isim] [bitki bilimi]
  • Mavikantaron

DEMİRLİ


[sıfat]
  • İçinde metal veya karışım durumunda demir bulunan

    Demirli sular. Demirli ilaçlar.

[mecaz]
  • Bağlanıp kalmış

    Ali Bey İstanbul'da demirli bir hayat temposuna bağlı kalan tek insan gibi görünüyordu. - Halide Edip Adıvar

[denizcilik]
  • Demir atmış (gemi)
[zarf]
  • Demir atmış bir biçimde

    Her sabah, şimdi limanda demirli duran bu gemide uyanacaklardı. - Halikarnas Balıkçısı

Birleşik Kelimeler: demirli beton


EMİRBER (Kelime Kökeni: Arapça emr + Farsça -ber)


[isim] [eskimiş] [askerlik]
  • Emir eri

    Paşa o gün konuşmasına başlamazdan önce emirberlerine gene iki kahve emretti. - Ruşen Eşref Ünaydın


SEMİRME


[isim]
  • Semiz duruma gelme

    Ben burada fena hâlde semirmeye başladım. - Burhan Felek


KEMİRİLME


[isim]
  • Kemirilmek işi

KEMİRDEK


[isim] [halk ağzında]
  • Kuyruğun iskeleti

SEMİRMEK


[nesnesiz]
  • Besili, yağlı bir duruma gelmek, semizlemek, şişmanlamak

SEMİRTME


[isim]
  • Semirtmek işi