İçinde Emik Bulunan Kelimeler



İçinde EMİK olan 21 kelime bulunuyor. İçerisinde EMİK geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Emik kelimesinin anlamı nedir? Emik ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

KEMİKLEŞTİRMEK19

13 Harfli Kelimeler

KEMİKLEŞTİRME18

12 Harfli Kelimeler

POLEMİKÇİLİK21

11 Harfli Kelimeler

KEMİKSİZLİK16, KEMİKLEŞMEK16

10 Harfli Kelimeler

KEMİKLEŞME15

9 Harfli Kelimeler

POLEMİKÇİ18

8 Harfli Kelimeler

ÇİĞNEMİK19, EPİDEMİK15, KEMİKSİZ13, KEMİKÇİK12, AKADEMİK11, SİSTEMİK11

7 Harfli Kelimeler

POLEMİK13, ENDEMİK10, KEMİK9, KEMİK8

6 Harfli Kelimeler

ÜREMİK9, ANEMİK7

5 Harfli Kelimeler

KEMİK6

4 Harfli Kelimeler

EMİK5


EMİK


[isim] [halk ağzında]
  • Emmekten çürüyen yer, emme izi

KEMİK


[isim] [anatomi]
  • İnsanın ve omurgalı hayvanların çatısını oluşturan türlü biçimdeki sert organların genel adı

    Kemikten bir tahta gibi gıcırdayarak Nihat yerinden kalktı. - Peyami Safa

[sıfat]
  • Bu sert organdan yapılmış

    Kemik tarak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kemiğine (veya kemiklerine) kadar
  • kemiğini kurutmak
  • kemik atmak
  • kemik gibi
  • kemiklerini kırmak
  • kemikleri sayılmak
  • kemikleri sızlamak

Birleşik Kelimeler: kemik bilimi, kemik doku, kemik erimesi, kemik rengi, kemik veremi, kemik yalayıcı, kemik zarı, kuru kemik, tırnaksı kemik, aşık kemiği, atlas kemiği, baldır kemiği, belkemiği, bel kemiği, çekiç kemiği, dirsek kemiği, diz kapağı kemiği, elmacık kemiği, göğüs kemiği, gözyaşı kemiği, incik kemiği, kalbur kemiği, kalça kemiği, kamış kemiği, karaca kemiği, kaval kemiği, kol kemiği, köprücük kemiği, kuyruk kemiği, kuyruk sokumu kemiği, kürek kemiği, lades kemiği, mercimek kemiği, oynak kemiği, ön kol kemiği, örs kemiği, pazı kemiği, saban kemiği, sağrı kemiği, tarak kemiği, tırnak kemiği, topuk kemiği, uyluk kemiği, üzengi kemiği, yılankemiği


ANEMİK (Kelime Kökeni: Fransızca anémique)


[sıfat] [tıp]
  • Kansız

    Kafa işlerimizin anemik bir soluklukta oluşunda yemeğe düşkünlüğümüzün rolü sanıldığından daha fazladır. - Haldun Taner


KEMİKLİ


[sıfat]
  • Kemiği olan

    Zaten uzun boylu, iri kemikli olan Meryem, her geçen gün biraz daha kilo alıp irileşirken Musa yanlış programda yıkanmış el örgüsü kazak gibi çekivermişti. - Elif Şafak

[mecaz]
  • Çok zayıf, sıska

    Kuru, kemikli yüzü solgun, duruşu ciddi, kara gözleri kindardı. - Kerim Korcan

Birleşik Kelimeler: kemikli balıklar


KEMİKSİ


[sıfat]
  • Kemiği andıran, kemiğe benzeyen, kemik gibi, kemiğimsi

Birleşik Kelimeler: kemiksi bölge


ÜREMİK (Kelime Kökeni: Fransızca urémique)


[sıfat]
  • Üremiyle ilgili olan

ENDEMİK (Kelime Kökeni: Fransızca endémique)


[sıfat] [bitki bilimi]
  • Sadece bir bölgede yetişen veya yaşayan (bitki, hayvan)
[tıp]
  • Belli bir bölgede salgın olmaksızın sık görülen (hastalık)

AKADEMİK (Kelime Kökeni: Fransızca académique)


[sıfat]
  • Akademi ile ilgili olan

SİSTEMİK (Kelime Kökeni: Fransızca systémique)


[sıfat]
  • Sayısal ve ekonomik konulara belli sistemler çerçevesinde bakan

KEMİKÇİK


[isim] [anatomi]
  • Küçük kemik

KEMİKSİZ


[sıfat]
  • Kemiği olmayan, kemiği ayrılmış

    Onları bir başka küreden inmiş etsiz, kemiksiz, şeffaf birtakım varlıklar zannedeceksiniz. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]
  • Kesin, net, açık
[zarf] [mecaz]
  • Ara vermeksizin

POLEMİK (Kelime Kökeni: Fransızca polémique)


[isim]
  • Söz dalaşı

    Ödüller, sataşmalar, polemikler tek yankılanma yolu olup çıktı. - Adalet Ağaoğlu

[edebiyat]
  • Kalem kavgası

    Kavgalarım, edebiyat polemiğinin en canlı örnekleriydi o zaman. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • polemiğe girmek (veya girişmek)
  • polemiğe kaçmak


KEMİKLEŞME


[isim]
  • Kemikleşmek işi

EPİDEMİK (Kelime Kökeni: Fransızca épidémique)


[sıfat]
  • Salgın hastalıkla ilgili

KEMİKSİZLİK


[isim]
  • Kemiksiz olma durumu