İçinde Elm Bulunan Kelimeler



İçinde ELM olan 105 kelime bulunuyor. İçerisinde ELM geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Elm ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

ÇELMELEYEBİLMEK24

14 Harfli Kelimeler

ÇELMELEYEBİLME23

13 Harfli Kelimeler

BASÜBADELMEVT29, HELMİNTOLOJİK29, ALIŞILAGELMEK23, BEYNELMİLELCİ21

12 Harfli Kelimeler

HELMİNTOLOJİ28, ALIŞILAGELME22, BİLİNEGELMEK19

11 Harfli Kelimeler

ALIŞAGELMEK20, HELMELEŞMEK20, BİLİNEGELME18, HELMELENMEK17, BEYNELMİLEL16, ÇELMELENMEK16, KABLELMİLAT14

10 Harfli Kelimeler

DEVEELMASI21, ALIŞAGELME19, ÇIKAGELMEK19, ÇELMELEYİŞ19, HELMELEŞME19, SÜREGELMEK18, ÇELMELENİŞ17, ADEMELMASI16, ELMASTIRAŞ16, HELMELENME16, ÇELMELENME15, ÇELMELEMEK15

9 Harfli Kelimeler

VAZGELMEK23, ÇIKAGELME18, YÖNELMELİ18, GENCELMEK17, SÜREGELME17, EŞELMOBİL16, DİNCELMEK15, ELMACILIK15, ELMASIMSI15, KIZILELMA15, OLAGELMEK15, YÜKSELMEK15, ÇELMELEME14, TÜMSELMEK14, SEYRELMEK13, SERTELMEK11

8 Harfli Kelimeler

VAZGELME22, ÇÖMELMEK19, ÇÖKELMEK18, DÖNELMEK17, YÖNELMEK17, BELMOPAN16, DÜZELMEK16, GENCELME16, YÜCELMEK16, KÖRELMEK15, DİNCELME14, OLAGELME14, YÜKSELME14, GENELMEK13, TÜMSELME13, TELMİHEN13, ELMASİYE12, İNCELMEK12, SEYRELME12, ŞENELMEK12
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

ÇÖMELME18, ÇÖKELME17, ELMADAĞ17, DÖNELME16, YÖNELME16, DÜZELME15, YÜCELME15, ÇELMECE14, KÖRELME14, ELMABAŞ13, ELMACIK12, GENELME12, HELMELİ12, ELMASIM11, ELMAMSI11, İNCELME11, ŞENELME11, DİNELME10, DİKELME10, ELMASLI10
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

GELMİÇ14, ELMACI11, GELMEK11, TELMİH11, ÇELMEK10, ÇELMİK10, DELMEK9, YELMEK9, ELMALI8

5 Harfli Kelimeler

GELME10, HELME10, ÇELME9, DELME8, YELME8, ELMAS7, ELMEK6

4 Harfli Kelimeler

ELMA5


ELMA


[isim] [bitki bilimi]
  • Gülgillerden, çiçekleri pembe veya beyaz bir ağaç (Pirus malus)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elma da alma da demesini biliriz
  • elma gibi
  • elmanın dibi göl, armudun dibi yol
  • elmayı çayıra, armudu bayıra

Birleşik Kelimeler: elmabaş, elma çayı, elma hoşafı, elma kompostosu, elma sirkesi, elma suyu, elma şarabı, elma şekeri, elma şurubu, elma yanaklı, acı elma, çürük elma, ekşi elma, Kızılelma, âdemelması, Amasya elması, Amerikan elması, dağ elması, deveelması, ferik elması, fil elması, Japon elması, kabak elması, kiraz elması, misket elması, pamuk elması, şeytan elması, yer elması


ELMEK (Kelime Kökeni: (elektronik mektup'tan))


[isim] [bilişim]
  • Elektronik posta

ELMAS (Kelime Kökeni: Arapça elmās)


[isim]
  • Yerin derinliklerinde bulunan, billurlaşmış arı karbon
[sıfat]
  • Bu taşlarla yapılmış

    Elim değmişken elmas kılıcımla canını cehenneme yollayayım. - Turan Oflazoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elmas gibi

Birleşik Kelimeler: elmastıraş, kara elmas, camcı elması


ELMALI


[isim]
  • Antalya iline bağlı ilçelerden biri

DELME


[isim]
  • Delmek işi
[sıfat]
  • Delinerek yapılmış
[halk ağzında]
  • Yelek

YELME


[isim]
  • Yelmek işi

DELMEK


[-i]
  • Delik açmak, delik duruma getirmek

    Taşın göze dokunmadığını ve bir parmak aşağıda yanağı deldiğini gördü. - Peyami Safa

[mecaz]
  • İncitmek, kırmak

Birleşik Kelimeler: ciğerdeldi, ağaçdelen, gökdelen, kardelen, kargadelen, zindandelen


YELMEK


[-e] [halk ağzında]
  • Aceleyle, telaşlı bir biçimde koşmak

ÇELME


[isim]
  • Çelmek işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çelme atmak (veya takmak veya vurmak)


DİNELME


[isim]
  • Dinelmek işi

DİKELME


[isim]
  • Dikelmek işi

ELMASLI


[sıfat]
  • Elmas takmış olan

    Zenginliğe doğru kendimde bir yakınlaşma duyar, elmaslı, kürklü kadınlara sokulmak isterdim. - Refik Halit Karay


ÇELMEK


[-i]
  • Ayak uzatarak birisini düşürmek
[spor]
  • Topa gidiş yönünü değiştirecek biçimde vurmak
[mecaz]
  • Kendi yanına çekmek, beğenisini, sevgisini kazanmak

    Gönlümü çelen bir söz söyle.

[mecaz]
  • Düşünce ve davranış birbirini tutmamak, birbirine ters düşmek

    Bu sözünüz deminkini çeliyor.


ÇELMİK


[isim] [halk ağzında]
  • Buğday ve başakla karışık iri saman

GELME


[isim]
  • Gelmek işi

    Ne söylense duyulur bir ürperme sesinde / Neden hayır olmasın üç beyin gelmesinde - Faruk Nafiz Çamlıbel

[sıfat]
  • Gelmiş olan

    Avrupa'dan gelme bir televizyon.

[sıfat]
  • Yetişme

    İyi aileden gelme çocuk.

[fizik]
  • Bir ışının, kaynağından çıkarak bir ayna yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine erişmesi

Birleşik Kelimeler: bilmezlikten gelme, gidip gelme