İçinde Elan Bulunan Kelimeler



İçinde ELAN olan 11 kelime bulunuyor. İçerisinde ELAN geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Elan kelimesinin anlamı nedir? Elan ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

MELANKOLİK12

9 Harfli Kelimeler

MELANURYA13, MELANKOLİ11

8 Harfli Kelimeler

EKSELANS10

7 Harfli Kelimeler

CEVELAN16, HEYELAN13, SEYELAN10, MELANİT8, MELANET8, SELANİK8

4 Harfli Kelimeler

ELAN4


ELAN (Kelime Kökeni: Arapça elān)


[zarf] [eskimiş]
  • Şimdi, şu anda, hâlâ, henüz, daha

    Zaten evlerinde elan sinide, yer sofrasında yemek yiyorlar. - Refik Halit Karay


MELANİT (Kelime Kökeni: Fransızca mélanite)


[isim] [mineraloji]
  • Doğal demir ve kalsiyum silikat

MELANET (Kelime Kökeni: Arapça melʿanet)


[isim] [eskimiş]
  • Büyük kötülük, lanetlenecek iş veya davranış

SELANİK


[isim]
  • Atkı, hırka vb.nde kullanılan bir tür örgü biçimi

EKSELANS (Kelime Kökeni: Fransızca excellence)


[isim]
  • Bakanlık ve elçilikten başlayarak cumhurbaşkanlığına kadar yükselen, yüksek makam sahibi yabancılara verilen şeref unvanı

SEYELAN (Kelime Kökeni: Arapça seyelān)


[isim] [eskimiş]
  • Akma, akıntı
[fizik]
  • Akı

MELANKOLİ (Kelime Kökeni: Fransızca mélancolie)


[isim] [ruh bilimi]
  • Kara sevda

    Babam melankoliye uğramış, köşesinde düşünüp duruyor. - Aka Gündüz

[mecaz]
  • Hüzün

    Uykusuz geçen gecenin melankolisini bu sıcak karşılama hafifletiyordu. - Cahit Uçuk


MELANKOLİK (Kelime Kökeni: Fransızca mélancolique)


[sıfat]
  • Kara sevdaya tutulmuş, kara sevdalı

    Tanzimat devrinin en lirik ve en melankolik simasını kaybettik. - Orhan Seyfi Orhon

[mecaz]
  • Hüzün veren, hüzün belirtisi olan

    Bu memleket musiki gibi hem melankolik hem şakrak bir memlekettir. - Sait Faik Abasıyanık


MELANURYA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [hayvan bilimi]
  • İzmaritgillerden, gümüş renkli, eti kılçıklı bir Akdeniz balığı (Sparus melanuiya)

HEYELAN (Kelime Kökeni: Arapça heyelān)


[isim] [jeoloji]
  • Toprak kayması

    Bizi belimize kadar gömen heyelanın altından başlarımızı güç doğrultmuştuk. - Falih Rıfkı Atay


CEVELAN (Kelime Kökeni: Arapça cevelān)


[isim] [eskimiş]
  • Dolaşma, dolanma, gezinme, gezinti

    Atlarla, arabalarla yapılan bu cevelan, Tünel meydanından Şişli'ye değin uzanır. - Salâh Birsel