İçinde Eki Bulunan 5 Harfli Kelimeler



İçerisinde EKİ olan 5 harfli 21 kelime bulunuyor. İçinde EKİ olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Eki ile başlayan 5 harfli kelimeler. eki ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÇEKİÇ11, ÇEKİŞ11, ÖTEKİ11, VEKİL11, HEKİM10, ÇEKİM9, PEKİN9, SEKİZ9, SEKİŞ9, ÇEKİK8, EKİ8, REKİZ8, ŞEKİL8, MEKİK6, SEKİL6, EKİ5, KEKİK5, TEKİT5, TEKİR5, TEKİN5, TEKİL5


EKİLİ


[sıfat]
  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.


KEKİK


[isim] [bitki bilimi]
  • Ballıbabagillerden, karşılıklı küçük yapraklı, beyaz, pembe, kırmızı başak durumunda çiçekleri olan ve çiçeği baharat gibi kullanılan, odunsu saplı, kokulu bir bitki (Thymus vulgaris)

    Bütün Çamlıca'yı bir kekik kokusu içinde duyardık. - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: kekik yağı, bahçe kekiği, Girit kekiği, İstanbul kekiği, yayla kekiği


TEKİT (Kelime Kökeni: Arapça teʾkīd)


[isim] [eskimiş]
  • Kuvvetleştirme, sağlamlaştırma

    Bu sözü, bir alay uydurma vakalarla, kazalarla tekide çalışıyordum. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekit etmek


TEKİR


[isim] [hayvan bilimi]
  • Barbunyaya (I) benzeyen bir balık (Mugil surmulletus)
[sıfat]
  • Postu siyah çubuklarla ve beneklerle süslü, kül renginde veya boz olan (kedi)

    Annem tekir kedinin bir yavrusunu bana ayırmıştı. - Aka Gündüz


TEKİN


[sıfat]
  • Boş, içinde kimse bulunmayan
[isim] [tarih]
  • Eski Türklerde bir babanın taşınmaz mallarının mirasçısı olan en küçük oğlu

TEKİL


[isim] [dil bilgisi]
  • Teklik

MEKİK (Kelime Kökeni: Farsça mekūk)


[isim]
  • El veya otomatik dokuma tezgâhlarında atkı veya argaç denilen ve enine olan iplikleri, uzunlamasına olan arışların arasından geçirmeye yarayan masuralı araç
[spor]
  • Genellikle karın kaslarının güçlendirilmesi için yapılan beden hareketi
[gök bilimi]
  • Uzay gemisi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mekik atmak
  • mekik dokumak
  • mekik gibi

Birleşik Kelimeler: mekik diplomasisi, mekik oyası


SEKİL


[isim]
  • At, eşek ve sığırların ayaklarında bileğe veya dize kadar çıkan beyazlık, seki (II)

ÇEKİK


[sıfat]
  • Yanlara doğru çekilerek gerilmiş gibi olan

    Çekik göz. Çekik kaş.

Birleşik Kelimeler: çekik göz


EKİCİ


[isim]
  • Herhangi bir tarım ürününü üreten, tarımla uğraşan çiftçi

    Ekicinin ürünü değer fiyatına satın alınacaktır. - Necati Cumalı

[mecaz]
  • Birini uydurma bir sebeple bırakıp giden, atlatan kimse

REKİZ (Kelime Kökeni: Arapça rekz)


[isim]
  • Dikme, saplama, kurma

ŞEKİL (Kelime Kökeni: Arapça şekl)


[isim]
  • Biçim
[edebiyat]
  • Biçim
[matematik]
  • Bazı matematiksel varlıkların gösterilmesine yarayan resim

    Geometrik şekil.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şekil almak
  • şekil vermek
  • şekil ve şemail
  • şekle sokmak (veya koymak)

Birleşik Kelimeler: şekil bilgisi, şekil değiştirme, benzer şekiller, yüzey şekilleri


ÇEKİM


[isim]
  • Çekme işi
[dil bilgisi]
  • Fiillerin çeşitli zaman, kişi ve kiplere, adların da ad durumlarına göre uğradığı biçimleri, tasrif
[fizik]
  • Herhangi bir cismin, başka bir cismi kendine doğru çekme gücü, cazibe, traksiyon

    Yer çekimi. Mıknatıs çekimi.

[sinema] [televizyon]
  • Alıcının sürekli olarak çalıştırılmasıyla elde edilen film parçası, plan

Birleşik Kelimeler: çekim eki, çekimölçer, çekim senaryosu, ağır çekim, soya çekim, tıpkıçekim, ad çekimi, fiil çekimi, isim çekimi, yer çekimi


PEK


[sıfat]
  • Sert, katı
[zarf]
  • Gereken, beklenen veya alışılmış olandan çok

    Pek beğendikleri ve pek sevdikleri hâlde aldatırlar. - Hüseyin Cahit Yalçın

[zarf] [halk ağzında]
  • Hızlı olarak

    Pek gittiği için çabuk yoruldu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pek söylemek

Birleşik Kelimeler: pekâlâ, pek başlı, pek canlı, pek çoğu, pek çok, pek doku, pek gözlü, pekiyi, pek pek, pek yürekli, pek yüzlü, ağzı pek, arkası pek, canı pek, gözü pek, sırtı pek, yüreği pek, yüzü pek


SEKİZ


[isim]
  • Yediden sonra gelen sayının adı
[sıfat]
  • Yediden bir artık

Birleşik Kelimeler: sekizçifte, sekiztek, sekiz yüzlü, onsekiz