İçinde Ef Bulunan 7 Harfli Kelimeler



İçerisinde EF olan 7 harfli 60 kelime bulunuyor. İçinde EF olan 7 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ef ile başlayan 7 harfli kelimeler. ef ile biten 7 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

VEFASIZ24, DEFOSUZ21, TEFAVÜT21, DEFEDİŞ20, DEFOLUŞ20, FELSEFE20, FELSEFİ20, EFEKTİF19, SEDEFÇİ19, SEFASIZ19, TEFAHÜR19, VEFAKAR19, CEFAKEŞ19, MEFAHİR18, REFAHLI18, SEFAHAT18, DEFORME17, DEFOLMA17, KEFESİZ17, LEFKOŞA17, SEDEF17, SEFİLCE17, DEFETME16, DEFLEME16, EFENDİM16, İDEFİKS16, KEFENCİ16, MÜRTEFİ16, SEDEF16, ŞEREF16, ŞEFTALİ16, CEFAKAR16, DEFATEN15, MUAREFE15, MEFKURE15, MEKSEFE15, REFTİYE15, ENSEFAL14, EFEMİNE14, EFİLEME14, EFKARLI14, EFLATUN14, NEFSANİ14, NEFESLİ14, NEFASET14, REFLEKS14, REFETME14, SEFARET14, SEFALET14, SEFERLİ14, TELEFON14, AKKEFAL13, KEFENLİ13, KEFARET13, KEFALET13, REFAKAT13, TEFRİKA13, TEFENNİ13, TEFARİK13, TELEFAT13


AKKEFAL


[isim] [hayvan bilimi]
  • Sazangillerden bir cins tatlı su balığı (Alburnus)

KEFENLİ


[sıfat]
  • Kefene sarılmış
[zarf]
  • Kefene sarılarak

KEFARET (Kelime Kökeni: Arapça keffāret)


[isim] [din bilgisi]
  • Bir günahı Tanrı'ya bağışlatmak umuduyla verilen sadaka veya tutulan oruç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kefaretini ödemek


KEFALET (Kelime Kökeni: Arapça kefālet)


[isim] [hukuk]
  • Birinin borcunu ödememesi veya verdiği sözü yerine getirmemesi durumunda bütün sorumluluğu üzerine alma durumu, kefillik

    O zamanlarda her sene kefaletleri yüzünden bin lira, iki bin lira ödemek mecburiyetinde kalınmış. - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: kefalet mektubu, kefaletname, kefalet senedi


REFAKAT (Kelime Kökeni: Arapça refāḳat)


[isim]
  • Arkadaşlık etme, birlikte bulunma

    Nice yıllar devam eden bir refakatin hatırası bundan mı ibaretti? - Abdülhak Şinasi Hisar

[müzik]
  • Eşlik etme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • refakat etmek


TEFRİKA (Kelime Kökeni: Arapça tefriḳa)


[isim]
  • Gazete veya dergilerde çıkan, birbirini tamamlayan yazılardan oluşan dizi

    Geçen yılki turnesini, gazetelerdeki tefrikalardan işitmeyen kalmadı. - Haldun Taner

[sıfat]
  • Bu biçimde yayımlanan
[eskimiş]
  • İkilik

    Türkler arasına tefrika ve nifak koymak için de hürriyet vermişti. - Hüseyin Cahit Yalçın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tefrika çıkarmak
  • tefrika etmek

Birleşik Kelimeler: tefrika roman


TEFENNİ


[isim]
  • Burdur iline bağlı ilçelerden biri

TEFARİK (Kelime Kökeni: Arapça tefārīḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Genellikle kırmızı, beyaz ve mor kumaştan dikilen, gömlek ve şalvardan oluşan, kol ağızları, paça kenarları ile şalvarın yanları işlenmiş kadın giysisi
[bitki bilimi]
  • Yüksekliği 60-100 santimetre olan, büyük yapraklı ve beyaz çiçekli bir bitki (Pogostemon patchouly)

TELEFAT (Kelime Kökeni: Arapça telefāt)


[isim] [eskimiş]
  • Hastalık, afet vb. sebeplerle hayvanların toplu ölümü

ENSEFAL (Kelime Kökeni: Fransızca encéphale)


[isim] [tıp]
  • Beyin

EFEMİNE (Kelime Kökeni: Fransızca efféminé)


[sıfat]
  • Kadınsı

EFİLEME


[isim]
  • Efilemek işi

EFKÂRLI


[sıfat]
  • Tasalanmış, tasalı, kaygılı

    Sigarasını efkârlı olduğu zamanlar yaptığı gibi sık nefeslerle çabuk çabuk içiyordu. - Haldun Taner


EFLATUN (Kelime Kökeni: Arapça eflāṭūn)


[isim]
  • Açık mor renk
[sıfat]
  • Bu renkte olan

NEFSANİ (Kelime Kökeni: Arapça nefsānī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Canlılığın zorunlu kıldığı gereksinim ve isteklerle ilgili, beden arzularıyla ilgili