İçinde Ecr Bulunan Kelimeler



İçinde ECR olan 14 kelime bulunuyor. İçerisinde ECR geçen kelimeler ve kelime anlamları.

13 Harfli Kelimeler

TECRÜBESİZLİK24

12 Harfli Kelimeler

TECRÜBELİLİK19

11 Harfli Kelimeler

DECRESCENDO23

10 Harfli Kelimeler

FECRİKAZİP26, FECRİSADIK23, TECRÜBESİZ21

9 Harfli Kelimeler

TECRÜBELİ16

7 Harfli Kelimeler

TECRÜBİ14, TECRÜBE14

6 Harfli Kelimeler

MECRUH15, ZECREN12, TECRİT9

5 Harfli Kelimeler

ZECRİ11, MECRA9


TECRİT (Kelime Kökeni: Arapça tecrīd)


[isim]
  • Ayırma, ayrı bir tarafta tutma
[felsefe]
  • Soyutlama
[fizik]
  • Yalıtım
[hukuk]
  • Mahkûmu cezasını tek başına çekmesi için diğer hükümlülerden ayırma

    O zaman herkes böyle bir tecride can atardı. - Kerim Korcan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tecrit etmek

Birleşik Kelimeler: vibrasyon tecridi


MECRA (Kelime Kökeni: Arapça mecrā)


[isim] [coğrafya]
  • Yatak
[mecaz]
  • Bir işin gidişi, bir olayın doğrultusu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mecrası değişmek
  • mecrasında gitmek


ZECRÎ (Kelime Kökeni: Arapça zecrī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Zorlayıcı, zorlayan, yasaklayan

ZECREN (Kelime Kökeni: Arapça zecren)


[zarf] [eskimiş]
  • Yasaklayarak

TECRÜBİ (Kelime Kökeni: Arapça tecribī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Deneye dayanan, deneme ile ilgili, deneysel

TECRÜBE (Kelime Kökeni: Arapça tecribe)


[isim]
  • Deneyim

    Her tarih eseri, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak yazarın hayat tecrübesine bağlıdır. - Cemil Meriç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tecrübe etmek
  • tecrübe tahtasına çevirmek
  • tecrübe tahtasına dönmek


MECRUH (Kelime Kökeni: Arapça mecrūḥ)


[sıfat] [eskimiş]
  • Yaralı

    Harbiye nazırıyla sadrazamı vurmuşlar. Ahmet Rıza tehlikeli surette mecruh. - Ömer Seyfettin

[mecaz]
  • İncinmiş olan (kimse)

TECRÜBELİ


[sıfat]
  • Tecrübesi olan, görmüş geçirmiş

    Bu tecrübeli deniz kurdunun muhakkak bir beklediği var. - Feridun Fazıl Tülbentçi


TECRÜBELİLİK


[isim]
  • Tecrübeli olma durumu

TECRÜBESİZ


[sıfat]
  • Tecrübesi olmayan

FECRİSADIK (Kelime Kökeni: Arapça fecr + ṣādiḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Tan yerinde gün doğuncaya kadar süren kesiksiz aydınlık, gerçek tan

TECRÜBESİZLİK


[isim]
  • Tecrübesiz olma durumu

FECRİKÂZİP (Kelime Kökeni: Arapça fecr + kāẕib)


[isim] [eskimiş]
  • Tan yerinde gün doğmadan beliren, sonradan kaybolan geçici aydınlık, yalancı tan, geçici tan

    Kâğıthane sırtlarında beliren fecrikâzibe bakıyordu. - Sait Faik Abasıyanık