İçinde Dürü Bulunan Kelimeler



İçinde DÜRÜ olan 57 kelime bulunuyor. İçerisinde DÜRÜ geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Dürü kelimesinin anlamı nedir? Dürü ile başlayan kelimeler. Dürü ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

ÇÖZDÜRÜLEBİLMEK36

14 Harfli Kelimeler

DÜŞÜNDÜRÜCÜLÜK36, ÇÖZDÜRÜLEBİLME35, SÜRDÜRÜMLENMEK25

13 Harfli Kelimeler

ÖVÜNDÜRÜCÜLÜK40, ÇÖZÜNDÜRÜLMEK34, SÜRÜNDÜRÜLMEK25, SÜRDÜRÜMLENME24, SÜRDÜRÜMLEMEK24

12 Harfli Kelimeler

ÇÖZÜNDÜRÜLME33, GÜLDÜRÜCÜLÜK31, SÜRÜNDÜRÜLME24, SÜRDÜRÜMLEME23

11 Harfli Kelimeler

DÖVDÜRÜLMEK32, DÜŞÜNDÜRÜ31, ÇÖZDÜRÜLMEK30, ÖLDÜRÜCÜLÜK30, BÖLDÜRÜLMEK26, DÖNDÜRÜLMEK26, BÜZDÜRÜLMEK25, SÖNDÜRÜLMEK25, YÜZDÜRÜLMEK25, SÜNDÜRÜLMEK21

10 Harfli Kelimeler

ÖVÜNDÜRÜ35, DÖVDÜRÜLME31, ÇÖZDÜRÜLME29, GÖMÜLDÜRÜK29, BÖLDÜRÜLME25, DÖNDÜRÜLME25, SÜRDÜRÜMCÜ25, BÜZDÜRÜLME24, SÖNDÜRÜLME24, YÜZDÜRÜLME24, ÖLDÜRÜLMEK23, SÜNDÜRÜLME20, DÜRÜMLEMEK18

9 Harfli Kelimeler

SÖNDÜRÜ27, GÜLDÜRÜ26, ÖLDÜRÜLME22, DÜRÜSTLÜK18, DÜRÜMLEME17, TENDÜRÜST16

8 Harfli Kelimeler

DÖNDÜRÜŞ25, ÖLDÜRÜ25, SÜRDÜRÜŞ20, SÜRDÜRÜM18, DÜRÜLMEK15

7 Harfli Kelimeler

ÖLDÜRÜŞ22, ÖLDÜRÜM20, GÜLDÜRÜ19, DÜRÜLÜŞ18, DÜRÜLME14

6 Harfli Kelimeler

DÜRÜŞT15, DÜRÜ14, DÜRÜST13

5 Harfli Kelimeler

DÜRÜM12

4 Harfli Kelimeler

DÜRÜ10


DÜRÜ


[isim] [halk ağzında]
  • Dürülmüş şey
[isim] [halk ağzında]
  • Bel denilen tarım aracı

DÜRÜM


[isim]
  • Dürme işi, silindir biçiminde kıvırma
[halk ağzında]
  • İçine türlü katıklar konularak sarılmış yufka ekmeği veya ince pide

Birleşik Kelimeler: dürüm dürüm, dürüm ekmeği


DÜRÜST (Kelime Kökeni: Farsça durust)


[sıfat]
  • Sözünde ve davranışlarında doğruluktan ayrılmayan, doğru (kimse)

    Dürüst bir insan, inansa da inanmasa da mefhumları yerli yerinde kullanmak borcundadır. - Necip Fazıl Kısakürek

[mecaz]
  • Kurallara uygun, yanlışsız

    İyi giyinmek her zaman dürüst bir zevk ifade etmez. - Halide Edip Adıvar

Birleşik Kelimeler: dürüst oyun, doğru dürüst, tendürüst


DÜRÜLME


[isim]
  • Dürülmek işi

DÜRÜLÜ


[sıfat]
  • Dürülmüş, kıvrılmış

DÜRÜLMEK


[nesnesiz]
  • Dürme işine konu olmak veya dürme işi yapılmak

    Faytonun köşesinde dürülmüş, bağlanmış bir bohça gibidir. - Aka Gündüz


DÜRÜŞT (Kelime Kökeni: Farsça duruşt)


[sıfat] [eskimiş]
  • Sert, gücendirici, kırıcı

    Ömründe bir defa kimseye dürüşt bir söz söylememişti. - Yahya Kemal Beyatlı


TENDÜRÜST (Kelime Kökeni: Farsça ten + durust)


[sıfat] [eskimiş]
  • Dinç, sağlam

    Er ve subay o kadar güzel giyinmiş, o kadar tendürüst idi ki parmağımız ağzımızda kaldı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


DÜRÜMLEME


[isim]
  • Dürümlemek işi

DÜRÜMLEMEK


[-i]
  • Dürüm biçiminde sarmak, kıvırmak

    Deri gibi sert, yayvan tandır ekmeğine alışmıştı; yer sofrasında bunu hem kaşık hem çatal yerine dürümleyerek kullanmayı beceriyordu. - Refik Halit Karay


DÜRÜSTLÜK


[isim]
  • Doğruluk

    O zaman parmağımın şerefine içerken, dürüstlüğün şerefine içmiş oluruz, değil mi? - Elif Şafak


SÜRDÜRÜM


[isim]
  • Abonman

DÜRÜLÜŞ


[isim]
  • Dürülme işi

GÜLDÜRÜ


[isim]
  • Güldürme özelliği olan şey
[tiyatro]
  • İlkel, yalın güldürme ögelerinden yararlanan, bazen inanırlığın sınırını aşan, güldürmeyi amaç edinen sahne eseri, komedi, fars

SÜNDÜRÜLME


[isim]
  • Sündürülmek işi