İçinde Dolu Bulunan Kelimeler



İçinde DOLU olan 21 kelime bulunuyor. İçerisinde DOLU geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Dolu kelimesinin anlamı nedir? Dolu ile başlayan kelimeler. Dolu ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

REDDOLUNMAK18

10 Harfli Kelimeler

DOLUDİZGİN23, VADOLUNMAK21, ADDOLUNMAK17, REDDOLUNMA17

9 Harfli Kelimeler

VADOLUNMA20, ADDOLUNMA16, ANADOLULU14

8 Harfli Kelimeler

DOLUŞMAK16, DOLUKMAK13

7 Harfli Kelimeler

DOPDOLU18, DOLUŞMA15, DOLUNAY13, DOLULUK12, DOLUKMA12, ANADOLU11

6 Harfli Kelimeler

DOLU16, DOLUSU12

5 Harfli Kelimeler

DOLUŞ12, DOLUM10

4 Harfli Kelimeler

DOLU8


DOLU


[isim]
  • Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, türlü irilikte, yuvarlak veya düzensiz biçimli buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü

    Dolu ekinlerini vurmuşsa bir yıl aç demekti. - Tarık Buğra

[sıfat]
  • İçi boş olmayan, dolmuş, meşbu, pür, boş karşıtı

    Su ile dolu bir şişe.

[mecaz]
  • Bir duygunun güçlü etkisinde olan
[isim] [eskimiş]
  • İçki doldurulmuş bardak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • doluya koydum almadı, boşa koydum dolmadı

Birleşik Kelimeler: doludizgin, dolu serpme, bir dolu, deli dolu, hayat dolu, yaşam dolu, yüreği dolu


DOLUM


[isim]
  • Doldurma işi

    Benzin dolum yeri.


ANADOLU


[isim]
  • Ön Asya'nın bir parçası olarak Türkiye'nin Asya kıtasında bulunan toprağı, Küçük Asya, Rum

DOLULUK


[isim]
  • Dolu olma durumu

    İçimde bir boşlukla karmakarışık bir doluluk boğazlaşıyor. - Aka Gündüz


DOLUKMA


[isim]
  • Dolukmak işi

DOLUSU


[sıfat]
  • Dolduracak kadar

    Aç ve susuzuz düşüncesiyle bir sepet dolusu şeftali de almışlar getirmişler. - Azra Erhat

Birleşik Kelimeler: ağız dolusu, avuç dolusu, bir çuval dolusu, etek dolusu, kucak dolusu


DOLUŞ


[isim]
  • Dolma işi

DOLUKMAK


[nesnesiz] [halk ağzında]
  • Göz yaşarmak, ağlayacak duruma gelmek

DOLUNAY


[isim]
  • Ay'ın tam bir daire olarak dolgun, parlak görüldüğü evre, ayın on dördü, bedir

ANADOLULU


[isim]
  • Anadolu halkından olan kimse

    Dilinden Anadolulu olduğu ancak belli oluyordu. - Sait Faik Abasıyanık


DOLUŞMA


[isim]
  • Doluşmak işi

ADDOLUNMA


[isim]
  • Sayılma

DOLUŞMAK


[nesnesiz]
  • Bir yerde toplanmak, bir araya gelmek

    Arkasındaki bütün ömrünün bedbahtlığı suratına doluştu. - Mithat Cemal Kuntay


VİDOLU


[sıfat]
  • Vido ile oynanan

    Vidolu bezik partisi.


ADDOLUNMAK (Kelime Kökeni: Arapça ʿadd + Türkçe olunmak)


[nesnesiz]
  • Sayılmak

    İstanbul'da mühim addolunacak teşebbüslerden biri İngiliz Muhipleri Cemiyeti idi. - Atatürk