İçinde Dan Bulunan 8 Harfli Kelimeler



İçerisinde DAN olan 8 harfli 53 kelime bulunuyor. İçinde DAN olan 8 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Dan ile başlayan 8 harfli kelimeler. dan ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

DANJÖR31, AĞZINDAN21, DOĞRUDAN21, AVADANCI20, DANCIK20, VİCDANLI20, FAZLADAN19, VİCDANEN19, AYVADANA18, ALDANGIÇ18, BUHURDAN18, DEDANTÖR18, DALFİDAN18, GÜLABDAN18, GERGEDAN18, LAVDANOM18, ŞAMDANCI18, DANLIK17, İSFENDAN17, MAYDANOZ17, MEYDANCI17, ZİNDANCI17, BADANACI16, DANGADAK16, BİRAZDAN15, DANIŞMAK15, DANIŞMAN15, MEYDANDA15, AKŞAMDAN14, ALDANMAZ14, BUDANMAK14, BAKIMDAN14, DURMADAN14, DANGALAK14, PATTADAN14, REZİDANS14, SÜRMEDAN14, BADANALI13, DADANMAK13, MESUDANE13, ÜSTADANE13, YAKINDAN13, CARTADAN13, DANADİLİ12, KOKURDAN12, KUMANDAN12, NÜKTEDAN12, SONRADAN12, YALANDAN12, ALDANMAK11, NADANLIK11, ONLARDAN11, DANTELLİ10


DANTELLİ


[sıfat]
  • Danteli olan, tenteneli

ALDANMAK


[-e]
  • Görünüşe bakarak yanlış bir yargıya varmak, yanılmak

    Bunun aksini umanlar aldanacaktır, hüsrana uğrayacaktır. - Kerim Korcan

[nesnesiz]
  • Hayal kırıklığına uğramak

    Sen benim dediklerime kulak ver, aldanmazsın! - Memduh Şevket Esendal

[nesnesiz]
  • Avunmak, oyalanmak

NADANLIK


[isim]
  • Nadan olma durumu

ONLARDAN


Ata Sözleri ve Deyimler

  • o denli
  • o duvar senin, bu duvar benim
  • o gün bugün(dür)
  • o kadar
  • o kapı (veya mahalle) senin bu kapı (veya mahalle) benim
  • ondan
  • o taraflı olmamak
  • o tarakta bezi olmamak
  • o yolun yolcusu


DANADİLİ


[isim]
  • Sayfaların dar olan üst kenarından birleştirilmiş bir cönk türü

KOKURDAN


[isim] [halk ağzında]
  • Kalkerli ve karstik özelliği ağır basan yerlerde çukurlukları bol, engebeli arazi

KUMANDAN (Kelime Kökeni: Fransızca commandant)


[isim] [askerlik]
  • Komutan

    Kolordu kumandanlarının fikir ve mütalaalarını bilmek bence pek faydalı idi. - Atatürk

Birleşik Kelimeler: kumandan gemisi


NÜKTEDAN (Kelime Kökeni: Arapça nukte + Farsça -dān)


[sıfat] [eskimiş]
  • Nükteci

    Bu acı adam, tatlı ve nüktedandı. - Yusuf Ziya Ortaç


SONRADAN


[zarf]
  • Konuşulan zamanın ardından gelen zamanda, muahharan

    Böyle boyumdan büyük bir işe kalkıştığım için sonradan yine bir yazıklanma duydum. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sonradan gelen devlet devlet değildir

Birleşik Kelimeler: sonradan görme, sonradan görmüş, sonradan olma


YALANDAN


[zarf]
  • Gerçek olmayarak, yapmacık bir biçimde, oyun olsun diye, yalancıktan, sureta

    Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım. - Aka Gündüz


BADANALI


[sıfat]
  • Badana edilmiş olan

    O daha ayakları çıplak küçük bir kızken, geceleri beyaz badanalı kuyunun kenarına yan yana otururduk. - Nazım Hikmet

[mecaz]
  • Yüzüne çok pudra ve boya sürmüş olan (kadın)

DADANMAK


[-e]
  • Tadını aldığı, hoşlandığı bir şeyi sık sık istemek

    Çocuk çikolataya pek dadandı.


MESUDANE (Kelime Kökeni: Arapça mesʿūd + Farsça -āne)


[zarf] [eskimiş]
  • Mesutça

    Mesudane bir hayat geçireceğimizi, annemin bizi yakında cennette beklediğini söylüyorlardı. - Yahya Kemal Beyatlı


ÜSTADANE (Kelime Kökeni: Farsça ustādāne)


[zarf] [eskimiş]
  • Üstatça

    Gayet muntazam ve üstadane bir takip planı yapmıştım. - Reşat Nuri Güntekin


YAKINDAN


[zarf]
  • Yakın bir yerden, yakın olarak

    Yakından bakılırsa iyi görülür.

[mecaz]
  • Çok dikkatli, titiz bir biçimde

    Hükûmet gibi müttefik kuvvetlerin ajanları da olayları yakından gözetliyorlardı. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yakından bilmek (veya tanımak)

Birleşik Kelimeler: uzaktan yakından