İçinde Damla Bulunan Kelimeler



İçinde DAMLA olan 28 kelime bulunuyor. İçerisinde DAMLA geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Damla kelimesinin anlamı nedir? Damla ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

SAYDAMLAŞTIRMAK26, DAMLATILABİLMEK22

14 Harfli Kelimeler

SAYDAMLAŞTIRMA25, DAMLATILABİLME21

13 Harfli Kelimeler

DAMLAYIVERMEK26, DAMLATIVERMEK24, DAMLAYABİLMEK21, DAMLATABİLMEK19

12 Harfli Kelimeler

DAMLAYIVERME25, DAMLATIVERME23, SAYDAMLAŞMAK22, DAMLAYABİLME20, DAMLATABİLME18, MAKADAMLAMAK17

11 Harfli Kelimeler

SAYDAMLAŞMA21, DAMLATILMAK16, MAKADAMLAMA16

10 Harfli Kelimeler

DAMLATILMA15, KANDAMLASI15

9 Harfli Kelimeler

DAMLATMAK13

8 Harfli Kelimeler

DAMLAYIŞ17, DAMLATIŞ15, DAMLACIK15, DAMLATMA12, DAMLAMAK12, DAMLALIK12

7 Harfli Kelimeler

DAMLAMA11

5 Harfli Kelimeler

DAMLA8


DAMLA


[isim]
  • Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda sıvı, katre

    Elime bir damla yağmur düştü. - Halide Edip Adıvar

[halk ağzında]
  • Kalbe inen inme, felç

    Damladan ölmüş.

[mecaz]
  • Çok az miktar

    Keyfin damlası karıştığı zaman, hak hak olmaktan, adalet adalet olmaktan çıkar. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]
  • Damla biçiminde olan (ziynet)

    Damla elmas.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • damla inmek
  • damlaya uğramak

Birleşik Kelimeler: damla damla, damla hastalığı, damla sakızı, damla taş, damla taşı, bir damla, kandamlası


DAMLAMA


[isim]
  • Damlamak işi

DAMLATMA


[isim]
  • Damlatmak işi

DAMLAMAK


[-e]
  • Damla durumunda tane tane düşmek

    Yüzüne bir yerden su damlıyordu. - Elif Şafak

[nesnesiz]
  • İçindekini damla damla akıtmak

    Musluk damlıyor.

[-e] [nesnesiz] [mecaz]
  • Bir yere çağrılmadan, çekinmeden gitmek, çıkagelmek

    Herkes yattıktan sonra şu fıstık ağacının altına damla. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • damlaya damlaya göl olur


DAMLALIK


[isim]
  • Bir sıvıyı damla damla akıtmak için bir ucuna kauçuktan yapılmış başlık geçirilmiş, öbür ucu sivri, cam veya plastikten araç

DAMLATMAK


[-e] [-i]
  • Damla damla akıtmak

    Kâzım tezgâhın arkasında kulağına ilaç damlatıyordu. - Attila İlhan

[-i]
  • Damıtmak

DAMLATILMA


[isim]
  • Damlatılmak işi

KANDAMLASI


[isim] [bitki bilimi]
  • Asya ve Avrupa'da ılıman bölgelerde yetişen kırmızı veya sarı çiçekli otsu bir bitki (Adonis)

DAMLATIŞ


[isim]
  • Damlatma işi

DAMLACIK


[isim]
  • Küçük damla

    Su damlacıklarının pırıl pırıl ışıldayışı büyüleyici ama kitaplar da ıslanmakta. - Adalet Ağaoğlu


DAMLATILMAK


[nesnesiz]
  • Damlatma işi yapılmak

MAKADAMLAMA


[isim]
  • Makadamlamak işi

MAKADAMLAMAK


[-i]
  • Makadamla kaplamak

DAMLAYIŞ


[isim]
  • Damlama işi

DAMLATABİLME


[isim]
  • Damlatabilmek işi