İçinde Düş Bulunan Kelimeler



İçinde DÜŞ olan 79 kelime bulunuyor. İçerisinde DÜŞ geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Düş kelimesinin anlamı nedir? Düş ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

DÜŞÜNDÜRÜCÜLÜK36

13 Harfli Kelimeler

DÜŞÜNCESİZLİK29, DÜŞÜNDÜRMELİK27

12 Harfli Kelimeler

ZERDÜŞTÇÜLÜK29, DÜŞKÜNLEREVİ27, DÜŞÜNDÜRTMEK26, DÜŞKÜNLEŞMEK25, DÜŞLEMSİZLİK24, DÜŞMANLAŞMAK24, DÜŞÜNCELİLİK24, DÜŞLEMSELLİK21

11 Harfli Kelimeler

DÜŞÜNDÜRÜCÜ31, DÜŞÜNÜCÜLÜK29, DÜŞÜNDÜRTME25, DÜŞÜNDÜRMEK25, DÜŞÜNDEŞLİK25, DÜŞKÜNLEŞME24, DÜŞÜNCELLİK23, DÜŞMANLAŞMA23, DÜŞLEMLİLİK19

10 Harfli Kelimeler

DÜŞÜNCESİZ26, DÜŞÜNDÜRME24, DÜŞÜNÜRLÜK23, DÜŞEYAZMAK23, DÜŞÜRÜLMEK22, DÜŞÜNÜLMEK22

9 Harfli Kelimeler

DÜŞSÜZLÜK24, DÜŞÜNTÜLÜ22, DÜŞEYAZMA22, DÜŞÜRÜLME21, DÜŞÜNCELİ21, DÜŞLEMSİZ21, DÜŞÜNÜLME21, İZDÜŞÜREN21, ARŞİDÜŞES20, DÜŞKÜNLÜK20, DÜŞÜRTMEK19, DÜŞMANLIK18, DÜŞLEMSEL18

8 Harfli Kelimeler

DÜŞÜNÜCÜ24, DÜŞÇÜLÜK22, DÜŞÜNDEŞ22, DÜŞÜNCEL20, DÜŞÜKLÜK19, DÜŞMANCA19, DÜŞÜRTME18, DÜŞÜRMEK18, DÜŞÜNMEK18, DÜŞÜNSEL18, DÜŞEYLİK17, DÜŞESLİK16, DÜŞLEMEK16, DÜŞLEMLİ16

7 Harfli Kelimeler

DÜŞÜRÜŞ21, DÜŞÜNÜŞ21, DÜŞÜRÜM19, DÜŞÜNÜM19, DÜŞÜNCE19, DÜŞÜNÜR18, DÜŞÜRME17, DÜŞÜNME17, DÜŞLEME15

6 Harfli Kelimeler

DÜŞSÜZ19, DÜŞKÜN15, DÜŞSEL14, DÜŞMEK14, DÜŞMAN14, DÜŞLEM14

5 Harfli Kelimeler

DÜŞÇÜ17, DÜŞÜŞ17, DÜŞ15, DÜŞEY14, DÜŞ14, DÜŞÜN14, DÜŞÜT14, DÜŞÜK14, DÜŞES13, DÜŞME13

3 Harfli Kelimeler

DÜŞ10


DÜŞ


[isim]
  • Uyurken zihinde beliren olayların, düşüncelerin bütünü, rüya

    Dadaloğlu'm, sevdası var başımda / Gündüz hayalimde, gece düşümde - Dadaloğlu

[mecaz]
  • Gerçek olmayan şey, imge
[mecaz]
  • Gerçekleşmesi istenen şey, umut

Ata Sözleri ve Deyimler

  • düş görmek
  • düş uykudan sonra olur

Birleşik Kelimeler: düş gücü, düş kırıklığı


DÜŞES (Kelime Kökeni: Fransızca duchesse)


[isim]
  • Dükün karısı

Birleşik Kelimeler: arşidüşes


DÜŞME


[isim]
  • Düşmek işi

    Büyük bir maharetle kurulan pusuya düşmeme bıçaksırtı kalmıştı. - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: elden düşme, orta hece düşmesi, ses düşmesi, ünlü düşmesi, ünsüz düşmesi


DÜŞSEL


[sıfat]
  • Düş ile ilgili, hayalî

    Gökteki düşsel melekler gerçek olsalar bile onlar hiç yeni bir şey doğuramazdı. - Halikarnas Balıkçısı


DÜŞMEK


[-e]
  • Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek

    Havada uçan kuş, vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor. - Reşat Nuri Güntekin

[-den]
  • Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek

    Çocukken ağaçtan düşüp ayağım kırılmıştı da ağlayamamıştım. - Sait Faik Abasıyanık

[nesnesiz]
  • Vakti gelmeden ölü doğmak
[-den]
  • Atlanmak, aradan çıkmak, eksik kalmak

    Kitabın yeni baskısında buradan bir kelime düşmüş.

[nesnesiz]
  • Eksilmek

    Gündelikleri yarı yarıya düşmüştü. - Necati Cumalı

[nesnesiz]
  • İşbaşından uzaklaşmak

    Kabine düştü.

[nesnesiz]
  • Hızı, gücü, değeri azalmak

    Arabanın hızı düştü. Paranın değeri düştü.

[nesnesiz]
  • Isı, basınç, ateş vb. eksilmek, azalmak

    İki gün içinde ateş düştü; ağrılar, sızılar hafifledi. - Reşat Nuri Güntekin

[nesnesiz]
  • Düşkünleşmek

    Babam balıkçı amma vaktiyle zenginmiş efendim. Sonradan düşmüş. - Reşat Nuri Güntekin

[nesnesiz]
  • Fırsat çıkmak

    Bir kelepir düştü.

[nesnesiz]
  • Olmak, olumsuz bir duruma girmek

    Yorgun düşmek. Zayıf düşmek. Şehit düşmek. Esir düşmek.

[nesnesiz]
  • Savaşta savunulmaz duruma gelerek teslim olmak

    Medine'nin düştüğünü söylemek istedim. - Falih Rıfkı Atay

[nesnesiz]
  • Bayağılaşmak
[nesnesiz]
  • Kötü yola girmek

    Düşmüş kadınları bu dönemin yazarlarının yücelterek duygudaşlıkla çizdiklerini görüyoruz. - Metin And

[teknik]
  • Telefon, sanal ağ vb. alanlarda bağlantı kurmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • düşenin dostu olmaz
  • düşmez kalkmaz bir Allah
  • düşüp kalkmak

Birleşik Kelimeler: düşe kalka, açık düşmek, iz düşümü


DÜŞMAN (Kelime Kökeni: Farsça duşmān)


[isim]
  • Birinin kötülüğünü isteyen, ondan nefret eden, ona zarar vermeye çalışan kimse, yağı, hasım, antagonist, dost karşıtı

    Ben ki dans salonlarına, barlara düşman bir adamımdır. - Sait Faik Abasıyanık

[sıfat]
  • Bir şeyin yaşamasına, barınmasına engel olan (güç, tutum vb.)
[mecaz]
  • Bir şeyi büyük ölçüde kullanıp tüketen kimse

    Ekmek düşmanı.

[mecaz]
  • Bazı şeylerden nefret eden, tiksinen kimse

    İçki düşmanı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • düşman (veya düşmanı) kesilmek
  • düşman başına
  • düşman çatlatmak
  • düşman düşmana gazel (veya Yasin) okumaz
  • düşmanı denize dökmek
  • düşmanın karınca ise de hor bakma
  • düşman olmak

Birleşik Kelimeler: düşman ağzı, dost düşman, can düşmanı, ekmek düşmanı, ırz düşmanı, kaşık düşmanı, tuz ekmek düşmanı


DÜŞLEM


[isim]
  • Düş yoluyla beliren görüntü

    Öykümde, düşlemi uç noktasına vardırıp bir öykü kişisinden söz etmiştim. - Selim İleri


DÜŞEY


[sıfat] [matematik]
  • Yer çekimi doğrultusunda olan, şakuli

    Çekül bir düşey doğrultuyu gösterir.

Birleşik Kelimeler: düşey çember, düşey düzlem


DÜŞKÜ


[isim]
  • Uğraşı

DÜŞÜN


[isim]
  • Duyularla değil, zihinsel olarak tasarlanan, biçim verilen, canlandırılan nesne veya olay

DÜŞÜT


[isim] [halk ağzında]
  • Düşük

DÜŞÜK


[isim]
  • Yaşayabilecek duruma gelmeden doğan yavru, ceninisakıt, bağan, sakıt
[sıfat]
  • Aşağı doğru düşmüş, aşağı sarkmış

    Düşük mide. Düşük omuz.

[sıfat]
  • Az

    Düşük faiz. Düşük fiyat.

[sıfat]
  • İktidardan düşmüş veya düşürülmüş
[sıfat]
  • Dil bilgisi kurallarına uymayan

    Düşük cümle.

[sıfat] [mecaz]
  • Eski değer ve onurunu yitirmiş olan

    Dolmuşa bindiğine göre orta hâlli belki de daha düşük olacak. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • düşük tutmak
  • düşük yapmak

Birleşik Kelimeler: çenesi düşük, eteği düşük, kuskunu düşük, paçası düşük, süngüsü düşük, yıldızı düşük


DÜŞLEME


[isim]
  • Düşlemek işi

    Bir düşleme içinde olduğu her hâlinden belliydi, dalmış gitmişti. - Yaşar Kemal


DÜŞKÜN


[sıfat]
  • Bir şeye kendini aşırı vermiş olan, çok bağlı, âşıklı, tutkun

    Onlar kadar birbirine düşkün, birbirine uymuş bir çift daha ömrümde görmedim desem yeri vardır. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Değer ve onurunu yitirmiş
[mecaz]
  • Kötü yola düşmüş, ahlaksız

    Emniyet memurları Beyoğlu'nun çalgılı bahçelerinden yüz yirmi düşkün kız derleyip toplamış. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... düşkünü (olmak)
  • düşkün olmak

Birleşik Kelimeler: düşkünlerevi, düşkünler yurdu, boğazına düşkün, canına düşkün, gırtlağına düşkün, nefsine düşkün, dayak düşkünü, devlet düşkünü, duvak düşkünü, fırsat düşkünü, ikbal düşkünü, kılık kıyafet düşkünü, kıyafet düşkünü, kibar düşkünü, kibarlık düşkünü, kitap düşkünü, koltuk düşkünü, menfaat düşkünü, surat düşkünü


DÜŞEŞ (Kelime Kökeni: Farsça dū + şeş)


[isim]
  • Zarla oynanan oyunlarda, atılan zarlardan ikisinin de altı benekli olan yanlarının üste gelmesi
[mecaz]
  • Umulmayan iyi bir rastlama

    Sizin buraya uğramanız bir düşeş oldu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • düşeş atmak