İçinde Cr Bulunan Kelimeler



İçinde CR olan 35 kelime bulunuyor. İçerisinde CR geçen kelimeler ve kelime anlamları.

14 Harfli Kelimeler

ÜCRETLENDİRMEK22

13 Harfli Kelimeler

TECRÜBESİZLİK24, ÜCRETLENDİRME21

12 Harfli Kelimeler

TECRÜBELİLİK19

11 Harfli Kelimeler

DECRESCENDO23

10 Harfli Kelimeler

FECRİKAZİP26, FECRİSADIK23, TECRÜBESİZ21, TEHİRİİCRA17, ÜCRETLİLİK15

9 Harfli Kelimeler

İCRACILIK17, TECRÜBELİ16

8 Harfli Kelimeler

ÜCRETSİZ17, İCRAATÇI15

7 Harfli Kelimeler

CRELİ16, TECRÜBİ14, TECRÜBE14, ÜCRETLİ12

6 Harfli Kelimeler

MECRUH15, HİCRAN13, HİCRET13, İCRACI13, MÜCRİM13, ZECREN12, ALUCRA10, İCRAAT9, TECRİT9

5 Harfli Kelimeler

CRE14, HİCRİ12, ACCRA11, ZECRİ11, ÜCRET10, MECRA9

4 Harfli Kelimeler

ÜCRA9, İCRA7


İCRA (Kelime Kökeni: Arapça icrāʾ)


[isim] [müzik]
  • Bir müzik eserini oluşturan notaları sese çevirme
[hukuk]
  • Borçlunun alacaklıya karşı yapmak veya ödemekle yükümlü bulunduğu bir şeyi adli bir kuruluş aracılığıyla yerine getirme

    İcra yoluyla tahsile gideriz, o sonra parasını geri alır. - Burhan Felek

[hukuk]
  • Adliyenin bu işle görevli dairesi
[eskimiş]
  • Yapma, yerine getirme, bir işi yürütme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • icra etmek
  • icraya vermek

Birleşik Kelimeler: icra kuvveti, icra vekili, tehiriicra


İCRAAT (Kelime Kökeni: Arapça icrāʾāt)


[isim]
  • Yapılan işler, çalışmalar, uygulamalar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • icraata geçmek


TECRİT (Kelime Kökeni: Arapça tecrīd)


[isim]
  • Ayırma, ayrı bir tarafta tutma
[felsefe]
  • Soyutlama
[fizik]
  • Yalıtım
[hukuk]
  • Mahkûmu cezasını tek başına çekmesi için diğer hükümlülerden ayırma

    O zaman herkes böyle bir tecride can atardı. - Kerim Korcan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tecrit etmek

Birleşik Kelimeler: vibrasyon tecridi


MECRA (Kelime Kökeni: Arapça mecrā)


[isim] [coğrafya]
  • Yatak
[mecaz]
  • Bir işin gidişi, bir olayın doğrultusu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mecrası değişmek
  • mecrasında gitmek


ÜCRA


[sıfat]
  • Çok uçta, kenarda veya kıyıda köşede olan

    Oğlu savaşın birinde şehit düştü, iki kızı da evlenip ücra yerlere gittiler. - Halikarnas Balıkçısı


ALUCRA


[isim]
  • Giresun iline bağlı ilçelerden biri

ÜCRET (Kelime Kökeni: Arapça ucret)


[isim] [ekonomi]
  • İş gücünün karşılığı olan para veya mal

    Ücret hizmet mukabilidir. Ne yapıyorsun ki sana para verelim? - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: asgari ücret, cari ücret, çıplak ücret, dolgun ücret, net ücret, giriş ücreti, vekâlet ücreti


ZECRÎ (Kelime Kökeni: Arapça zecrī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Zorlayıcı, zorlayan, yasaklayan

ÜCRETLİ


[isim]
  • Ücretle çalıştırılan kimse

    Bu saydığım bayram günleri bizim gibi ücretlilerin aylığını artırır. - Burhan Felek

[sıfat]
  • Ücret karşılığı yapılan

ZECREN (Kelime Kökeni: Arapça zecren)


[zarf] [eskimiş]
  • Yasaklayarak

HİCRİ (Kelime Kökeni: Arapça hicrī)


[sıfat]
  • Tarih başı olarak hicreti kabul eden

    Hicri 1300 yılında.

Birleşik Kelimeler: hicri takvim, hicri tarih


HİCRAN (Kelime Kökeni: Arapça hicrān)


[isim]
  • Bir yerden veya bir kimseden ayrılma, ayrılık

    Bu hicran, dudaklarına ezelî bir nakarat yapıştırmıştı. - Ömer Seyfettin


HİCRET (Kelime Kökeni: Arapça hicret)


[isim]
  • Göç
[tarih] [din bilgisi]
  • İslam takviminde tarih başı sayılan Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye göç etmesi

    Hicretten yüz elli yıl sonra.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hicret etmek


İCRACI


[isim]
  • Bir buyruğu yerine getiren kimse

    Onları kendi icracıları gibi kullanmak istemişlerdi. - Falih Rıfkı Atay

[müzik]
  • Bir konserde bir eseri çalan veya söyleyen kimse

MÜCRİM (Kelime Kökeni: Arapça mucrim)


[sıfat] [eskimiş]
  • Suçlu