İçinde Ca Bulunan 5 Harfli Kelimeler



İçerisinde CA olan 5 harfli 65 kelime bulunuyor. İçinde CA olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ca ile başlayan 5 harfli kelimeler. ca ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

CAP16, CAZ15, SAVCA15, CAZİP15, CAZCI15, BOZCA14, CAYIŞ14, BOYCA13, GONCA13, CAMIZ13, CAMCI13, AHCAR12, ACICA12, MECAZ12, ŞUNCA12, ŞORCA12, ZORCA12, CACIK12, CAZLI12, CANİP12, CALİP12, CAHİL12, CADDE12, BOLCA11, BUNCA11, BUCAK11, LAZCA11, TOYCA11, YONCA11, CAYMA11, CASUS11, CAMSI11, CAİZE11, ACABA10, BACAK10, DARCA10, DANCA10, ILICA10, RUMCA10, SICAK10, CAMLI10, ENCAM9, KURCA9, KUCAK9, KIRCA9, LONCA9, MANCA9, MALCA9, MACAR9, MECAL9, CARLI9, CAMİT9, CAMİA9, CANLI9, ANCAK8, ACARA8, ANACA8, ALACA8, KANCA8, NACAK8, NECAT8, CAT8, CAL8, CARTA8, CANAN8


ANCAK


[zarf]
  • `Yalnızca` anlamında, sınırlama bildiren bir söz, bir

    Hasan, bu sefer kendisine ancak seyyar tuluatçıların arasında bir yer bulabildi. - Osman Cemal Kaygılı

[bağlaç]
  • `Lakin, ama, fakat, yalnız` sözleri gibi bir düşünceye karşıt ikinci bir düşünceyi anlatan bir söz

    Bu büyüklük değil ancak mertçe bir davranıştır. - Nezihe Araz


ACARA


[isim]
  • Acar

ANACA


[zarf]
  • Ana olarak

    Onun avareliğinin ne büyük bir verimliliğe gebe olduğunu anaca sezdiğinden Sait'i hep korumuştu. - Haldun Taner


ALACA


[isim]
  • Çorum iline bağlı ilçelerden biri
[isim]
  • Birkaç rengin karışımından oluşan renk, ala
[sıfat]
  • İki veya daha çok renkli
[bitki bilimi]
  • Ağaçta ilk olgunlaşan meyve

    Bu incirin alacasını ben yedim.

[bitki bilimi]
  • Meyvelere, genellikle üzüme düşen ben

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaca düşmek

Birleşik Kelimeler: alaca aş, alacabalıkçıl, alaca bulaca, alaca karanlık, alacakarga, alacamenekşe, alacasansar, deli alacası


KANCA (Kelime Kökeni: İtalyanca gancio)


[isim]
  • Bir şey çekmeye yarar, ucu çengelli demir çubuk

    Hepsi hazırlandılar, halatlar rota edildi, kancalar gerildi ve denizde köpüklü bir iz bırakarak ileri atıldılar. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kancayı takmak (veya atmak)

Birleşik Kelimeler: kancabaş, kanca burunlu


NACAK


[isim]
  • Sapı kısa, küçük odun baltası

    Silahsız kaldık, köylüler bize dipçik, üvendire, nacak yetiştirdi. - Aka Gündüz


NECAT (Kelime Kökeni: Arapça necāt)


[isim] [eskimiş]
  • Kurtuluş

    Esirliğin ağır ve ateşli zincirleri altında inleyen her Müslüman, bir necat gününden ümidini kesmemiş. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • necat bulmak

Birleşik Kelimeler: fidyeinecat


RİCAT (Kelime Kökeni: Arapça ricʿat)


[isim] [eskimiş]
  • Vazgeçme
[askerlik]
  • Gerileme, geri çekilme, geri kaçma

    1683'te Viyana ricati ile imparatorluk, Avrupa fetihlerini kaybetmeye başlayacaktır. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ricat etmek


RİCAL (Kelime Kökeni: Arapça ricāl)


[isim] [eskimiş]
  • Erkekler

CARTA


[isim] [argo]
  • Yellenme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cartayı çekmek


CANAN (Kelime Kökeni: Farsça cānān)


[isim]
  • Gönülden sevilen, gönül verilmiş olan kadın, sevgili

    Canı canan dilemiş vermemek olmaz ey dil! - Fuzuli

[eskimiş]
  • Tasavvufta Tanrı

    Yunus ver canını Hak yoluna / Can vermeyince canan bulunmaz - Yunus Emre


ENCAM (Kelime Kökeni: Farsça encām)


[isim] [eskimiş]
  • Son, işin sonu

    Nereye varır bu işin encamı? - Attila İlhan

[mecaz]
  • Gelecek

    Encamımız hayrolsun demekten başka elden ne gelir? - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: serencam


KURCA


[isim] [halk ağzında]
  • Karıştırma, kaşıma

Birleşik Kelimeler: kurca çıbanı


KUCAK


[isim]
  • Açık kollarla göğüs arasındaki bölüm, aguş

    Kucağımdaki yavrumla yapayalnız kalmıştık. - Sermet Muhtar Alus

[sıfat]
  • Açık kollarla göğüs arasına sığabilen miktarda olan
[mecaz]
  • Herhangi bir durumun veya şeyin sınırlarının arası, iç

    Oralar her saldırganlıktan korunmuş Türk kucağı idi. - Ruşen Eşref Ünaydın

[mecaz]
  • Ortam, ocak

    On yıl var ayrıyım Kına Dağı'ndan / Baba ocağından, yâr kucağından - Faruk Nafiz Çamlıbel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kucağına düşmek
  • kucağına kurulmak
  • kucağına oturmak
  • kucağında bulmak
  • kucak (veya kucağını) açmak

Birleşik Kelimeler: kucak çocuğu, kucak dolusu, kucak kucağa, kucak kucak, kucaktan kucağa, karakucak, ana kucağı


KIRCA


[sıfat]
  • Hafif kırlaşmış

    Tıknaz, kırca, kısa sakallı, kırmızı yüzlü bir efendi. - Memduh Şevket Esendal