İçinde Baç Bulunan Kelimeler



İçinde BAÇ olan 15 kelime bulunuyor. İçerisinde BAÇ geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Baç kelimesinin anlamı nedir? Baç ile başlayan kelimeler. Baç ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

KIRBAÇLANMAK19

11 Harfli Kelimeler

DOLAMBAÇSIZ25, KIRBAÇLANMA18, KIRBAÇLAMAK18

10 Harfli Kelimeler

DOLAMBAÇLI20, KIRBAÇLAMA17

9 Harfli Kelimeler

SAKLAMBAÇ16

8 Harfli Kelimeler

BAÇÇILIK18, DOLAMBAÇ17, ATLAMBAÇ14

7 Harfli Kelimeler

BABAÇKO15

6 Harfli Kelimeler

KIRBAÇ12

5 Harfli Kelimeler

BAÇÇI14, BABAÇ12

3 Harfli Kelimeler

BAÇ8


BAÇ (Kelime Kökeni: Farsça bāc)


[isim] [tarih]
  • Osmanlı Devleti'nde gümrük vergisi

    Sirkeci'de oh diye gözlerini açtı, şehrin ta göbeğinde bacını verdiği köprüyü yavaş yavaş geçti. - Ömer Seyfettin


KIRBAÇ


[isim]
  • Tek parça deri veya uzun esnek bir değneğin ucuna sırım bağlanarak yapılmış vurma aracı

    Dünyanın en insafsız elleri sanki beni kırbaçlarla, sopalarla dövdüler. - Hüseyin Cahit Yalçın

Birleşik Kelimeler: kırbaç kurdu


BABAÇ


[isim] [halk ağzında]
  • Erkek kümes hayvanlarının en iri ve yaşlı olanı

    Bir yıllanmış ağaca anaç derler, babaç demezler. - Burhan Felek


ATLAMBAÇ


[isim]
  • Çocukların atlama oyunu

BAÇÇI


[isim]
  • Baç alan kimse

BABAÇKO


[sıfat] [argo]
  • Güçlü, gösterişli, iri yarı (kadın)

SAKLAMBAÇ


[isim]
  • Oyunculardan birinin ebe olması ve saklanan arkadaşlarını bulması temeline dayanan bir çocuk oyunu

    Güneş ise afacan bir çocuk gibi bulutlarla saklambaç oynuyor, bir kaybolup bir gözüküyordu. - Ayşe Kulin


KIRBAÇLAMA


[isim]
  • Kırbaçlamak işi

DOLAMBAÇ


[isim]
  • Dolanarak giden, dönerek uzanan yolun kıvrıntısı

    Bu yolun dolambaçları çoktur.

[anatomi]
  • İç kulak
[halk ağzında]
  • Başlık

    Atımı bağladım darağacına / Perçemim dolaştı dolambacıma - Halk türküsü


KIRBAÇLANMA


[isim]
  • Kırbaçlanmak işi

KIRBAÇLAMAK


[-i]
  • Kırbaçla vurmak
[mecaz]
  • Canlandırmak, destek vermek, harekete geçirmek

    Edebiyata gelince, yaşamla ilgili olan her şeye ilgimi kırbaçladı. - Necati Cumalı


BAÇÇILIK


[isim]
  • Baççının yaptığı iş

KIRBAÇLANMAK


[nesnesiz]
  • Kırbaçla dövülmek

DOLAMBAÇLI


[sıfat]
  • Dolambacı olan

    Sedyeyle apartmanın dar, dolambaçlı merdivenlerinden çıkarmaya çalışıyorlar. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]
  • İçinden zor çıkılır, çapraşık

    Müessesesinin epeyce karışık ve dolambaçlı işleri içinde bunalmış kalmış. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


DOLAMBAÇSIZ


[sıfat]
  • Dolambacı olmayan
[mecaz]
  • Açık, doğrudan doğruya olan

    Dolambaçsız anlatım.