İçinde Azel Bulunan Kelimeler



İçinde AZEL olan 32 kelime bulunuyor. İçerisinde AZEL geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Azel kelimesinin anlamı nedir? Azel ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

YELPAZELENMEK23

12 Harfli Kelimeler

VAZELİNLEMEK22, YELPAZELENME22, YELPAZELEMEK22

11 Harfli Kelimeler

GAZELHANLIK23, VAZELİNLEME21, YELPAZELEME21, GAZELLENMEK19, ENDAZELEMEK17, KAMİKAZELİK15

10 Harfli Kelimeler

VAZELİNSİZ23, GAZELLENME18, TAZELEŞMEK17, ENDAZELEME16, TAZELENMEK14, TAZELETMEK14

9 Harfli Kelimeler

GAZELİYAT18, GAZELİMSİ18, VAZELİNLİ18, KEPAZELİK16, TAZELEŞME16, TAZELEMEK13, TAZELENME13, TAZELETME13

8 Harfli Kelimeler

GAZELHAN19, ENDAZELİ13, MATMAZEL13, TAZELEME12

7 Harfli Kelimeler

VAZELİN16, TAZELİK10

5 Harfli Kelimeler

GAZEL12

4 Harfli Kelimeler

AZEL7


AZEL


[isim] [ekonomi]
  • Sunumun birkaç satıcı tarafından yapıldığı ve bu az sayıdaki satıcının birbirlerinin üretim kararlarından etkilendiği piyasa türü, oligopol

TAZELİK


[isim]
  • Taze olma durumu, körpelik, taravet

    Güller tazelikleri, renkleri, biçimleriyle salonu canlandırmışlardı birden. - Cahit Uçuk

[mecaz]
  • Dinç, diri, canlı olma durumu

    Dedi kim tazeliğim çağında / Bir gülün bülbül idim bağında - Atai


TAZELEME


[isim]
  • Tazelemek işi

GAZEL (Kelime Kökeni: Arapça ġazel)


[isim] [edebiyat]
  • Divan edebiyatında 5-10 beyit arasında değişen, ilk beytinin dizeleri birbiriyle, sonraki beyitlerinin ikinci dizeleri birinci beyitle uyaklı, genellikle lirik konularda yazılan nazım biçimi

    O mecmuadaki gazelleri yüksek sesle okurken eski şiir lehçemizdeki beliğ ve rindane edaların zevkine varıyorum. - Yahya Kemal Beyatlı

[müzik]
  • Klasik Türk müziğinde belli bir kurala bağlı olmadan bir kişi tarafından sazlardan birinin eşliğinde söylenen, söyleyenin ses gücünü göstermesine de olanak veren müzik eseri

    Yanımızdaki vagonda bir gazel başladı. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gazel okumak
  • gazel tutturmak

Birleşik Kelimeler: gazel damarı

[isim] [halk ağzında]
  • Sonbaharda kuruyup dökülen ağaç yaprağı

    Coşkun sular gibi akıp durulma / Kuru gazel gibi esip savrulma - Karacaoğlan


TAZELEMEK


[-i]
  • Yenisiyle veya tazesiyle değiştirmek

    Barmenle yardımcısı boşalan kadehleri tazeliyorlardı. - Çetin Altan

[nesnesiz]
  • Bir işi bir daha yapmak, tekrarlamak

    Hoca bir kere daha tazeleyince harıl harıl yazmaya koyuldu. - Haldun Taner

[nesnesiz] [mecaz]
  • Unutulmuş bir duygu veya bir düşünceyi yeniden canlandırmak

    Rica ederim, bu bahisleri açıp da dert tazeleme! - Refik Halit Karay


TAZELENME


[isim]
  • Tazelenmek işi

TAZELETME


[isim]
  • Tazeletmek işi

ENDAZELİ


[sıfat]
  • Ölçülü

MATMAZEL (Kelime Kökeni: Fransızca mademoiselle)


[isim]
  • Evlenmemiş Hristiyan kızlar için `bayan` sözü yerine kullanılan bir unvan

    Matmazelin saçı başı birbirine karışmıştı. - Sait Faik Abasıyanık

[eskimiş]
  • Konaklarda yabancı dil eğitimi veren kadın

TAZELENMEK


[nesnesiz]
  • Tazeleme işi yapılmak

    Çaylar tazelendi, sigaralar yakıldı ve şaşırtıcı bir hızla gömülüverdi kuaför salonu her zamanki rehavetine. - Elif Şafak


TAZELETMEK


[-i]
  • Taze duruma getirmek

KAMİKAZELİK


[isim]
  • Kamikaze olma durumu

    Başkişilerin bir tür kamikazeliğe soyundukları anlaşılıyor. - Tomris Uyar


ENDAZELEME


[isim]
  • Endazelemek işi

KEPAZELİK


[isim]
  • Kepaze olma durumu

    Sevda denilen kepazelik benim de başımda. - Aka Gündüz


TAZELEŞME


[isim]
  • Tazeleşmek işi