İçinde Ayan Bulunan Kelimeler



İçinde AYAN olan 68 kelime bulunuyor. İçerisinde AYAN geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ayan kelimesinin anlamı nedir? Ayan ile başlayan kelimeler. Ayan ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

DAYANIKSIZLAŞMA29, DAYANILMAZLAŞMA28

14 Harfli Kelimeler

DAYANIŞMACILIK28, DAYANIŞABİLMEK25, DAYANILABİLMEK22, KUYRUKSALLAYAN21, YUMURTLAYANLAR21

13 Harfli Kelimeler

ÇAĞLAYANCERİT28, GÖKTIRMALAYAN27, DAYANIKSIZLIK24, DAYANIŞABİLME24, DAYANILMAZLIK23, DAYANILABİLME21

12 Harfli Kelimeler

PAYANDALAMAK21, DAYANABİLMEK19, DAYANIKLILIK19

11 Harfli Kelimeler

FAYANSÇILIK25, DAYANIŞMACI24, PAYANSIZLIK23, DAYANIŞMALI21, PAYANDALAMA20, DAYANDIRMAK19, DAYANABİLME18, BABAYANİLİK17

10 Harfli Kelimeler

PAYANDASIZ23, DAYANIKSIZ20, DAYANIŞMAK19, DAYANILMAZ19, DAYANAKSIZ19, PAYANDALIK19, DAYANDIRMA18, DAYANIRLIK16, DAYANILMAK16, DAYANAKLIK15, KARAYANDIK15

9 Harfli Kelimeler

DAYANIŞMA18, DAYANIŞIK18, PAYANDALI18, AÇIKLAYAN15, DAYANILMA15, DAYANIKLI15, DAYANAKLI14, KARAYANIK12

8 Harfli Kelimeler

FAYANSÇI21, ÇAĞLAYAN20, PAYANSIZ19, BAŞBAYAN17, BABAYANİ14, DAYANMAK13, MALAYANİ11, TAMLAYAN11

7 Harfli Kelimeler

DAYAN15, PAYANDA15, AYANCIK13, DAYANIM13, AYANDON12, DAYANTI12, DAYANMA12, DAYANAK11

6 Harfli Kelimeler

FAYANS15, DAYANÇ13

5 Harfli Kelimeler

PAYAN11, ÇAYAN10, ŞAYAN10, BAYAN9, YAYAN9, KAYAN7

4 Harfli Kelimeler

AYAN6


ÂYAN (Kelime Kökeni: Arapça aʿyān)


[isim] [eskimiş]
  • İleri gelenler
[sıfat] [eskimiş]
  • Belli, açık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayan olmak

Birleşik Kelimeler: ayan beyan


KAYAN


[sıfat]
  • Kayarak yer değiştiren
[isim] [halk ağzında]
  • Yassı, düz, kat kat oluşmuş taş
[isim] [halk ağzında]
  • Dağdan inen sel

BAYAN


[isim]
  • Kadınların ad veya soyadlarının önüne getirilen saygı sözü

    Bayan İnci.

[ünlem]
  • Kadınlara bir seslenme sözü

    Bayan! Kimi aradınız?

Birleşik Kelimeler: başbayan


YAYAN


[sıfat]
  • Yürüyerek giden

    Genç atlı ve yayan ihtiyar uzaktan uzağa seslendiler. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]
  • Bilgisiz

    Arkadaş bu konuda pek yayanmış.

[zarf]
  • Yürüyerek, yaya

    Ben oraya kadar yayan gidemem, gurbetten memlekete yayan dönülmezdi. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: yayan yapıldak


ÇAYAN


[isim] [halk ağzında]
  • Akrep, yılan, çıyan, kırkayak vb. zehirli hayvan

ŞAYAN (Kelime Kökeni: Farsça şāyān)


[sıfat] [eskimiş]
  • Uygun, yaraşır, değer, layık

MALAYANİ (Kelime Kökeni: Arapça mālāyaʿnī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Boş ve yararsız, saçma

    Malayani sözler.


TAMLAYAN


[isim] [dil bilgisi]
  • Tamlamalarda temel olan bir adın anlamını açıklayan ad, zamir veya sıfat, belirten: Evin kapısı. Öğretmenin kitabı. Su yolu. Kırmızı defter gibi

Birleşik Kelimeler: tamlayan durumu


DAYANAK


[isim]
  • Dayanılacak şey, istinatgâh, mesnet
[mecaz]
  • Bir iddiayı güçlendirmeye yarayan tanıt
[mecaz]
  • Destek, dayanak noktası

    Söylenenleri destekliyor, onlara dayanak oluyordu. - Tarık Buğra

[felsefe]
  • Bir gerçekliğin onaylanması için olayların arkasında veya altında bulunan şey, kendisine bir şey yüklenilen, bir varlığa destek olan, altta bulunan temel

Birleşik Kelimeler: dayanak noktası


PAYAN (Kelime Kökeni: Farsça pāyān)


[isim] [eskimiş]
  • Son, sonuç, nihayet

    Şu bizim düldüle bir saman vesikası lütfetseniz keyfime payan olmayacak. - Peyami Safa


KARAYANIK


[isim] [tıp]
  • Şarbon

AYANDON (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • 18 Ocak'ta başlayan bir fırtına

DAYANTI


[isim] [halk ağzında]
  • Dayanıklık

DAYANMA


[isim]
  • Dayanmak işi, metanet

    Böyle birçok ekoller vahilikleri, sahtelikleri, çürük esaslara dayanmaları dolayısıyla kıymetten düşmüşlerdir. - Asaf Halet Çelebi

Birleşik Kelimeler: dayanma gücü, dayanma ömrü


DAYANMAK


[-e]
  • Bir yere yaslanmak, kendini dayamak

    Odalardan birinde köşeye dayanmış bir adam, sanki sızmış gibi görünüyor. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]
  • Zarar görmemek, varlığını korumak, hasar görmemek

    Bu gemi fırtınaya iyi dayanır.

[mecaz]
  • Varmak, ulaşmak

    Bu haber ortalığa yayılır yayılmaz banknotlarını kapan bankaya dayanıyor. - Yusuf Ziya Ortaç

[mecaz]
  • Bütün gücünü kullanarak bir işi yapmak

    İki genç, kırarcasına küreklere dayandılar. - Halikarnas Balıkçısı

[mecaz]
  • Bir iş sonunda birinin veya bir şeyin üzerinde kalmak

    Bu proje sonunda bize dayanacak.

[mecaz]
  • Birinden, bir şeyden güç almak, güvenmek, istinat etmek

    Laikliği korumak için kanun kuvvetine mi, eğitim ve telkin kuvvetine mi dayanmalıyız? - Falih Rıfkı Atay

[nesnesiz] [mecaz]
  • Uzun süre kullanılmaya uygun olmak

    Bu kumaş çok dayandı.

[nesnesiz] [mecaz]
  • Tutunmak, karşı durmak, karşı koymak, mukavemet etmek

    Merkezde Akhisar'ın, Bergama'nın da henüz dayandığını öğrendiler. - Necati Cumalı

[nesnesiz]
  • Yetişmek, yeter olmak
[nesnesiz] [mecaz]
  • Güç bir duruma katlanmak, çekmek, sabretmek, tahammül etmek

    Kazılmış mezarın önüne geldiklerinde daha fazla dayanamayıp oracığa çöktü. - İhsan Oktay Anar