İçinde Ayı Bulunan 5 Harfli Kelimeler



İçerisinde AYI olan 5 harfli 27 kelime bulunuyor. İçinde AYI olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ayı ile başlayan 5 harfli kelimeler. ayı ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

HAYIF18, ZAYIF17, HAYIZ15, CAYIŞ14, YAYIŞ13, AYICI12, HAYIT12, HAYIR12, HAYIN12, KAYIP12, SAYIŞ12, ÇAYIR11, KAYIŞ11, YAYIM11, BAYIR10, MAYIS10, SAYIM10, YAYIK10, YAYIN10, MAYIN9, SAYIN9, KAYIR8, KAYIT8, KAYIN8, KAYIK8, LAYIK8, TAYIN8


KAYIR


[isim] [halk ağzında]
  • Kalın kum

KAYIT (Kelime Kökeni: Arapça ḳayd)


[isim]
  • Bir yere mal ederek deftere geçirme

    Çocuğun kaydı bulunamadı.

[mecaz]
  • Şart

    Kitabımı geri gönderme kaydıyla verebilirim.

[mecaz]
  • Sınırlama, davranışlarını çerçeveleme

    Hiçbir kayıt ileri sürmeksizin.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kayda geçirmek
  • kaydını düşmek
  • kaydını silmek
  • kayıt altına girmek
  • kayıt koymak
  • kayıttan düşmek

Birleşik Kelimeler: kayıt defteri, kayıt dışı, kayıt kabul, kayıt kuyut, kayda değer, kaydedilmek, kaydetmek, kaydettirmek, kaydıhayat, kaydıihtiyat, kaydolmak, kesin kayıt, ön kayıt, nüfus kaydı, sabıka kaydı

[isim]
  • Pencere çerçevesi

Birleşik Kelimeler: kış kayıtı


KAYIN


[isim] [bitki bilimi]
  • Kayıngillerin örnek bitkisi olan, 30-40 metre boyunda, 2 metre çapında, kışın yapraklarını döken, kerestesi beyaz ve değerli olan bir orman ağacı (Fagus orientalis)
[sıfat]
  • Bu ağaçtan yapılmış

Birleşik Kelimeler: Avrupa kayını, doğu kayını

[isim]
  • Kadın veya kocaya göre birbirlerinin erkek kardeşi, kayınbirader, ini

    Sabahleyin kaynım beni bir katıra bindirdi. - Halide Edip Adıvar

Birleşik Kelimeler: kayınbaba, kayınbirader, kayınpeder, kayınvalide, kaynana


KAYIK


[isim] [denizcilik]
  • Kürek veya yelkenle yürütülen ufak tekne

    Halk arabalarla, kayıklarla, yaya olarak oralara kadar geliyor ve bu ağaçların altına dağılıyordu. - Asaf Halet Çelebi

[sıfat]
  • Bir yana kaymış

    Çiçekli kumaştan, büzgülü, yakası kayık bir elbise dikti. - Lâtife Tekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kayık yanaştırmak

Birleşik Kelimeler: kayıkhane, kayık salıncak, kayık tabak, kayık yaka, çember kayık, ağ kayığı, ateş kayığı, buz kayığı, foroz kayığı, ığrıp kayığı, imamkayığı, pazar kayığı, varagele kayığı, yarış kayığı


LAYIK (Kelime Kökeni: Arapça lāyiḳ)


[sıfat]
  • Nitelikleri, özü, hareketleri, davranışlarıyla bir şeyi elde etmeye hak kazanmış olan

    Sevilmeye o herkesten fazla layıktır. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • layığını bulmak
  • layık görmek
  • layık olmak


TAYIN (Kelime Kökeni: Arapça taʿyīn)


[isim] [askerlik]
  • Asker azığı

    Tayın çizelgelerini düzenliyorum, ambar defterini işliyorum. - Erhan Bener

[askerlik]
  • Asker ekmeği

Birleşik Kelimeler: tayın bedeli, asker tayını


MAYIN (Kelime Kökeni: İngilizce mine)


[isim] [askerlik]
  • Toprak altına, üstüne veya suyun içine yerleştirilen, doğrudan doğruya çarpma veya basınç etkisiyle patlayarak zarara yol açan patlayıcı madde

    Mıknatıslı mayın.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mayın dökmek (veya döşemek)
  • mayın taramak

Birleşik Kelimeler: mayın arama tarama gemisi, mayın gemisi, mayın tarlası, serseri mayın


SAYIN


[sıfat]
  • Konuşma ve yazışmalarda saygı belirtisi olarak kişi adlarının önüne getirilen söz

BAYIR


[isim]
  • Küçük yokuş, belen, kıran (II), şev

    Biz de uğultularla denizin ardı sıra / Başka bir deniz gibi dağdan aktık bayıra - Faruk Nafiz Çamlıbel

Birleşik Kelimeler: bayır aşağı, bayır kuşu, bayır turpu, bayır yukarı, dağ bayır, kırkbayır


MAYIS (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Yılın beşinci ayı
[isim] [halk ağzında]
  • Taze sığır dışkısı

    Küçük kızların mayıs kokan toprak sofalarda yetiştirdikleri koza sepetleri... - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: mayıs böceği, mayıs böcekleri


SAYIM


[isim]
  • Sayma işi, tadat

    Nüfus sayımı.

Birleşik Kelimeler: sayım bilimi, sayım vergisi, açık sayım, kasa sayımı, nüfus sayımı


YAYIK


[isim]
  • Tereyağı çıkarmak için sütün, yoğurdun içinde çalkalandığı kap veya makine

    Nina'nın bildiği alet değirmen ve yayıktır, buğday öğüten ve tereyağı çıkaran yararlı iki basit makine. - Refik Halit Karay

[sıfat]
  • Yayılmış, yayvan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yayık dövmek
  • yayık yaymak

Birleşik Kelimeler: yayık ağızlı, yayık makinesi, yayık yayık


YAYIN


[isim]
  • Basılıp satışa çıkarılan kitap, gazete vb., neşriyat

Birleşik Kelimeler: yayın alanı, yayınevi, yayın organı, canlı yayın, kablolu yayın, muzır yayın, naklen yayın, yerel yayın, zırhlı yayın, deneme yayını, kapalı devre yayını, radyo yayını, televizyon yayını


ÇAYIR


[isim]
  • Üzerinde gür ot biten düz ve nemli yer

    O zaman güneşe bakan bu güzelim çayırlara oturup kurumayı bekliyorduk. - Ayla Kutlu

Birleşik Kelimeler: çayırgüzeli, çayır kuşu, çayır mantarı, çayırmelikesi, çayır otu, çayır peyniri, çayırsedefi, çayır tavuğu, çayır teresi, çayır tirfili, çayır yulafı, karaçayır, kuru çayır, suni çayır, yaş çayır, dağ çayırı, orman çayırı, yayla çayırı


KAYIŞ


[isim]
  • Bağlamak, tutmak veya sıkmak amacıyla kullanılan, dar ve uzun kösele dilimi

    Şapkası yere düşmüş, yakası yırtılmış, kılıcının kayışı kopmuştu. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kayışa çekmek
  • kayış gibi

Birleşik Kelimeler: kayış balığı, kayış dili, aşırma kayış, eksantrik kayışı, üzengi kayışı, vantilatör kayışı

[isim]
  • Kayma işi