İçinde Av Bulunan 5 Harfli Kelimeler



İçerisinde AV olan 5 harfli 97 kelime bulunuyor. İçinde AV olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Av ile başlayan 5 harfli kelimeler. av ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

LAVAJ20, HAV19, HAVUZ19, ÇAV18, HAVZA18, BAVCI17, HAVYA17, KAVAF17, TAVAF17, YAVUZ17, GAVUR16, GAVOT16, HAVAS16, HAVLI16, HAVSA16, HAVUT16, HAVLU16, SAVCI16, YAV16, AVUNÇ15, ÇAVLI15, ÇAVMA15, ÇAVUN15, DAVYA15, HAV15, HAVAN15, HAVİL15, HAVRA15, KAVGA15, KAVUZ15, MAVİŞ15, PİLAV15, SAVCA15, SAV15, ŞAVUL15, TAVCI15, YAVSI15, AVŞAR14, AVİZE14, BRAVO14, BAVLI14, BAVUL14, DAVUL14, LAV14, MİYAV14, TAVİZ14, YAVRU14, AVDET13, DAVET13, DAVAR13, SINAV13, SİMAV13, SAVUR13, SAVMA13, TAVUS13, YAVER13, YAVAN13, AVURT12, AVANS12, İSLAV12, KAVAS12, KAVİM12, KAVİS12, KAVKI12, KAV12, KAVUK12, KAVUN12, KAVUT12, LAVUK12, MANAV12, MAVRA12, MAVNA12, MAVAL12, OKTAV12, SAVLA12, SAVAT12, SAVAN12, SAVAK12, TAVUK12, TAVLI12, TAVIR12, TAVAS12, AVRET11, AVRAT11, AVLAK11, AVARE11, AVARA11, İLAVE11, KRAVL11, KAVAL11, KAVAK11, KAVAT11, KAVİL11, LAVTA11, TAVLA11, TAVİK11, TAVAN11


AVRET (Kelime Kökeni: Arapça ʿavret)


[isim]
  • Edep yeri

Birleşik Kelimeler: setriavret


AVRAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿavret)


[isim] [halk ağzında]
  • Kadın

    Avrat var, arpa unundan aş yapar; avrat var buğday unundan keş yapar.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • avradı eri saklar, peyniri deri
  • avrat malı, kapı mandalı
  • avrat tuz dedi mi ciğeri cız der
  • avrat var, arpa unundan aş yapar; avrat var, buğday unundan keş yapar
  • avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar

Birleşik Kelimeler: avrat pazarı, güzelavrat otu


AVLAK


[isim]
  • Avı çok olan yer, av yeri

AVARE (Kelime Kökeni: Farsça āvāre)


[sıfat]
  • İşsiz, işsiz güçsüz, başıboş, aylak

    Daha ne kadar sürdürebilecekti bu avare yaşamını? - Ayşe Kulin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • avare dolaşmak
  • avare etmek
  • avare olmak


AVARA (Kelime Kökeni: İtalyanca avara)


[isim]
  • Üzerinde döndüğü ve kendisini taşıyan milden bağımsız olarak çalışan mekanizma
[ünlem]
  • Kıyıya dayanılarak sandalın açılması için kürekçilere verilen komut
[denizcilik]
  • Bir geminin başka bir gemiden veya kıyıdan açılması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • avara etmek
  • avaraya almak


İLAVE (Kelime Kökeni: Arapça ʿilāve)


[isim]
  • Ekleme, ulama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilave etmek


KRAVL (Kelime Kökeni: İngilizce crawl)


[isim] [spor]
  • Dizleri bükmeksizin bacakları hızla hareket ettirerek kulaçla yüzme

    Sen önce kravl yüzüşünü düzeltmelisin. - Falih Rıfkı Atay


KAVAL


[isim] [müzik]
  • Genellikle kamıştan yapılan, daha çok çobanların çaldığı, yumuşak sesli, üflemeli bir çalgı

    Geniş yaylalarında otlanırken sürüler / Çobanı kaval çalar, taşı toprağı güler - Faruk Nafiz Çamlıbel

Birleşik Kelimeler: kaval kemiği, kaval tüfek


KAVAK


[isim] [bitki bilimi]
  • Söğütgillerden, sulak bölgelerde yetişen, boyu bazı türlerinde 30-40 metreye değin çıkan, kerestesinden yararlanılan uzun boylu bir ağaç (Populus)

    Irmağın başında kocaman, çıplak bir tek kavak vardı. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kavak, yaprağını tepeden dökerse kış çok olur

Birleşik Kelimeler: kavak inciri, acı kavak, akçakavak, akkavak, çalık kavak, karakavak, titrek kavak, dağ kavağı, Hollanda kavağı, Kanada kavağı, sepetçi kavağı

[isim]
  • Samsun iline bağlı ilçelerden biri

KAVAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳavvād)


[isim] [hakaret yollu]
  • Pezevenk

KAVİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳavl)


[isim] [eskimiş]
  • Söz

    Babamın kavline göre bu adam bütün Manisa halkını iki büyük afetten kurtarmış. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kavil kesmek

Birleşik Kelimeler: kavletmek, kavlükarar


LAVTA (Kelime Kökeni: Almanca Laute)


[isim] [müzik]
  • Mızrapla çalınan, gövdesi uttan küçük bir çalgı
[isim]
  • Ebe
[tıp]
  • Tutçek
[eskimiş]
  • Erkek doğum hekimi

TAVLA (Kelime Kökeni: Arapça ṭavīle)


[isim]
  • At ahırı

    Dağın ardında bir nazlı sultanım / Tavlamda doru bir küheylanım - Ahmet Muhip Dranas

[isim]
  • Bölümlere ayrılmış iki yanlı tahta üzerinde on beşerden otuz pul ve iki zarla iki kişinin karşılıklı oynadığı oyun

    Kahveciden başka üç kişi vardı, ikisi tavla oynuyordu. - Yusuf Atılgan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tavla atmak

Birleşik Kelimeler: kız tavlası, Yahudi tavlası


TAVİK (Kelime Kökeni: Arapça taʿvīḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Geciktirme, tehir

TAVAN


[isim]
  • Bir yapının, kapalı bir yerin üst bölümünü oluşturan düz ve yatay yüzey, taban karşıtı

    Bir aralık başımı yukarı kaldırdım ve tavandan sarkan bezgin ışığa baktım. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[halk ağzında]
  • Çatı kiremidi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tavana vurmak
  • tavan başına çökmek (veya yıkılmak)
  • tavan yapmak

Birleşik Kelimeler: tavan aralığı, tavan arası, tavan fiyatı, tavan penceresi, tavan süpürgesi, asma tavan