İçinde Ara Bulunan 8 Harfli Kelimeler



İçerisinde ARA olan 8 harfli 125 kelime bulunuyor. İçinde ARA olan 8 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ara ile başlayan 8 harfli kelimeler. ara ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

HIYARAĞA22, PARAGRAF22, DARAĞACI21, PARAFAZİ21, GARAZSIZ20, FARAZİYE19, SARAYKÖY19, SARAYÖNÜ19, TARAFSIZ19, ARANJMAN18, GARANTÖR18, HARAMSIZ18, KARAAĞAÇ18, KAVARACI18, PARAVANA18, TARAFGİR18, UFARAKÇA18, VARAGELE18, ARAPSAÇI17, DUBARACI17, HARAPLIK17, IZGARALI17, MARANGOZ17, SİGARACI17, ŞARAMPOL17, AGARAGAR16, BERTARAF16, KARAVİDE16, KARARGAH16, PREPARAT16, PARALICA16, PARADOKS16, TARAFEYN16, ZARARSIZ16, ARABASIZ15, GARAZKAR15, KARAİĞNE15, MUHASARA15, PARANTEZ15, PARANOYA15, PARALİZİ15, ŞARAPNEL15, TARAYICI15, YARATICI15, YARARSIZ15, ARABOZAN14, DARALTIŞ14, DARAŞLIK14, HARABATİ14, KARAVANA14, KARAVELA14, KARAYAZI14, KARANFİL14, KARAEVLİ14, MUHATARA14, MÜNAZARA14, NUMARACI14, SİGARALI14, SARACİYE14, TARAFTAR14, YARAŞMAK14, ARAŞTIRI13, ARAGONİT13, ARACILIK13, KARATURP13, KARARSIZ13, KARACASU13, MARAZLIK13, PARANOİT13, PARALAMA13, PARALAKS13, SARAÇLIK13, SARAKACI13, TARAKSIZ13, DALYARAK12, HARAKİRİ12, KARACAOT12, KARAÇALI12, KARAİMCE12, KARAKUŞİ12, KARAMBOL12, PARAKETA12, ZARARINA12, ARABALIK11, DARALMAK11, DARALTMA11, KARATECİ11, KARAKEÇİ11, KABARALI11, NUMARALI11, TARASSUT11, YANIKARA11, YARATMAK11, YARARLIK11, YARANMAK11, YARALAMA11, ARATILMA10, ARANILMA10, ARALIKLI10, İSTİMARA10, KARAYAKA10, KARAASMA10, KARABİNA10, KARAKUTU10, KARAMSAR10, MAKARALI10, SARARMAK10, SARARTMA10, ARALIKTA9, ARALATMA9, ARALANMA9, ARALAMAK9, ARAKLAMA9, ANKARALI9, KARARTMA9, KARARMAK9, KARAKEME9, KARALAMA9, KARAMELA9, KARANLIK9, TARANMAK9, TARATMAK9, KARAKTER8, KATARAKT8, TARTARAT8


KARAKTER (Kelime Kökeni: Fransızca caractère)


[isim]
  • Ayırt edici nitelik
[edebiyat]
  • Bir eserde duygu, tutku ve düşünce yönlerinden ele alınan kimse
[felsefe]
  • Bireyin kendi kendine egemen olmasını, kendi kendisiyle uyum içinde bulunmasını, düşünüş ve hareketlerinde tutarlı, sağlam kalabilmesini sağlayan özellikler bütünü

Birleşik Kelimeler: başat karakter, başkarakter, nörotik karakter, yazı karakteri


KATARAKT (Kelime Kökeni: Fransızca cataracte)


[isim] [tıp]
  • Göz merceğinin saydamlığını yitirerek ağarmasından ileri gelen ve görmeyi engelleyen rahatsızlık, perde, akbasma, aksu

TARTARAT (Kelime Kökeni: Fransızca tartrate)


[isim] [kimya]
  • Tartarik asit tuzu

ARALIKTA


[zarf]
  • Öbür şeyler arasında, bu arada

ARALATMA


[isim]
  • Aralatmak işi

ARALANMA


[isim]
  • Aralanmak işi

ARALAMAK


[-i]
  • İki şey arasında açıklık oluşturmak, az açmak

    Kapısını hafifçe araladı. - Falih Rıfkı Atay

[halk ağzında]
  • Bitkilerin fazla dal ve çubuklarını kesmek, seyrekleştirmek

ARAKLAMA


[isim]
  • Araklamak işi, çalma, aşırma

ANKARALI


[isim]
  • Ankara ilinden olan kimse

    Ankaralılarla münasebetlerinde her zaman sıkı bir ahlak ve seviye kontrolüne tabi tutuldu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


KARARTMA


[isim]
  • Karartmak işi
[askerlik]
  • Savaş durumunda düşman uçaklarından korunma amacıyla ışıkları örtme veya söndürme biçiminde alınan önlemlerin bütünü

    Karartma saati yaklaşıyordu, bir an önce evlerine varmalıydılar. - Erendiz Atasü


KARARMAK


[nesnesiz]
  • Rengi karaya dönmek, siyahlaşmak
[mecaz]
  • Kederlenmek, canı sıkılmak
[mecaz]
  • Niteliğini yitirmek

    Eşsiz hafızası sönüyor, sağduyusu kararıyordu. - Falih Rıfkı Atay


KARAKEME


[isim] [bitki bilimi]
  • Domalan

KARALAMA


[isim]
  • Karalamak işi
[mecaz]
  • Leke sürme, kötülük yükleme

Birleşik Kelimeler: karalama beyti, karalama defteri


KARAMELA (Kelime Kökeni: İtalyanca caramella)


[isim]
  • Karamel

KARANLIK


[isim]
  • Işık olmama durumu

    Karanlıkta duyduğumuz çam kokularına artık yakınlaştığımız denizin rutubeti karışıyordu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[sıfat]
  • Işıksız
[mecaz]
  • Üzüntü, sıkıntı, perişanlık

    Demiştim ya, bütün memleketi bir yas karanlığı kaplamıştı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[sıfat] [mecaz]
  • Yasalara, töreye uygun olmayan

    Bu karanlık işlerin hesabını sorarlar. - Memduh Şevket Esendal

[sıfat] [mecaz]
  • Gereğince anlaşılıp bilinemeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan (durum)

    Fahri'nin gözlerinde karanlık bir ifade var, umutsuzluk, öfke karışımı bir şey. - Ahmet Ümit

[sıfat] [mecaz]
  • Karışık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karanlığa gömülmek
  • karanlığa kalmak
  • karanlığı deşmek (veya yırtmak)
  • karanlık basmak (veya çökmek)
  • karanlık etmek
  • karanlık kesilmek
  • karanlıkta göz kırpmak

Birleşik Kelimeler: karanlık nokta, karanlık oda, alaca karanlık, yarı karanlık, zifirî karanlık, akşam karanlığı, ay karanlığı