İçinde Ame Bulunan 7 Harfli Kelimeler



İçerisinde AME olan 7 harfli 29 kelime bulunuyor. İçinde AME olan 7 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ame ile başlayan 7 harfli kelimeler. ame ile biten 7 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

FEHAMET18, VAHAMET18, HENGAME16, İMAME15, ŞEHNAME15, BAHNAME14, FALNAME14, LAMELİF14, BEŞAMEL13, GALSAME13, GAMETLİ12, RUZNAME12, CESAMET12, KIYAMET11, CAMEKAN11, AMELİYE10, KAMELYA10, MUAMELE10, NEDAMET10, AMETİST9, MAMELEK9, MELAMET9, SALNAME9, SAKAMET9, SELAMET9, TAMAMEN9, AMERİKA8, KERAMET8, LAMEKAN8


AMERİKA


[isim]
  • Dünya üzerinde yer alan bir kıta

Birleşik Kelimeler: Amerika tavşanı, Güney Amerika


KERAMET (Kelime Kökeni: Arapça kerāmet)


[isim]
  • Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı davranış veya durum

    Babamın, mucize ve keramet kıssaları olarak bize anlattığı şeyler bu çeşit gülünç ve çocukça masallardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keramet buyurdunuz (veya keramette bulundunuz)
  • kerameti kendinden menkul
  • keramette bulunmak

Birleşik Kelimeler: keramet sahibi


LAMEKÂN (Kelime Kökeni: Arapça lāmekān)


[sıfat] [eskimiş]
  • Mekânı olmayan, mekânsız

Birleşik Kelimeler: lamekân takımı


AMETİST (Kelime Kökeni: Fransızca améthyste)


[isim] [jeoloji]
  • Süs taşı olarak kullanılan, mor renkte bir kuvars türü

MAMELEK (Kelime Kökeni: Arapça māmelek)


[isim] [eskimiş] [hukuk]
  • Mal varlığı

MELAMET (Kelime Kökeni: Arapça melāmet)


[isim] [eskimiş]
  • Kınama

SALNAME (Kelime Kökeni: Farsça sāl + nāme)


[isim] [eskimiş]
  • Yıllık

SAKAMET (Kelime Kökeni: Arapça saḳāmet)


[isim] [eskimiş]
  • Bozukluk, yanlışlık, eksiklik

SELAMET (Kelime Kökeni: Arapça selāmet)


[isim]
  • Esen olma durumu, esenlik
[edebiyat]
  • Anlatıma temel olan düşüncenin her bakımdan doğru ve sağlam olması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • selamete çıkmak

Birleşik Kelimeler: sağ selamet


TAMAMEN (Kelime Kökeni: Arapça tamāmen)


[zarf]
  • Bütün olarak, büsbütün, baştan sona

    Ulaşım çileleri böylece giderilince köprüyü tamamen unutmuşlardı. - Ayşe Kulin


AMELİYE (Kelime Kökeni: Arapça ʿameliyye)


[isim] [eskimiş]
  • Uygulama

    Şimdi yavaş yavaş kendimize geliyoruz ama bir damak kaldırma ameliyesine muhtacız hâlâ. - Necip Fazıl Kısakürek


KAMELYA (Kelime Kökeni: Fransızca camélia)


[isim] [bitki bilimi]
  • Çaygillerden, büyük, beyaz, pembe veya kırmızı renkte çiçekler açan, dayanıklı yapraklı bir bitki, Japon gülü, Çin gülü (Camellia japonica)

MUAMELE (Kelime Kökeni: Arapça muʿāmele)


[isim]
  • Davranma, davranış

    Bana karşı olan muamelesini beğenmedim.

[eskimiş] [kimya]
  • İşlem
[eskimiş] [ticaret]
  • Alışveriş

    Borsada bugün muamele olmadı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • muamele etmek
  • muamele görmek


NEDAMET (Kelime Kökeni: Arapça nedāmet)


[isim]
  • Pişmanlık

    Gözlerime iki damla nedamet yaşı getirmek için dudaklarımı bütün kuvvetimle ısırıyordum. - Hüseyin Cahit Yalçın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nedamet duymak (veya getirmek)


KIYAMET (Kelime Kökeni: Arapça ḳiyāmet)


[isim] [din bilgisi]
  • Tek tanrılı dinlerin inanışına göre dünyanın sonu ve bütün ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağı zaman, hesap günü, kıyamet günü, mahşer günü
[mecaz]
  • Gürültülü karışıklık, gürültü patırtı

    Bağırma, çağırma, kıyamet, polisler Mustafa'yı çalyaka götürürler. - Peyami Safa

[mecaz]
  • Büyük felaket, afet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kıyamete kadar
  • kıyamete kalmak
  • kıyamet gibi (veya kadar)
  • kıyamet kopmak
  • kıyametler koparmak
  • kıyamet mi kopar?

Birleşik Kelimeler: kıyamet alameti, kıyamet günü, kış kıyamet, kızıl kıyamet, kızılca kıyamet