İçinde Akı Bulunan 8 Harfli Kelimeler



İçerisinde AKI olan 8 harfli 43 kelime bulunuyor. İçinde AKI olan 8 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Akı ile başlayan 8 harfli kelimeler. akı ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BAKIRKÖY19, BAKIMEVİ18, FOTOAKIM18, BAKIMSIZ17, NAKIŞSIZ17, YAPYAKIN17, AKIVERME16, ÇAKIŞMAK16, BAKIŞMAK15, YAKIŞMAK15, AKIŞMALI14, AKICILIK14, BAKIMDAN14, BAKINCAK14, ÇAKILDAK14, SAKINGAN14, ŞAKILDAK14, AKILLICA13, BAKIMLIK13, ÇAKILMAK13, ÇAKILLIK13, KAKIŞMAK13, NAKIŞLIK13, TAKILGAN13, TAKIŞMAK13, YAKINDAN13, BİRTAKIM12, BAKINMAK12, BAKILMAK12, TAKIMADA12, YAKILMAK12, YAKINMAK12, YAKINSAK12, YAKINLIK12, AKINTILI11, AKITMALI11, KAKIRDAK11, SAKINMAK11, KINAKINA10, KAKILMAK10, TAMTAKIR10, TAKILMAK10, TAKINMAK10


KINAKINA (Kelime Kökeni: İspanyolca quinaquina)


[isim] [bitki bilimi]
  • Kök boyasıgillerden, asıl yurdu Güney Amerika olan, Hindistan ve Endonezya'da da yetiştirilen, kabuğundan kinin çıkarılan bir ağaç (Cinchona)

KAKILMAK


[-e]
  • Kakma işi yapılmak

    O kadar çok, o kadar bol inci kakılmıştı ki tahtın üstüne, bunları insan birer sedef düğme sanıyordu. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kakılıp kalmak


TAMTAKIR


[sıfat]
  • İçinde bulunması gereken şeylerden hiçbiri bulunmayan, bomboş

    Bir zamanlar hazinemiz tamtakırdı, sıçan düşse başı yarılırdı. - Talât Halman

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tamtakır kuru (veya kırmızı) bakır
  • tamtakır olmak


TAKILMAK


[nesnesiz]
  • Takma işi yapılmak

    O gece üst katla bizim odayı birleştiren merdivenin üstüne koca kapak takıldı. - Ayla Kutlu

[-e]
  • Bir yere iliştikten veya dokunduktan sonra oradan kurtulamamak

    Önünü çok iyi göremeyen hayvanın ayağı bir taşa takıldı. - Osman Cemal Kaygılı

[-e]
  • Engelle karşılaşıp geçici olarak işlemez duruma gelmek

    İğne bir müddetten beri plağın bozuk yerine takılmış, ha babam ha, bir melodiyi tekrar edip duruyordu. - Haldun Taner

[-e]
  • Bir yerde bir süre kalmak, oyalanmak

    Yolda bir arkadaşına takıldı.

[-e] [mecaz]
  • Olumsuz veya aksayan, eksik bir yanını görerek üstünde durmak

    Son günlerde bir de usta sözüne takılır oldum. - Nezihe Meriç

[-e] [mecaz]
  • Kızdırmak, üzmek, şaşırtmak amacıyla şaka yollu konuşmak

    İstasyon memuru onun şehre seyrek indiğini bildiğinden her seferinde takılır. - Haldun Taner

[-e] [argo]
  • Biriyle, bir toplulukla sık sık birlikte olmak, onlara katılmak
[-e] [argo]
  • Kahvehane, meyhane vb.ne sık sık gitmek, eğlenmek
[-e]
  • Birinin sürekli peşinden gitmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takılıp kalmak


TAKINMAK


[nesnesiz]
  • Kendine takmak
[-i] [mecaz]
  • Bir nitelik veya durum almak

    Takındığı bu sıfatı boynundaki kravattan fazla mühimsediği de yoktu. - Falih Rıfkı Atay


AKINTILI


[sıfat]
  • Akıntısı olan

AKITMALI


[sıfat]
  • Alnında akıtması olan (hayvan)

KAKIRDAK


[isim]
  • Kuyruk yağının eritildikten sonra kalan gevrek posası, kıkırdak

Birleşik Kelimeler: kakırdak poğaçası


SAKINMAK


[-i] [-den]
  • Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek

    Bıçak kemiğe dayandı mı başkaldırır, canını sakınmaz, hakkını ister. - Adalet Ağaoğlu


BİRTAKIM


[sıfat]
  • Kimi, bazı

    Bu adam birtakım nazari meseleleri çözmek için önceki geceden rüyaya yatmıştı. - İhsan Oktay Anar


BAKINMAK


[-e] [nesnesiz]
  • Çevreye göz gezdirmek, araştırmak

    Etrafına bakındı fotoğrafçıları çağırmak için. - Ayşe Kulin

[halk ağzında]
  • Muayene olmak

BAKILMAK


[-e] [nesnesiz]
  • Bakma işine konu olmak veya bakma işi yapılmak

    Uzaktan bakıldığında, asabi ve çirkin bir cadıyı andırıyordu. - Ayşe Kulin


TAKIMADA


[isim] [coğrafya]
  • Birbirine yakın büyüklü küçüklü birkaç adanın tümü

YAKILMAK


[nesnesiz]
  • Yakma işi yapılmak

    Ateşler yakılıp kuzular ve piliçler çevrilmeye başlandı. - İhsan Oktay Anar

Birleşik Kelimeler: yana yakıla


YAKINMAK


[nesnesiz]
  • Kına, yakı vb.ni vücudun bir yerine sürmek, koymak

    Kına yakınmak.

[nesnesiz]
  • Sızlanmak, sızlanarak anlatmak, şikâyet etmek

    Kaç kez yakındım ona, yüzünü öyle bir yas kapladı ki yakındığıma da yakınacağıma da bin pişman oldum. - Halikarnas Balıkçısı