İçinde Akı Bulunan 5 Harfli Kelimeler



İçerisinde AKI olan 5 harfli 26 kelime bulunuyor. İçinde AKI olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Akı ile başlayan 5 harfli kelimeler. akı ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

VAKIF18, ÇAKIŞ12, VAKIA12, BAKIŞ11, YAKIŞ11, AKICI10, ÇAKIM10, SAKIZ10, BAKIM9, ÇAKIL9, ÇAKIN9, ÇAKIR9, KAKIÇ9, KAKIŞ9, NAKIZ9, NAKIŞ9, YAKIM9, BAKIR8, YAKIN8, YAKIT8, KAKIM7, NAKIS7, RAKIM7, SAKIT7, SAKIN7, TAKIM7


KAKIM (Kelime Kökeni: Arapça ḳāḳum)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Sansargillerden, yazın esmer kırmızı, kışın beyaz renkli kürkü değerli, etçil hayvan, as (I), ermin (Mustela erminea)

NAKIS (Kelime Kökeni: Arapça nāḳiṣ)


[sıfat] [eskimiş]
  • Eksik, tam olmayan, bitmemiş, noksan
[mecaz]
  • Özrü, kusuru olan
[isim] [matematik]
  • Eksi
[zarf]
  • Eksik, tam olmayan, bitmemiş, noksan biçimde

    Nakıs kalan bilgilerimizi ikmale uğraşırlar. - Hüseyin Cahit Yalçın


RAKIM (Kelime Kökeni: Arapça rāḳim)


[isim] [coğrafya]
  • Yükselti

SAKIT (Kelime Kökeni: Arapça sāḳiṭ)


[sıfat]
  • Düşen, düşmüş
[isim]
  • Düşük

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sakıt olmak

Birleşik Kelimeler: ceninisakıt


SAKIN


[ünlem]
  • Asla

    Aman matmazel, sakın dışarı çıkmayınız! - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sakın ha!


TAKIM


[isim]
  • Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman
[askerlik]
  • Bölüğü oluşturan birliklerden her biri

    Bu binayı merkez taburundan bir takım bekleyecek. - Ömer Seyfettin

[biyoloji]
  • Canlıların bölümlendirilmesinde familya ile sınıf arasında yer alan, yakın benzerlikler gösteren organizmaların oluşturduğu birlik
[sinema] [televizyon]
  • Bir filmin çevriminde görüntüleri alma, aydınlatma, ses alma gibi belli başlı çalışmaları yapmak için gerekli en küçük teknikçiler topluluğu
[spor]
  • Bir oyunda sahaya çıkan belli kuruluşlara bağlı oyuncular topluluğundan her biri
[spor]
  • Birlikte oynayan, kazanmak için birlikte çalışan sporcu topluluğu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takım tutmak
  • takım yapmak

Birleşik Kelimeler: takımada, takım elbise, takım erki, takım oyunu, takım takım, takım taklavat, takımyıldız, alt takım, asım takım, birtakım, bu takım, millî takım, ayaktakımı, banyo takımı, beyin takımı, caz takımı, çamaşır takımı, çatal bıçak takımı, çay takımı, çengi takımı, gemi takımı, hamam takımı, kahve takımı, kapak takımı, kaymak takımı, koltuk takımı, koşum takımı, lamekân takımı, makyaj takımı, mehter takımı, olta takımı, satranç takımı, sayaç takımı, saz takımı, servis takımı, sıfat takımı, sofra takımı, sonuç takımı, tamir takımı, tuvalet takımı, uyku takımı, yatak takımı, yazı takımı, yemek takımı, iniş takımları


BAKIR


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 29, yoğunluğu 8,95 olan, 1084 °C'ye doğru eriyen, doğada serbest veya birleşik olarak bulunan, ısı ve elektriği iyi ileten, kolay dövülür ve işlenir olduğundan eski çağlardan beri türlü işlerde kullanılan, kızıl renkli element (simgesi Cu)
[sıfat]
  • Bu elementten yapılmış

    Ertesi gün çadırların önünde Haldun Nedret'in Kadıköy'den getirdiği bakır lamba yanıyordu. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bakır çalmak

Birleşik Kelimeler: bakır alaşımı, bakır çalığı, bakır kaplama, bakır oksit, bakır pası, bakır rengi, bakır sülfat, bakır taşı, bakır tuzu, dişi bakır, erkek bakır


YAKIN


[sıfat]
  • Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı
[isim]
  • Uzak olmayan yer

    Yakınımızda otururlar.

[isim]
  • Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba

    En yakınlarından başlayarak herkese hayatı cehennem ettiği de doğrudur. - Murathan Mungan

[zarf]
  • Uzak olmadan

    Gelin, bana yakın oturun lütfen.

Birleşik Kelimeler: yakın akraba, yakın anlamlı, yakın benzeşme, yakın benzeşmezlik, Yakın Çağ, Yakın Doğu, yakın dost, yakın göçüşme, yakın koruma, yakın sesli, Yakın Şark, yakın takip, akla yakın, cana yakın, fırtınaya yakın rüzgâr


YAKIT


[isim]
  • Doğal gaz, mazot gibi ısı sağlamak amacıyla yakılan madde

    Yakıt bittiği için kaloriferler yanmıyor.

Birleşik Kelimeler: yakıt deposu, yakıt göstergesi, yakıt parası, akaryakıt, yağ yakıt, jet yakıtı


BAKIM


[isim]
  • Bakma işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bakım yapmak

Birleşik Kelimeler: bakımevi, bakım yurdu, tam bakım, yoğun bakım


ÇAKIL


[isim] [mineraloji]
  • Çakıl taşı

    Çakıl dolu kamyonla, klakson çalarak yapı yerine girdi. - Aydın Boysan

Birleşik Kelimeler: çakıl çukul, çakıl kuşu, çakıl taşı, çakıl yol


ÇAKIN


[isim]
  • Kıvılcım

ÇAKIR


[sıfat]
  • Açık mavi, hareli ela (göz)

    Soluk esmer renkli, çakır gözlü, ağır tavırlı, az konuşur bir delikanlıydı. - Memduh Şevket Esendal

[isim]
  • Çakırdoğan

Birleşik Kelimeler: çakır ayaz, çakır çukur, çakırdiken, çakırdoğan, çakırkanat, çakırkeyif, çakır pençe

[isim] [eskimiş]
  • Şarap

KAKIÇ


[isim] [denizcilik]
  • Balık avında kullanılan, ucu demir kancalı bir tür zıpkın

KAKIŞ


[isim]
  • Kakma işi

Birleşik Kelimeler: itiş kakış