İçinde Akma Bulunan Kelimeler

---

Detaylı Arama

---

Harfler

Başında

Sonunda

İçinde

Harf Sayısı

Türkçe İngilizce Dil

Ara

İçinde AKMA olan 34 kelime bulunuyor. İçerisinde AKMA geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Akma kelimesinin anlamı nedir? Akma ile başlayan kelimeler. Akma ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

ÇAKMAKLAŞMAK₂₀

11 Harfli Kelimeler

ÇAKMAKÇILIK₂₀, ÇAKMAKLAŞMA₁₉, TAKMAMAZLIK₁₇

10 Harfli Kelimeler

KAKMACILIK₁₆

9 Harfli Kelimeler

ÇAKMAKSIZ₁₈, ÇAKMAKLIK₁₄, TAKMAZLIK₁₄

8 Harfli Kelimeler

ÇAKMAKÇI₁₆, ÇIRAKMAN₁₃, ÇAKMAKLI₁₃, BIRAKMAK₁₂, YAKMALIK₁₂, AKMANTAR₉

7 Harfli Kelimeler

ÇAKMACI₁₅, ÇIRAKMA₁₂, KAKMACI₁₂, BIRAKMA₁₁, KAKMALI₉

6 Harfli Kelimeler

YAKMAÇ₁₂, ÇAKMAK₁₀, BAKMAK₉, YAKMAK₉, KAKMAK₇, TAKMAK₇

5 Harfli Kelimeler

AKMAZ₉, ÇAKMA₉, BAKMA₈, YAKMA₈, AKMAK₆, AKMAN₆, KAKMA₆, TAKMA₆

4 Harfli Kelimeler

AKMA₅

• Akmak işi

• Reçine, çam sakızı, akındırık

Birleşik Kelimeler: akma hançer, akma sınırı

• Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek

  Eskiden Sakarya, bu köprünün altından akarmış. - Sait Faik Abasıyanık

• Bir kap veya bir yer, içindeki veya üstündeki sıvıyı sızdırmak

  Dam akıyor.

• Art arda ve toplu olarak gitmek

  Öfkeli insanlar, el ele, omuz omuza Taksim'e doğru akıyorlardı. - Yusuf Ziya Ortaç

• Kumaş yıpranıp iplikleri erimeye başlamak

  Çarşafın kumaşı da yer yer akmış, buruşmuştu. - Refik Halit Karay

• Boya birbirine karışmak

• Sürüp gitmek

  Nedim divanında bir kaside vardır, müjgân üstüne, hicran üstüne, umman üstüne kafiyeleri ve redifleriyle akar. - Yahya Kemal Beyatlı

• Zaman çabuk geçmek

• Karışmak, katılmak

• Çabucak savuşmak, ortadan kaybolmak

Ata Sözleri ve Deyimler

• akacak kan damarda durmaz
• akan sular durmak
• akara kokara bakma, çuvala girene bak
• akarı kokarı olmamak
• akarına bırakmak
• akıp gitmek
• akmasa da damlar

Birleşik Kelimeler: akan yıldız, akarsu, akaryakıt

• Bozulmamış, saf, temiz

• Kakmak işi

Birleşik Kelimeler: kakma aşı, sedef kakma

• Takmak işi

• Gerçeğinin yerine konulan, eğreti, müstear

• Eksik bir organın yerini tutmak, bir organın sakatlığını örtmek amacıyla yapılan (organ veya parça), protez

Birleşik Kelimeler: takma ad, takma ayak, takma bacak, takma diş, takma isim, takma kirpik, takma kol, takma saç

• İtmek, vurmak

• Kakma yapmak

Birleşik Kelimeler: ağaçkakan, kuyrukkakan

• Bir şeyi başka bir yere uygun bir biçimde tutturmak, iliştirmek, geçirmek

  Gözlüğünü takıp masaya eğildi. - Refik Halit Karay

• Düğün vb. törenlerde takı armağan etmek

  Geline pırlanta yüzük takmışlar.

• Ad, lakap koymak

  Ona bu adı kim takmıştır, ne zaman takmıştır, bilemiyor. - Haldun Taner

• Kuşanmak

  Kılıç takmak.

• Biriyle olumsuz olarak uğraşmak

  Matematik öğretmeni ona taktığı için dersten kaldı.

• Borç bırakmak

  Bu eve asilzadelerin biri girip öteki giderdi. Giden kirayı takar, gelen ortalığı kasıp kavururdu. - Peyami Safa

• Önemsemek, önem vermek, tınmak

  Dün koskoca bir mebus kızıyken, bir zamanların Şalvarlı Nuriyesi'ni takar mıyım? - Adalet Ağaoğlu

• Sınavını başaramamak

  Bütün derslerden takarak sınıfta kaldı.

Ata Sözleri ve Deyimler

• takıp takıştırmak

Birleşik Kelimeler: asım takım, bultak

• Bakmak işi

  Kızlara bakmaya giderken içimde hep beni beğenmeyecekler kaygısını taşıyordum. - Ahmet Ümit

• Yakmak işi

Birleşik Kelimeler: yakma resim

• Tadı güzel ve besleyici bir tür mantar, keçi mantarı (Agaricus campestris)

• Üzerinde kakma işi bulunan

  Kabzası altın kakmalı palası elinden düşmüştü. - Feridun Fazıl Tülbentçi

• Bakışı bir şey üzerine çevirmek

  Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim - Cahit Sıtkı Tarancı

• İlgilenmek

  Baktılar, ettiler, ilaç, tedavi, faydası olmadı. - Erhan Bener

• Anlamak, farkına varmak

  Bazı akşamlar bakarım Halil savuşur, nereye gittiğini de kimseye söylemez. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

• bak!
• bakalım (veya bakayım)
• bakan göze bağ olmaz
• bakan yemez, kapan yer
• bakar mısınız?
• bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur
• bakarsın
• bak bak!
• bak hele!
• bakılsa
• bakmakla usta olunsa köpekler kasap olurdu
• bakma sen
• baksana! (veya baksanıza!)
• baktıkça alır
• baktın kar havası, eve gel kör olası

Birleşik Kelimeler: günebakan, aynabakar

• Kına, yakı vb.ni koymak, sürmek

• Yanmasını sağlamak veya yanmasına yol açmak, tutuşturmak

  Kendi sigarası için yaktığı kibriti bana uzattı. - Falih Rıfkı Atay

• Çok sıcak olmak

  Bugün güneş yakıyor.

• Tedavi etmek amacıyla doku, damar vb. dağlamak

• Silahla vurmak

• Yıkıma, zarara yol açmak, büyük bir zarara uğratmak, mahvetmek

  Gözü mavi, boyu kısa, kendi muhacir olmasın. Ne olursa olsun makbulüm. Aman bu üçüne dikkat et. Beni yakma. - Ömer Seyfettin

• Güçlü sevgi uyandırmak

• Zamanında kullanılmadığından hükmünü yitirmek

  Biletini ve tatilini yaktı.

Ata Sözleri ve Deyimler

• yakıp yıkmak

Birleşik Kelimeler: yakan top, yakar top

• Türkü, ağıt vb. düzenlemek, bestelemek

• Durgun su, gölet

• Çakmak işi

• Taklit olan, sahte

• Deri hastalığı, yara, çıban

Birleşik Kelimeler: çakma kapı