İçinde Ahk Bulunan Kelimeler

İçinde AHK olan 25 kelime bulunuyor. İçerisinde AHK geçen kelimeler ve kelime anlamları.

13 Harfli Kelimeler

MAHKEMELEŞMEK23

12 Harfli Kelimeler

MAHKEMELEŞME22

11 Harfli Kelimeler

GÜNAHKARLIK22, TAMAHKARLIK17

10 Harfli Kelimeler

MAHKÜMİYET20, MAHKEMELİK16

9 Harfli Kelimeler

MÜSTAHKEM18, MAHKÜMANE17, MAHKEMELİ15

8 Harfli Kelimeler

GÜNAHKAR18, MAHKUKAT14, TAMAHKAR13, TAHKİMAT13, TAHKİMLİ13, TAHKİKAT12

7 Harfli Kelimeler

KAHKAHA15, SABAHKİ14, MAHKEME13, TAHKİYE13

6 Harfli Kelimeler

MAHKÜM14, MAHKUK12, TAHKİM11, TAHKİR10, TAHKİK10

5 Harfli Kelimeler

AHKAM10

TAHKİR (Kelime Kökeni: Arapça taḥḳīr)

[isim]
  • Aşağılama, onur kırma, onuruna dokunma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tahkir etmek
  • tahkire uğramak

TAHKİK (Kelime Kökeni: Arapça taḥḳīḳ)

[isim]
  • Soruşturma

    Bunun böyle olduğunu iyice tahkik için yola çıkmak üzere idim. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tahkik etmek

AHKÂM (Kelime Kökeni: Arapça aḥkām)

[isim]
  • Hükümler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ahkâm çıkarmak
  • ahkâm kesmek
  • ahkâm yürütmek

TAHKİM (Kelime Kökeni: Arapça taḥkīm)

[isim] [eskimiş]
  • Kuvvetlendirme, sağlamlaştırma
[hukuk]
  • Anlaşmazlıkların hakem yoluyla çözülmesi yöntemi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tahkime gitmek
  • tahkim etmek

Birleşik Kelimeler: tahkim kurulu

TAHKİKAT (Kelime Kökeni: Arapça taḥḳīḳāt)

[isim]
  • Soruşturma

    Tahkikatın neticesinden beni de malumattar ediniz. - Attila İlhan

Birleşik Kelimeler: tahkikat komisyonu

MAHKÛK (Kelime Kökeni: Arapça maḥkūk)

[sıfat] [eskimiş]
  • Kazılmış, hakkedilmiş

TAMAHKÂR (Kelime Kökeni: Arapça ṭamaʿ + Farsça -kār)

[sıfat]
  • Açgözlü

    Bu kadın kadar tamahkâr bir insana ömründe rast gelmedi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

TAHKİMAT (Kelime Kökeni: Arapça taḥkīmāt)

[isim] [askerlik]
  • Bir yeri düşman saldırısına karşı koyabilecek duruma getirmek için yapılan türlü haberleşme, hendek, siper vb. savunma tesisleri

TAHKİMLİ

[sıfat]
  • Tahkim edilmiş olan

MAHKEME (Kelime Kökeni: Arapça maḥkeme)

[isim] [hukuk]
  • Bir yargıçtan veya bazen savcı ve yargıçlardan oluşan bir kurulun, yargı görevini yerine getirdikleri yer, yargı yeri, yargıevi, mahkeme kapısı

    Mahkemenin elinde bu iddiaları yalanlayacak bir belge yoktu. - Tarık Buğra

[halk ağzında]
  • Yargılama

    Mahkeme tam yedi yıl sürdü.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mahkeme açmak
  • mahkemede dayısı olmak
  • mahkeme kadıya mülk değil
  • mahkemeye düşmek
  • mahkemeye vermek

Birleşik Kelimeler: mahkeme kapısı, mahkeme kararı, mahkeme masrafı, ağır ceza mahkemesi, asliye ceza mahkemesi, asliye hukuk mahkemesi, adalet mahkemesi, adliye mahkemesi, aile mahkemesi, çocuk mahkemesi, idare mahkemesi, istinaf mahkemesi, meşhut cürümler mahkemesi, suçüstü mahkemesi, sulh hukuk mahkemesi, ticaret mahkemesi, trafik mahkemesi, uyuşmazlık mahkemesi, şeriye mahkemeleri

TAHKİYE (Kelime Kökeni: Arapça taḥkiye)

[isim] [eskimiş]
  • Bir olayı anlatmadaki düzen, anlatış düzeni
[edebiyat]
  • Anlatı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tahkiye etmek

MAHKÛKÂT (Kelime Kökeni: Arapça maḥkūkāt)

[isim] [eskimiş]
  • Kazılmış, hakkedilmiş şeyler

SABAHKİ

[sıfat]
  • Sabah olan, sabah yapılan

    Küfürlerin arasında duyduğu sözlerden, bu gözdağının sabahki olayla ilintili olduğunu anlar gibiydi. - Ayşe Kulin

MAHKEMELİ

[sıfat]
  • Mahkemeye düşmüş

KAHKAHA (Kelime Kökeni: Arapça ḳahḳaha)

[isim]
  • Yüksek sesle gülme

    Kahkahayla karışık bir sesle merdivenden aşağı haykırdım. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kahkaha (veya kahkahayı) basmak (veya koparmak veya salıvermek)
  • kahkaha atmak
  • kahkahadan kırılmak
  • kahkahayı ağzında söndürmek

Birleşik Kelimeler: kahkaha çiçeği, kahkaha fırtınası, kahkaha tufanı