İçinde Ahir Bulunan Kelimeler



İçinde AHİR olan 23 kelime bulunuyor. İçerisinde AHİR geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ahir kelimesinin anlamı nedir? Ahir ile başlayan kelimeler. Ahir ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

CEMAZİYELAHİR26

12 Harfli Kelimeler

TAHİRBUSELİK20

11 Harfli Kelimeler

REBİYÜLAHİR21, TAHTELBAHİR21

9 Harfli Kelimeler

CEVAHİR25, AHİRETLİK13

8 Harfli Kelimeler

MAHİRANE13

7 Harfli Kelimeler

ZEVAHİR20, CEVAHİR20, MEFAHİR18, MÜZAHİR17, ZAHİRDE16, ZAHİREN14

6 Harfli Kelimeler

ZAHİRİ13, ZAHİRE13, AHİRET10, AHİREN10, KAHİRE10

5 Harfli Kelimeler

ZAHİR12, BAHİR11, MAHİR10, KAHİR9

4 Harfli Kelimeler

AHİR8


AHİR (Kelime Kökeni: Arapça āḫir)


[sıfat]
  • Son, sonraki
[zarf]
  • Sonra, en sonra, sonunda

Birleşik Kelimeler: ahir ömürde, ahir vakit, ahir zaman, cemaziyelahir, evvel ahir


KAHİR (Kelime Kökeni: Arapça ḳāhir)


[sıfat] [eskimiş]
  • Kahreden, zorlayan

Birleşik Kelimeler: kahir ekseriyet


AHİRET (Kelime Kökeni: Arapça āḫiret)


[isim] [din bilgisi]
  • Dinî inanışa göre, insanın öldükten sonra dirilip sonsuza dek kalacağı ve Tanrı'ya hesap vereceği yer, öbür dünya, öteki dünya

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ahireti boylamak
  • ahiretini yapmak (veya zenginleştirmek)
  • ahirette on parmağı yakasında olmak

Birleşik Kelimeler: ahiret adamı, ahiret suali, ahiret yolculuğu


AHİREN (Kelime Kökeni: Arapça āḫiren)


[zarf] [eskimiş]
  • Son zamanlarda, son günlerde, yakınlarda

KÂH (Kelime Kökeni: Farsça gāh)


[zarf]
  • Ara sıra

    İstanbul bu yüzden kâh gazsız kâh elektriksiz ve kâh kömürsüz kalabilir. - Burhan Felek


MAHİR (Kelime Kökeni: Arapça māhir)


[sıfat]
  • Becerikli, yetenekli

    Erkek aldatmakta çok mahirsin. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


BAHİR (Kelime Kökeni: Arapça baḥr)


[isim] [eskimiş]
  • Deniz

    Ben o yârin çölünde kum / Bahrinde su, elinde mum - Mustafa Seyit Sutüven

[edebiyat]
  • Aruzdaki vezin takımlarından her biri

Birleşik Kelimeler: tahtelbahir


ZAHİR (Kelime Kökeni: Arapça ẓāhir)


[sıfat]
  • Açık, belli
[isim]
  • Dış yüz, görünüş
[zarf] [halk ağzında]
  • Kuşkusuz, elbette, şüphesiz

    Zahir, o anda başıma kan çıkmış, yüzüm kızarmış olacak ki... - Sermet Muhtar Alus

[sıfat] [eskimiş]
  • Yardım eden, destekleyen, arka çıkan

AHİRETLİK


[isim]
  • Ahretlik

MAHİRANE (Kelime Kökeni: Arapça māhir + Farsça -āne)


[sıfat] [eskimiş]
  • Becerikli

    Herhâlde gayet gizli ve mahirane bir tahkikata ihtiyaç vardı. - Reşat Nuri Güntekin


ZAHİRÎ (Kelime Kökeni: Arapça ẓāhirī)


[sıfat]
  • Görünen, görünürdeki
[mecaz]
  • Yapmacık

ZAHİRE (Kelime Kökeni: Arapça ẕaḫīre)


[isim]
  • Gerektiğinde kullanılmak için saklanan tahıl, aşlık

    Zihnini, cerre çıktığı vakit toplayacağı paradan, biriktireceği zahireden başka hiçbir fikir işgal edemezdi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


ZAHİREN (Kelime Kökeni: Arapça ẓāhiren)


[zarf] [eskimiş]
  • Görünüşte

    Zahiren ufak, ehemmiyetsiz, değersiz bir sebepten dolayı iki sevgili arasında bir nazlaşma kavgası. - Hüseyin Cahit Yalçın


ZAHİRDE


[zarf]
  • Görünüşte

    Zahirde rezaletin devam etmesine mâni olmak istiyordu. - Mithat Cemal Kuntay


MÜZAHİR (Kelime Kökeni: Arapça muẓāhir)


[sıfat] [eskimiş]
  • Arkalayan, destekleyici, arka çıkan, yardımcı