İçinde Adet Bulunan Kelimeler



İçinde ADET olan 20 kelime bulunuyor. İçerisinde ADET geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Adet kelimesinin anlamı nedir? Adet ile başlayan kelimeler. Adet ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

KELİMEİŞEHADET24

11 Harfli Kelimeler

DEVRİSAADET22, ŞEHADETNAME21

10 Harfli Kelimeler

İBADETHANE18, SAADETHANE17, ASRISAADET15

9 Harfli Kelimeler

İBADETGAH21

8 Harfli Kelimeler

VADETMEK17, SAADETLE11, SAADET11

7 Harfli Kelimeler

ŞEHADET16, VADETME16, VELADET15, CELADET12

6 Harfli Kelimeler

ADETÇE11, İBADET10, SAADET9

5 Harfli Kelimeler

SADET8, ADETA7

4 Harfli Kelimeler

ADET6


ÂDET (Kelime Kökeni: Arapça ʿādet)


[isim] [toplum bilimi]
  • Görenek

    Bayram tebriği bir güzel âdettir. - Burhan Felek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • âdet edinmek
  • âdet görmek
  • âdet olduğu üzere
  • âdet olmak
  • âdet yerini bulsun diye

Birleşik Kelimeler: âdetgörmezlik

[isim] [matematik]
  • Sayı

    İşe giren kadınların adedi günden güne çoğalıyor. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: adedimürettep


ÂDETA (Kelime Kökeni: Arapça ʿādetā)


[zarf]
  • Hemen hemen, sanki

    Yüzümü âdeta cama yapıştırarak her hareketini ilgiyle izliyorum. - Ahmet Ümit


SADET (Kelime Kökeni: Arapça ṣaded)


[isim]
  • Konuşulan asıl konu, asıl madde

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sadede gelmek


SAADET (Kelime Kökeni: Arapça saʿādet)


[isim]
  • Mutluluk

    Bana saadeti çekinmeden sunan bir kadının kardeşini üzmeye hakkım yoktu. - Kemal Bilbaşar

Birleşik Kelimeler: saadet asrı, saadethane, saadet zinciri, asrısaadet, devrisaadet, aile saadeti


İBADET (Kelime Kökeni: Arapça ʿibādet)


[isim] [din bilgisi]
  • Bir dinin buyruklarını yerine getirme

    Babamla gittiğim bayram namazlarından başka ibadet bilmezdim. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ibadet de gizli, kabahat de
  • ibadet etmek

Birleşik Kelimeler: ibadethane


SAADETLE


[zarf] [eskimiş]
  • `Güle güle` anlamında kullanılan bir esenleme sözü

SAADETLİ


[sıfat]
  • Mutlu
[isim] [eskimiş]
  • Osmanlı döneminde korgeneral ile albay arasındaki rütbeli subaylara ve bu derecedeki vezirlere verilen unvan

ADETÇE


[zarf]
  • Sayıca

CELADET (Kelime Kökeni: Arapça celādet)


[isim] [eskimiş]
  • Yiğitlik, kahramanlık

ASRISAADET (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣr + saʿādet)


[isim] [din bilgisi]
  • Hz. Muhammed'in yaşadığı zaman, saadet asrı, devrisaadet

VELADET (Kelime Kökeni: Arapça velādet)


[isim] [eskimiş]
  • Doğum, doğma, doğuş

ŞEHADET (Kelime Kökeni: Arapça şehādet)


[isim]
  • Tanıklık

    Dünya karşısında Türk'ün kendi kendisi için yapacağı şehadet daha adamakıllı yapılmamıştır. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şehadet etmek
  • şehadet getirmek
  • şehadet şerbetini içmek
  • şehadette bulunmak

Birleşik Kelimeler: şehadetname, şehadet parmağı, kelimeişehadet


VADETME


[isim]
  • Vadetmek işi

SAADETHANE (Kelime Kökeni: Arapça saʿādet + Farsça ḫāne)


[isim]
  • Yüksek rütbeli kimselerin evi

VADETMEK (Kelime Kökeni: Arapça vaʿd + Türkçe etmek)


[-e]
  • Bir işi yerine getireceğine söz vermek

    Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın / Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın - Mehmet Akif Ersoy

[nesnesiz]
  • Davranışıyla, tutumuyla bir işi yapacağı duygusunu uyandırmak, umut vermek

    İlmin tatbikatında başarılar sağlayışı insanoğluna pek çok şey vadediyor. - Mehmet Kaplan