HIRPALAYIŞ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



HIRPALAYIŞ harflerini içeren 5 harfli 25 kelime bulunuyor. 5 harfli HIRPALAYIŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AHŞAP16, ŞAHAP16, YAPIŞ15, HIŞIR14, HAŞIL13, HARAP13, PAHAL13, ŞAPLI13, HIYAR12, HAYIR12, PAYLI12, ŞARAP12, YALPI12, HIRLI11, HALAY11, HAYAL11, PARYA11, PRAYA11, YALPA11, YARIŞ11, YAŞLI11, AŞIRI10, AŞILI10, HARLI10, YARAŞ10


AŞIRI


[sıfat]
  • Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın

    Ticaret az gelişmiş toplumlarda aşırı bir gelişme gösterir. - Oktay Rifat

[zarf]
  • Ötede, ötesinde

    İki ev aşırı.

[zarf]
  • Gereğinden fazla olarak, çokça

    Kadın aşırı boyanmıştı, adamın yüzü solgundu. - Yusuf Atılgan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aşırı gitmek

Birleşik Kelimeler: aşırı akım, aşırı bellem, aşırı besi, aşırı doyma, aşırı duyarlık, aşırı duyu, aşırı erime, aşırı etkin, aşırı gerilim, aşırı şiddetli fırtına, aşırı taşırı, aşırı uç, aşırı yük, denizaşırı, günaşırı, yılaşırı


AŞILI


[sıfat]
  • Herhangi bir hastalığa karşı aşılanmış olan (kimse)

HARLI


[zarf]
  • Kuvvetli bir biçimde

    Yüreğimizdeki uygarlaşma ateşi öylesine harlı yanıyordu ki hatalarımızı görmüyorduk. - Ayşe Kulin


YARAŞ


[sıfat]
  • Girişken (kimse)

    Öbürü ne kadar çekingen ve sessiz ise bu o kadar yaraş ve konuşkan, tam manasıyla bir İstanbul kadını. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


HIRLI


[sıfat] [halk ağzında]
  • İşinde doğru, uslu, iyi (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hırlı mıdır, hırsız mıdır?


HALAY


[isim]
  • Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde genellikle davul ve zurna eşliğinde toplu olarak oynanan bir halk oyunu

    Davullar dövüldü, zurnalar halay havaları üfürdü, düğün dernek kutlandı. - Nezihe Araz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • halay çekmek (veya tepmek)

Birleşik Kelimeler: Acem halayı


HAYAL (Kelime Kökeni: Arapça ḫayāl)


[isim]
  • Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey, imge, hülya

    Mustafa Kemal hayallerin değil hakikatlerin adamı idi. - Falih Rıfkı Atay

[fizik]
  • Görüntü

    İnsanın aynadaki hayali.

[ruh bilimi]
  • İmge
[eskimiş]
  • Aydınlatılan bir perde arkasında deri veya kartondan yapılmış, hareket edebilen resimler ve bunlarla oynatılan oyun

    Hayal yani Karagöz oynatan bir sanatkârmış. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hayale dalmak
  • hayale kapılmak
  • hayal etmek
  • hayal gibi
  • hayalinden geçirmek
  • hayal kurmak
  • hayal olmak

Birleşik Kelimeler: hayal gücü, hayalhane, hayal kırıklığı, hayal meyal, hayal oyunu, ham hayal, inkisarıhayal, sukutuhayal


PARYA (Kelime Kökeni: Fransızca paria)


[isim] [toplum bilimi]
  • Hindistan'da toplumsal sınıfların dışında kalanlar

    Paryalar her türlü toplumsal haklardan yoksundurlar.


YALPA


[isim] [denizcilik]
  • Rüzgâr veya dalgaların etkisiyle geminin bir sancağa, bir iskeleye yatıp kalkması
[fizik]
  • Mekanik bir parçanın genel düzlemden kısmen sapması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yalpa vurmak
  • yalpa yapmak


YARIŞ


[isim] [spor]
  • Yarışma

    Bunlardan kaç babayiğit bu ölüm yarışını göze alabilir? - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yarışa girmek
  • yarışa kalkmak
  • yarış etmek
  • yarıştan kopmamak

Birleşik Kelimeler: yarış arabası, yarış atı, yarış kayığı, yarış otomobili, yarış tabancası, arazi yarışı, bayrak yarışı, çene yarışı, kalkış yarışı, sal yarışı, sidik yarışı, söz yarışı, yelken yarışı


YAŞLI


[sıfat]
  • Yaşı ilerlemiş, kocamış, ihtiyar (kimse)

    Bir kez daha çocuğun taşkın neşesinden tedirgin oldu yaşlı kadın. - Elif Şafak

Birleşik Kelimeler: yaşlı başlı, orta yaşlı

[sıfat]
  • Yaşla dolmuş (göz)

    Hıçkırarak yaşlı gözlerini kaldırdı. - Ömer Seyfettin


HIYAR (Kelime Kökeni: Farsça ḫiyār)


[isim] [bitki bilimi]
  • Kabakgillerden, uzun, iri meyveli, sürüngen, bir yıllık otsu bir bitki (Cucumis sativus)
[bitki bilimi]
  • Bu bitkinin iri, yeşil ürünü, salatalık
[sıfat] [argo]
  • Kaba saba, görgüsüz, budala

Birleşik Kelimeler: hıyarağa, hıyarağası, hıyaroğluhıyar, hıyarşembe, acı hıyar, denizhıyarı, eşek hıyarı, Hint hıyarı, it hıyarı, denizhıyarları

[isim] [eskimiş] [hukuk]
  • Bir şeyi seçmekte veya yapıp yapmamakta özgürlük

Birleşik Kelimeler: hakkıhıyar


HAYIR (Kelime Kökeni: Arapça ḫayr)


[edat]
  • `Yok, öyle değil, olmaz` anlamlarında onamama, inkâr bildiren bir söz

    Para var mı? -Hayır. -Yorgun musunuz? -Hayır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hayır dememek

[isim]
  • İyilik, karşılık beklenmeden yapılan yardım
[sıfat]
  • İyi, hayırlı, yararlı, faydalı

    Hayır haberdir inşallah!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hayır (veya hayrını) görmemek
  • hayır beklememek
  • hayırdır inşallah
  • hayır dile komşuna, hayır gele başına
  • hayır gelmemek
  • hayır işlemek
  • hayır kalmamak
  • hayırla anmak (veya yâd etmek)
  • hayır yok
  • hayra alamet değil
  • hayra yormak
  • hayrı dokunmak
  • hayrını gör
  • hayrı olmamak

Birleşik Kelimeler: hayır dua, hayır hasenat, hayır sahibi, hayırsever, hayretmek, hayrola, hayrulhalef


PAYLI


[sıfat]
  • Hisseli, hissedarları olan

ŞARAP (Kelime Kökeni: Arapça şerāb)


[isim]
  • Üzüm veya başka meyve sularını türlü yöntemlerle mayalandırarak elde edilen alkollü içki, mey (I)

Birleşik Kelimeler: şarap bardağı, şarap çanağı, şarap fıçısı, şaraphane, şarap rengi, beyaz şarap, elma şarabı