HÜRMETKARANE harflerini içeren 4 harfli 95 kelime bulunuyor. 4 harfli HÜRMETKARANE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
HÜMA11,
KÜNH10,
EHEM9,
HAMT9,
ATEH8,
AHAR8,
HERK8,
HATA8,
HANE8,
HARA8,
HARE8,
HART8,
KERH8,
NARH8,
RAHT8,
REHA8,
TARH8,
KÜME7,
MÜRT7,
MENÜ7,
ÜTME7,
ÜREM7,
KÜRE6,
KÜRT6,
TÜRK6,
TÜRE6,
TRÜK6,
ÜRAT6,
ARMA5,
ANAM5,
ANMA5,
ATMA5,
AMAN5,
AKMA5,
ERME5,
ETME5,
EKME5,
ENAM5,
EMET5,
EMEN5,
EMEK5,
EMAN5,
KREM5,
KAME5,
KAMA5,
KEME5,
META5,
MARN5,
MARK5,
MANA5,
MART5,
MERT5,
MERA5,
MEKE5,
NEMA5,
NAME5,
TAAM5,
TEMA5,
ARKA4,
ANKA4,
ARAK4,
ATAK4,
AKAR4,
AKNE4,
ERTE4, EREN4,
EREK4,
ERAT4,
ERKE4,
ETEN4,
ETER4,
ETEK4,
ENEK4,
KANT4,
KARA4,
KANA4,
KARE4,
KART4,
KETE4,
KERE4,
KENE4,
KENT4,
NERE4,
NAAT4,
NARA4,
RANT4,
RATE4,
RENK4,
TREN4,
TERK4,
TANK4,
TANE4,
TAKA4,
TEKE4,
TERE4
ARKA
[isim]
[sıfat]
-
Arkada olan, arkada bulunan
[sıfat] [mecaz]
[mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
- arka arkaya vermek
- arka bulmak
- arka çevirmek
- arka çıkmak
- arkada bırakmak
- arkada bırakmak
- arkada kalanlar (veya arkadakiler)
- arkada kalmak
- arkadan söylemek
- arkadan vurmak
- arka kapıdan çıkmak
- arka olmak
- arkası alınmak
- arkası gelmek
- arkası kesilmek
- arkasına (bile) bakmadan gitmek (veya kaçmak)
- arkasına almak
- arkasına düşmek (veya takılmak)
- arkasında dolaşmak (veya gezmek)
- arkasından atlı kovalamak
- arkasından atmak (veya konuşmak)
- arkasından koşmak
- arkasından sürüklemek
- arkasından teneke çalmak
- arkasından zil takıp oynamak
- arkasında yumurta küfesi yok ya! (veya olmamak)
- arkasını (birine) vermek
- arkasını (bir şeye) vermek
- arkasını almak
- arkasını bırakmak
- arkasını dayamak
- arkasını getirememek
- arkasını sağlama almak
- arkasını sıvamak
- arkası olmamak
- arkası yere gelmemek
- arka vermek
- arkaya bırakmak (veya koymak)
- arkaya kalmak
Birleşik Kelimeler: arka arka, arka arkaya, arka ayak, arkabahçe, arka müziği, arka plan, arka sokak, arka teker, arkaüstü, arka yüz, arkadan arkaya, arkası pek, arkası sıra, arkası yarın, arkası yufka, perde arkası
ANKA
(Kelime Kökeni: Arapça ʿanḳā)
[isim]
-
Masallarda adı geçen ve gerçekte var olmayan büyük bir kuş, Simurg, Zümrüdüanka
Birleşik Kelimeler: Zümrüdüanka
ARAK
(Kelime Kökeni: Arapça ʿaraḳ)
[isim] [eskimiş]
[isim] [argo]
ATAK
[sıfat]
[halk ağzında]
[isim] [tıp]
-
Aniden başlayan hastalık nöbeti
[isim]
[spor]
-
Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, ofans
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: kontratak, panikatak
AKAR
(Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳār)
[isim] [eskimiş]
-
Kiraya verilerek gelir getiren ev, dükkân, tarla, bağ vb. mülk, akaret
Ata Sözleri ve Deyimler
[isim]
-
Halı, koltuk, yatak vb. yerlerde ve nemli ortamlarda yaşayan, astıma yol açabilen, insan vücudundan dökülen deri tozlarıyla ve parçacıklarıyla beslenen bir tür canlı
[isim]
AKNE
(Kelime Kökeni: Fransızca acné)
[isim] [tıp]
-
Yağ bezlerinin deri üzerinde oluşturduğu iltihaplı sivilce
EREN
[isim] [din bilgisi]
Ata Sözleri ve Deyimler
- erenlerin sağı solu (belli) olmaz
Birleşik Kelimeler: alperen
EREK
[isim]
Birleşik Kelimeler: erek bilimi
ERAT
(Kelime Kökeni: Türkçe er + at)
[isim] [askerlik]
-
Er, onbaşı ve çavuşlara verilen genel ad
ERKE
[isim] [fizik]
[felsefe]
-
Pozitif bilimlerde iş başarma gücü, bir direnmeyi yenme gücü
ETEN
[isim] [halk ağzında]
ETER
(Kelime Kökeni: Fransızca éther)
[isim] [kimya]
-
Oksijenli asitlerin alkollerle birleşmesinden oluşan sıvılar
ETEK
[isim]
[argo]
Ata Sözleri ve Deyimler
- eteğe varmak
- eteği ayağına dolaşmak
- eteği kirlenmek
- eteğindeki taşı dökmek
- eteğinde namaz kılınmak
- eteğinden ayrılmamak
- eteğinden el çekmek
- eteğine düşmek (veya sarılmak)
- eteğine yapışmak (veya sığınmak)
- eteğini başına atmak (veya sarmak)
- eteğini çekmek
- eteğini toplamak
- eteğini tutmak
- eteğiyle mum söndürmek
- etek açmak
- eteklerini indirmek
- eteklerini toplamak
- etekleri tutuşmak
- etekleri uzamak
- etekleri zil (veya ıslık veya çalpara) çalmak
- etek öpmek
- etek silkmek
- etek takmak (veya giymek)
Birleşik Kelimeler: etek bağı, etek belde, etek bezi, etek dolusu, etek etek, etek kiri, etek pisliği, etekserpen, etek taşı, eteği arı, eteği belinde, eteği düşük, eteği temiz, eteğine eğri, eteğine pis, eksik etek, iç etek, maksi etek, midi etek, mini etek, uzun etek, üç etek, çatı eteği, dağ eteği, damak eteği, pencere eteği
ENEK
[sıfat] [halk ağzında]
-
Enenmiş, burulmuş, erkekliği giderilmiş
KANT
(Kelime Kökeni: Arapça ḳand)
[isim]
-
Şeker ve limonla içilen sıcak su