HUYLANDIRMAK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

---

Detaylı Arama

---

Harfler

Başında

Sonunda

İçinde

Harf Sayısı

Türkçe İngilizce Dil

Ara

HUYLANDIRMAK harflerini içeren 5 harfli 182 kelime bulunuyor. 5 harfli HUYLANDIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HADIM₁₃, HAYDA₁₃, HIYAR₁₂, HURDA₁₂, HAYIR₁₂, HAYIN₁₂, MAHYA₁₂, DUYMA₁₁, HUMAR₁₁, HURMA₁₁, HAMUR₁₁, HANAY₁₁, HANIM₁₁, HANYA₁₁, HALAY₁₁, HAYAL₁₁, HARIM₁₁, IHMAK₁₁, KAHYA₁₁, MUHAL₁₁, MAHUR₁₁, AYDIN₁₀, AHMAK₁₀, AHKAM₁₀, DUYAR₁₀, HIRKA₁₀, HALUK₁₀, HAMAK₁₀, HAMAL₁₀, HAMLA₁₀, HAKLI₁₀, HARAM₁₀, HARIN₁₀, HARLI₁₀, KAHIR₁₀, MAHAL₁₀, MAHRA₁₀, NAHIR₁₀, AYRIM₉, AHLAK₉, ADAMI₉, DUMAN₉, DUALI₉, DURMA₉, DAYAK₉, DAMLI₉, DALYA₉, HALKA₉, HANAK₉, HAKAN₉, KIYMA₉, KIYAM₉, KARHA₉, MADUN₉, MAYIN₉, NAHAK₉, UYARI₉, UYMAK₉, YIKMA₉, YILMA₉, YUNMA₉, YUMAK₉, YAMUK₉, YAKIM₉, YALIM₉, YARDA₉, YARIM₉, ARDIL₈, ANDIK₈, AYRIK₈, AYMAK₈, AYLIK₈, ADINA₈, ADALI₈, DRAMA₈, DURAK₈, DURAL₈, DAMLA₈, DAMAR₈, DAMAL₈, DAMAK₈, DALMA₈, DILAK₈, KURYA₈, KUNDA₈, KADIN₈, KIRAY₈, KAYIR₈, KAYMA₈, KAYIN₈, LAYIK₈, MALYA₈, MANDA₈, MARDA₈, MARYA₈, MAYNA₈, YILAN₈, YUNAK₈, YULAR₈, YAMAK₈, YAMAN₈, YANIK₈, YANKI₈, YANLI₈, YANMA₈, YALIN₈, YAKIN₈, YAKMA₈, YARIK₈, YARIN₈, YARMA₈, ARDAK₇, AYRAN₇, AYLAK₇, ALKIM₇, ALYAN₇, DAKAR₇, DALAN₇, DALAK₇, IRMAK₇, IRAMA₇, KURAM₇, KURMA₇, KUMAN₇, KUMAR₇, KUMLA₇, KALYA₇, KADAR₇, KALAY₇, KALIM₇, KIRMA₇, KILMA₇, KAYRA₇, KAYAR₇, KAYAN₇, MAKUL₇, MARUL₇, NAMLI₇, NAMLU₇, RAKIM₇, RANDA₇, ULAMA₇, YANAK₇, YANAL₇, YARAK₇, YARAN₇, YALAK₇, YALAN₇, YARKA₇, ANMAK₆, ANLIK₆, ANLAM₆, ANALI₆, ALMAN₆, ALMAK₆, AKMAN₆, ALARM₆, KURAL₆, KURNA₆, KARIN₆, KANLI₆, KANMA₆, KARLI₆, KARUN₆, KARMA₆, KAMAN₆, KALIN₆, KALMA₆, KIRAN₆, MARKA₆, MARAL₆, MALAK₆, RAMAK₆, RAKUN₆, RAKAM₆, UKALA₆, ANLAK₅, ALKAN₅, AKLAN₅, AKRAN₅, KANAL₅, KALAN₅

• Zekâ

• Doymuş alifatik hidrokarbonların genel adı, parafin

• Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile

  Karadeniz aklanı.

• Yaş, meslek, toplumsal durum vb. bakımından birbirine eşit olanlardan her biri, boydaş, böğür, taydaş, öğür

  Babası silik, adsız bir berberken çocuk bütün akranlarını çekerek dükkânını canlandırdı. - Necati Cumalı

• Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu

  Süveyş Kanalı.

  Panama Kanalı.

• İçinden damar, sinir veya bir sıvı geçen yol

• İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz

  Mozambik Kanalı.

Birleşik Kelimeler: atmık kanalı, hava kanalı, öd kanalı, reçine kanalı, yarım daire kanalları

• Kalma işini yapan

• Bir çıkarmanın sonucu

• Bölme işleminde bölünenden artan sayı

• Birini veya bir şeyi akla getirerek sözünü etmek veya onu düşünmek, zikretmek, hatırlamak

  Onun bu fedakârlığını her yerde, her zaman minnetle anacağım. - Peyami Safa

• Bir armağanla birinin gönlünü almak

• Kısa süren, bir an içinde olan, enstantane

  Beni hatırlatıyor, benimle olmayı anlık bir duygu hâlinde olsa da istiyor muydu? - Tarık Buğra

• Duyu ve iradeden ayrı olarak düşünülen bilme yetisi

• Anlama gücü, usa vurma, yargılama, müdrike, entelekt

Birleşik Kelimeler: bir anlık

• Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, meal, fehva, deme, mazmun, medlul, valör

• Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey

Ata Sözleri ve Deyimler

• anlam çıkarmak
• anlamına gelmek
• anlam vermek

Birleşik Kelimeler: anlam aykırılığı, anlam bayağılaşması, anlam bilimi, anlam bilimsel, anlam daralması, anlam değişmesi, anlam genişlemesi, anlam iyileşmesi, anlam kayması, anlam kötüleşmesi, bağlamsal anlam, eş anlam, ikiz anlam, bir anlamda

• Anası olan

Ata Sözleri ve Deyimler

• analı kuzu, kınalı kuzu

Birleşik Kelimeler: analıkızlı

• Cermen soyundan olan halk

Birleşik Kelimeler: Alman gümüşü, Alman papatyası, Almansever, Alman usulü

• Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak

  Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. - Necati Cumalı

• Satın almak

• Ele geçirmek, fethetmek

  Fakat aldıkları yerlerin ahalisini Türkleştiremediklerinden bu büyüklük onların zayıf düşmelerine sebep olmuş. - Ömer Seyfettin

• Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak

  Çocuğu okuldan aldı.

• İçine sığmak

  Bu kavanoz iki kilo bal alır. Bu salon bin kişi alır.

• Kabul etmek

• Kendine ulaştırılmak, iletilmek

  Mektup almak. Haber almak.

• İçeri sızmak, içine çekmek

  Gemi su alıyor. Fotoğraf makinesi ışık almış, film yanmış.

• Erkek, kadınla evlenmek

  O sırada aldığı kadının babasının birçok yardımını görmüştü. - Memduh Şevket Esendal

• Sürükleyip götürmek

  Öküzü sel aldı, harmanı yel aldı.

• Kazanmak, elde etmek

• Zararlı, tehlikeli bir şeye uğramak

  Soğuk almak. Ceza almak.

• Bürümek, sarmak, kaplamak

  Burayı kötü bir koku aldı, durulamaz hâle geldi.

• Kısaltmak, eksiltmek

  Ceketin boyundan almak.

• Yolmak, koparmak

  Kaş almak.

• İçeri girmesini sağlamak

  Sevdiği delikanlıyı gece evine almış. - Necati Cumalı

• Tat veya koku duymak

  Sigaradan hiç tat alamaz oldum. Burnu iyi koku alır.

• Örtmek, koymak

  Paltosunu sırtına aldı.

• Yol gitmek, mesafe katetmek

  O yolu bir saatte alırsınız.

• Çalmak

  Cebimden saatimi almışlar.

• Motor çalışması için gerekli olan elektrik veya yakıttan yararlanır duruma gelmek

  Savcı yardımcısı gaza bastı, motor almadı. Bir daha bastı, yine almadı. - Haldun Taner

• Göreve, işe başlatmak

  Yeni bir kapıcı aldı.

• Görevden, işten çekmek

• Başlamak

  Üsküdar'a gider iken aldı da bir yağmur - Halk türküsü

• İçecek veya sigara içmek

  Tadına bakmak için bir yudum aldım.

• Yutmak, kullanmak

  İlaç almak.

• Kazanç sağlamak

  Bir pantolondan beş yüz lira alıyorlar.

Ata Sözleri ve Deyimler

• al (veya alın) ...
• alaşağı etmek
• al aşağı vur yukarı
• al benden de o kadar
• al birini, vur ötekine (veya birine)
• aldı
• aldığı abdest ürküttüğü kurbağaya değmemek
• aldı sazı eline
• al gülüm ver gülüm
• alıp başını gitmek
• alıp götürmek
• alıp satmaz görünmek
• alıp sattığı olmamak
• alıp vereceği olmamak
• alıp verememek
• alıp vermek
• alıp yürümek
• al kaşağıyı gir ahıra, yarası olan gocunur (veya gocunsun)
• almadan vermek Allah'a mahsus
• almadığın hayvanın kuyruğunu tutma
• al malın iyisini, çekme kaygısını
• alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste
• al sana bir ... daha
• al takke ver külah

Birleşik Kelimeler: pürüzalır, esir almaca, soluk almadan, açığa almak, satın almak, akılalmaz, çakaralmaz

• Bozulmamış, saf, temiz

• Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret

Ata Sözleri ve Deyimler

• alarma geçmek

• Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke, nizam

  Dil bilgisi kuralları.

Birleşik Kelimeler: kural dışı, kurala aykırı, üç birlik kuralı, görgü kuralları, yazım kuralları