HUNRİZ ile Oluşan Kelimeler (HUNRİZ Kelime Türetme)



HUNRİZ harflerinden oluşan 18 kelime bulunuyor. HUNRİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hunriz kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

HUNRİZ14

4 Harfli Kelimeler

HUNİ9, HURİ9, RUHİ9

3 Harfli Kelimeler

HUN8, NUH8, RUH8, HİN7, RUZ7, ZİR6, NUR4, RUN4

2 Harfli Kelimeler

HU7, UZ6, İZ5, UN3, UR3, İN2


İN


[isim]
  • Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • in gibi

[isim]
  • İnsan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • in cin
  • in cin top oynamak
  • in cin yok
  • in misin, cin misin


UN


[isim]
  • Öğütülerek toz durumuna getirilmiş tahıl ve başka besin maddeleri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • un ufak etmek
  • un ufak olmak
  • ununu elemek, eleğini asmak

Birleşik Kelimeler: un çorbası, un helvası, esmer un, has un, özlü un, balık unu, buğday unu, et unu, galeta unu, kan unu, mısır unu, pirinç unu, soya unu, yulaf unu


UR


[isim] [tıp]
  • Hücrelerin aşırı çoğalmasıyla insan, hayvan veya bitki dokularında oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, bağa, tümör, neoplazma, Çingene ahtapotu, vejetasyon

    Yalnız yağ birikintisinden ibaret bir bez, bir nevi ur, hayatı tehdit edecek bir şey değil! - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: ur kaplama, yağ uru


NUR (Kelime Kökeni: Arapça nūr)


[isim]
  • Aydınlık, ışık, parıltı, ziya

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nur gibi
  • nur içinde yatsın
  • nur inmek
  • nur ol!
  • nur topu gibi
  • nuruaynım
  • nuruçeşmim
  • nurudidem

Birleşik Kelimeler: nur yüzlü, gemici nuru, göz nuru


RUN (Kelime Kökeni: Fransızca run)


[isim]
  • III-XIII. yüzyıllarda İngiliz İskandinav dillerinde kullanılan alfabenin harflerinin her biri

İZ


[isim]
  • Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare

    Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. - Sait Faik Abasıyanık

[matematik]
  • Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iz bırakmak
  • izi belirsiz olmak
  • izinden yürümek
  • izine basmak
  • izine dönmek
  • izine düşmek
  • izine uymak
  • izini düşürmek
  • izini kaybetmek
  • izi silinmek
  • iz sürmek

Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi


ZİR (Kelime Kökeni: Farsça)


[isim] [eskimiş]
  • Alt

UZ


[sıfat]
  • İyi, güzel

Birleşik Kelimeler: eli uz

[zarf]
  • Masallarda az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik tekerlemesinde `uzak` anlamında kullanılan bir söz

Birleşik Kelimeler: uzgören, uzgörür, uz iletişim


HİN (Kelime Kökeni: Arapça ḥīn)


[isim] [teklifsiz konuşmada]
  • Kurnaz, cin fikirli kimse
[eskimiş]
  • Zaman, zamane

Birleşik Kelimeler: hinoğlu, hinoğluhin


RUZ (Kelime Kökeni: Farsça rūz)


[isim] [eskimiş]
  • Gün

Birleşik Kelimeler: ruznamçe, ruzname, ruzuşeb


HU (Kelime Kökeni: Arapça hū)


[isim]
  • Tanrı
[ünlem]
  • `Neredesin, bana bak` anlamlarında, genellikle kadınlar tarafından kullanılan bir seslenme sözü
[eskimiş]
  • Dervişler arasında kullanılan bir seslenme sözü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hu çekmek (veya demek)


HUN (Kelime Kökeni: Farsça ḫūn)


[isim] [eskimiş]
  • Kan

    Artık şimdi öyle düşkün bir babayım ki / Yüreğim hun, sayhalarım boğuk boğuktur - Enis Behiç Koryürek


NUH (Kelime Kökeni: Arapça nūḥ)


[isim] [din bilgisi]
  • `İnat etmek, ayak diremek` anlamındaki Nuh deyip peygamber dememek ve `çok eski, çoktan modası geçmiş, köhnemiş` anlamındaki Nuh Nebi'den kalma deyimlerinde geçen bir söz

    Tüm ricalarına rağmen karısı Nuh diyor, peygamber demiyordu. - Ayşe Kulin


RUH (Kelime Kökeni: Arapça rūḥ)


[isim]
  • Dinlerin ve dinci felsefelerin insanda vücuttan ayrı bir varlık olarak kabul ettiği öz, tin, can kuşu
[mecaz]
  • Duygu

    Nesri gibi güzel bir ruhu olan Falih Rıfkı, Türk gazeteciliğini bir vatan hizmeti telakki etmiş ve kutsi bir vazife gibi ifa ediyor. - Yahya Kemal Beyatlı

[felsefe]
  • Bedeni etkin kılan canlılık ilkesi, bedenin hayat gücü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ruh gibi
  • ruh gibi dolaşmak
  • ruh kazandırmak (veya vermek)
  • ruhu (bile) duymamak
  • ruhu (veya ruhunu) okşamak
  • ruhu karartmak
  • ruhunda güneş açmak
  • ruhunu şad etmek
  • ruhunu teslim etmek
  • ruhu şad olsun!

Birleşik Kelimeler: ruh bilgini, ruh bilimi, ruh doktoru, ruh göçü, ruh hastası, ruh hekimi, ruh karmaşası, ruh ölçümü, ruhötesi, ruh sağlığı, ruhumücerret, afyon ruhu, katran ruhu, lokman ruhu, melisa ruhu, nane ruhu, nişadır ruhu, sirke ruhu, tesviyeruhu, tuz ruhu


HUNİ (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Bir sıvıyı ağzı dar bir kaba aktarmak için kullanılan koni biçimindeki araç
[halk ağzında]
  • Ağızlık