HOŞKURAN ile Oluşan Kelimeler (HOŞKURAN Kelime Türetme)



HOŞKURAN harflerinden oluşan 87 kelime bulunuyor. HOŞKURAN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hoşkuran kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

HOŞKURAN17

6 Harfli Kelimeler

NURHAK11

5 Harfli Kelimeler

HOŞUR14, NAHOŞ13, KOŞUN10, KONUŞ10, KORUN7, KONUR7, KURON7, KORNA6, KURNA6, KARUN6, NOKRA6, RAKUN6

4 Harfli Kelimeler

HONA9, HORA9, KOŞU9, KOŞA8, NARH8, ŞURA8, ŞANO8, UŞAK8, ŞARK7, KONU6, KORU6, ONUR6, ORUN6, OKUR6, AKOR5, AKUR5, KRON5, KURA5, KANO5, KARO5
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

HOŞ11, HUŞ11, ŞUH11, ŞAH10, AHU8, HOR8, HUN8, NUH8, OHA8, RUH8, HAK7, HAR7, HAN7, KUŞ7, KAH7, ŞUA7, ŞOR7, ŞOK7, ARŞ6, AŞK6
Tümünü Gör

2 Harfli Kelimeler

HU7, OH7, AH6, HA6, ŞU6, AŞ5, OK3, ON3, UN3, UR3, AR2, AN2, AK2, RA2


AR (Kelime Kökeni: Fransızca are)


[isim]
  • 100 m² değerinde yüzey ölçü birimi

    Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır.

[isim]
  • Utanma, utanç duyma

    Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ar damarı çatlamış
  • ar dünyası değil kâr dünyası
  • ar etmek
  • arına dokunmak
  • ar namus tertemiz
  • ar ve hayâ perdesi yırtılmak
  • ar yılı değil, kâr yılı

Birleşik Kelimeler: ar belası

[kimya]
  • Argon elementinin simgesi

AN (Kelime Kökeni: Arapça ān)


[isim]
  • Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası, lahza, dakika

    Zira göçebelerin hayatı her an yardımlaşmalarını gerektirir. - Cemil Meriç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anı anına uymamak
  • an meselesi

Birleşik Kelimeler: anbean, bir an, eş anlı

[isim] [halk ağzında]
  • İki tarla arasındaki sınır
[isim]
  • Zihin

    An bulanıklığı. An yorgunluğu.


AK


[isim]
  • Kar, süt vb.nin rengi, beyaz, kara ve siyah karşıtı
[sıfat]
  • Bu renkte olan
[sıfat] [mecaz]
  • Temiz
[sıfat] [mecaz]
  • Dürüst
[sıfat] [mecaz]
  • Sıkıntısız, rahat

    Ak günler göresin.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ak akçe kara gün içindir
  • ak dediğine kara demek
  • ak don kara don geçitte belli olur
  • ak gün ağartır, kara gün karartır
  • akı ak karası kara
  • akı karası geçitte belli olur
  • akım derken bokum demek
  • ak koyun kara koyun geçit başında belli olur
  • ak koyunu gören içi dolu yağ sanır
  • ak koyunun kara kuzusu da olur
  • ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır
  • akla karayı seçmek
  • ak sakaldan yok sakala gelmek

Birleşik Kelimeler: ak ağa, akağaç, akamber, akasma, akbaba, akbakla, akbalık, akbalıkçıl, akbasma, akbaş, ak benek, akbuğday, akburçak, akciğer, akçöpleme, akdarı, ak demir, akdiken, akdoğan, akdut, ak gözlü, akgünlük, akhardal, ak kan, akkaraman, akkarınca, akkavak, akkefal, akkelebek, akkor, akkuş, akkuyruk, aklevrek, ak madde, akmantar, ak pak, akpas, akpelin, ak saçlı, aksakal, ak sakallı, aksedir, aksoğan, aksöğüt, aksu, aksuna, aksungur, ak sülümen, aktaş, aktavşan, aktöre, aktutma, ak yazı, ak yel, ak yem, Ak Yıldız, akyuvar, akzambak, yüzü ak, göz akı, yumurta akı, yüz akı


RA


[kimya]
  • Radyum elementinin simgesi

OK


[isim]
  • Yayla atılan, ucunda sivri bir demir bulunan ince ve kısa tahta çubuk
[matematik]
  • Bir dairede bir kirişin ortasında bu kirişi gören yayın ortasına indirilen doğru parçası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ok atmak
  • ok gibi (yerinden) fırlamak
  • ok yaydan (veya yayından) çıkmak

Birleşik Kelimeler: ok meydanı, ok yılanı, suoku


ON


[isim]
  • Dokuzdan sonra gelen sayının adı
[sıfat]
  • Dokuzdan bir artık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • on defa (veya kere)
  • on parmağı boğazında olmak
  • on parmağında on hüner (veya marifet) olmak
  • on parmağında on kara

Birleşik Kelimeler: onaltılık, on ayaklılar, onbaşı, onbeşli, on binlerce, on binlik, onbiraylık, on birli, ondörtlük, onikiparmak bağırsağı, onikitelli, on milyonluk, on para, onsekiz, beşon, ayın on dördü


UN


[isim]
  • Öğütülerek toz durumuna getirilmiş tahıl ve başka besin maddeleri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • un ufak etmek
  • un ufak olmak
  • ununu elemek, eleğini asmak

Birleşik Kelimeler: un çorbası, un helvası, esmer un, has un, özlü un, balık unu, buğday unu, et unu, galeta unu, kan unu, mısır unu, pirinç unu, soya unu, yulaf unu


UR


[isim] [tıp]
  • Hücrelerin aşırı çoğalmasıyla insan, hayvan veya bitki dokularında oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, bağa, tümör, neoplazma, Çingene ahtapotu, vejetasyon

    Yalnız yağ birikintisinden ibaret bir bez, bir nevi ur, hayatı tehdit edecek bir şey değil! - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: ur kaplama, yağ uru


AKOR (Kelime Kökeni: Fransızca accord)


[isim] [müzik]
  • Üç veya daha çok sesin bir arada tınlaması

AKUR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳūr)


[sıfat] [eskimiş]
  • Azgın, şiddetli

    Ben, akur bir kuvvetin üstünde uçuyor gibi pek çabuk yakınlaşan uzaklara bakıyor, bu azgın ata bindikçe daima duyduğum şeyleri tekrar hissediyordum. - Ömer Seyfettin


KRON


[isim]
  • Danimarka, Estonya, İsveç, İzlanda Norveç ve Slovakya'nın para birimi

KURA (Kelime Kökeni: Arapça ḳurʿa)


[isim]
  • İki veya daha çok aday arasında bir sıralama, bir ayırma yapılacağı zaman her birinde bir tek ad yazılı kâğıtları bir araya getirip karıştırdıktan sonra birini çekerek veya özel bir bilgisayar yazılımıyla adları belirleme, ad çekme

    Okulu bitirirken kurada Karaköse'yi çekince dağda taşta doya doya ata bineceği için seviniyordu. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kura çekmek
  • kurası olmak

Birleşik Kelimeler: kura efradı, kura neferi, kaçın kurası


KANO (Kelime Kökeni: Fransızca canot)


[isim]
  • Kürekle yürütülen dar, uzun, hafif tekne

    Yelkensiz ve dümensiz kotra, şimdi bir kano sürati ile hareket ediyordu. - Aka Gündüz


KARO (Kelime Kökeni: Fransızca carreau)


[isim]
  • Oyun kâğıtlarının küçük, kırmızı, baklava biçimli benekli olanı, orya
[mimarlık]
  • Betondan yapılmış dört köşe döşeme taşı

    Olmaz, ben bu karonun metrekaresini iki bine döşeyemem. - Muzaffer İzgü



[isim]
  • Yemek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aşını, eşini, işini bil
  • aşı pişiren yağ olur, gelinin yüzü ağ olur
  • aş taşınca kepçeye paha olmaz
  • aş tuz ile, tuz oran ile

Birleşik Kelimeler: aş damı, aşerme, aşevi, aşhane, aş ocağı, alaca aş, katıklı aş, arabaşı