HORTUMLANMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



HORTUMLANMAK harflerini içeren 7 harfli 39 kelime bulunuyor. 7 harfli HORTUMLANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HORLAMA13, OHLAMAK13, HORANTA12, HORTLAK12, TOMURMA11, KONULMA10, KOMUTAN10, KUMLAMA10, KORUNMA10, MANTOLU10, MAMULAT10, MALUMAT10, OTURMAK10, ONULMAK10, OKUTMAN10, OLUNMAK10, ANORMAL9, AKORTLU9, KONTUAR9, KUTLAMA9, KOTLAMA9, KOTARMA9, KAMAROT9, MUTLAKA9, MARATON9, MANKURT9, OTARMAK9, OTLAMAK9, OTLANMA9, ORNATMA9, OKLANMA9, ONARMAK9, ONARTMA9, TURLAMA9, TORAMAN9, UTANMAK9, ULANMAK9, UNLAMAK9, LOKANTA8


LOKANTA (Kelime Kökeni: İtalyanca locanda)


[isim]
  • Yemek pişirilip satılan yer, aşevi, restoran

    Galata lokantalarının yemekleri üzerine tetkikler yapmaya başlamış. - Ahmet Rasim

[halk ağzında]
  • Aşçı

ANORMAL (Kelime Kökeni: Fransızca anormal)


[sıfat]
  • Genel olana, alışılmışa ve kurala aykırı olan, normal olmayan, düzgüsüz

    Kadını âdeta şehvetli ve anormal bir zevkle, değil erkek hatta kızlar bile seyrediyordu. - Halide Edip Adıvar


AKORTLU


[sıfat]
  • Akordu olan, akort edilmiş

KONTUAR (Kelime Kökeni: Fransızca comptoir)


[isim]
  • Kara ve hava yolları ulaşımında bilet ve bagaj işlemlerinin yapıldığı tezgâh veya bölüm

KUTLAMA


[isim]
  • Kutlamak işi, tebrik

KOTLAMA


[isim]
  • Kotlamak işi

KOTARMA


[isim]
  • Kotarmak işi

    Bizim pişirip kotarmaya uğraştığımız işe yabancı eller de mi karışıyordu? - Hüseyin Rahmi Gürpınar


KAMAROT (Kelime Kökeni: İtalyanca camaroto)


[isim]
  • Gemilerde yolcuların hizmetine bakan görevli

    Masabaşında hizmet ederken erkeklik falan yok, kamarotsun, kamarot erkeklik taslayacak değil, işini bilecek, o kadar. - Zeyyat Selimoğlu


MUTLAKA (Kelime Kökeni: Arapça muṭlaḳā)


[zarf]
  • Kesinlikle

    Ben sözü, her okuyuşumuzda mutlaka gülümseten bir şiirine getirdim. - Ahmet Kabaklı


MARATON (Kelime Kökeni: Fransızca marathon)


[isim] [spor]
  • 42,195 metrelik en uzun yol koşusu
[mecaz]
  • Sabır gerektiren uzun iş

MANKURT


[sıfat]
  • Ulusal kimlikten uzaklaşan, içinde bulunduğu topluma yabancılaşan

OTARMAK


[-i] [halk ağzında]
  • Otlatmak

OTLAMAK


[nesnesiz]
  • Hayvan, dolaşarak yerdeki ot, çimen, yaprak vb.ni yemek, yayılmak

    Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[mecaz]
  • Meşgul olmak

    Liseyi bitirmiş, üniversiteye gitmiş, birkaç sene otlamış orada, çakmış. - Attila İlhan

[argo]
  • Para ve emek harcamadan başkalarının sırtından geçinmek

OTLANMA


[isim]
  • Otlanmak işi

ORNATMA


[isim]
  • Ornatmak işi, ikame etme
[biyoloji]
  • Bir türün yerine onun değişik bir biçiminin geçmesi
[kimya]
  • Molekülün geri kalan bölümünde değişikliğe yol açmadan bir atom veya bir kök yerine bir başka atom veya kökün geçmesi
[matematik]
  • Bir cebirsel ifadenin yerine bir başkasını koyma işlemi