HOLMİYUM harflerinden oluşan 24 kelime bulunuyor. HOLMİYUM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Holmiyum kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
8 Harfli Kelimeler
HOLMİYUM18
6 Harfli Kelimeler
MOYMUL12
5 Harfli Kelimeler
MUHİL11, MİYOM10, OYLUM10
4 Harfli Kelimeler
OYUM9
3 Harfli Kelimeler
HUY10, YUH10, HOL8, YOM7, MUM6, YOL6, MİM5, LİM4, MİL4
2 Harfli Kelimeler
HU7, OH7, OY5, YO5, OM4, İM3, Mİ3, OL3, İL2
İL
[isim]
[tarih]
Birleşik Kelimeler: ilbay
İM
[isim]
Birleşik Kelimeler: im bilimi, çizgi im, kesme imi
Mİ
(Kelime Kökeni: İtalyanca mi)
[isim] [müzik]
-
Gam dizisinde re ile fa arasındaki ses ve bu sesi gösteren nota işareti
OL
[sıfat] [eskimiş]
[zamir]
LİM
(Kelime Kökeni: Fransızca lime)
[isim]
MİL
(Kelime Kökeni: Rumca)
[isim]
-
Selin sürükleyip getirdiği çok küçük taneli çamurlaşmış kum ve toprak karışımı
[isim]
-
Türlü işlerde kullanılmak için yapılan ince ve uzun metal çubuk
Birleşik Kelimeler: eksantrik mili, kenet mili, krank mili
[isim] [matematik]
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: deniz mili, hava mili, kara mili
OM
[isim]
[isim] [fizik]
-
Elektrikte iletkenin direnç birimi
MİM
(Kelime Kökeni: Arapça mīm)
[isim]
-
Arap alfabesinin yirmi dördüncü harfinin adı
[eskimiş]
-
Biten bir yazının altına konulan işaret
Ata Sözleri ve Deyimler
- mim koymak (veya yapıştırmak)
[isim] [tiyatro]
-
Eski Yunan ve Roma'da yaşamı, töreleri taklit amacı güden komedi türü
OY
[isim]
-
Bir toplantıya katılanların, bir sorunla ilgili birkaç seçenekten birini tercih etmesi, rey
Ata Sözleri ve Deyimler
- oya koymak (veya sunmak)
- oy vermek (veya kullanmak)
Birleşik Kelimeler: oy birliği, oy çokluğu, oy hakkı, oy kâğıdı, oy pusulası, oy sandığı, açık oy, beyaz oy, gizli oy, işari oy, karşı oy, kırmızı oy, yeşil oy, güvenoyu, halkoyu, kamuoyu
[ünlem]
-
Çeşitli duyguları anlatmak için kullanılan bir seslenme sözü
YO
[ünlem]
MUM
(Kelime Kökeni: Farsça mūm)
[isim]
-
Bir fitilin etrafına erimiş bal mumu, içyağı, stearik asit veya parafin dökülerek genellikle silindir biçiminde dondurulan ince, uzun aydınlatma aracı
[fizik]
-
Işık şiddeti birimi, kandela
[kimya]
Ata Sözleri ve Deyimler
- muma döndürmek (veya çevirmek)
- mum dibine ışık vermez
- mum etmek
- mum gibi
- mum kesilmek
- mumla aramak
- mumla aratmak
- mum olmak
- mum tutturmak
- mum yakmak
- mum yanmayınca pervane dönmez (veya yanmaz)
- mum yapıştırmak
Birleşik Kelimeler: mum ağacı, mum ampul, mum boyası, mum cilası, mum çiçeği, mum direk, mum duruşu, mumhane, mum palmiyesi, mumsöndü, bal mumu, eğir mumu, mühür mumu, yer mumu
YOL
[isim]
-
Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik
[argo]
[halk ağzında]
-
Düğünde, oğlanevinin kızevine verdiği para, mal veya armağan
[mecaz]
[mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... yoluna
- yola (veya yollara) düşmek
- yola (veya yoluna) koyulmak
- yola çıkmak
- yol açmak
- yola dizilmek
- yola düzülmek
- yola gelmek (veya yatmak)
- yola getirmek
- yola gitmek
- yol almak
- yol aramak
- yola revan olmak
- yola vurmak
- yol bulmak
- yol çizmek
- yolda kalmak
- yoldan (veya yolundan) kalmak
- yoldan çevirmek
- yoldan çıkmak
- yol etmek
- yol gitmek
- yol görünmek
- yol göstermek
- yol gözlemek
- yol iz bilmek
- yol kesmek
- yollara dökülmek
- yolları ayrılmak
- yolları tutmak
- yol şaşmak
- yol tepmek
- yol tutmak
- yolu (veya yolunu) şaşırmak
- yolu açık olmak
- yolu açmak
- yolu almak
- yolu düşmek
- yoluna bakmak
- yoluna baş koymak
- yoluna can (veya canını) vermek
- yoluna çıkmak
- yolun açık olsun
- yoluna girmek
- yoluna koymak
- yoluna sapmak
- yolunda gitmek (veya yürümek)
- yolunda görünmek
- yolunu beklemek (veya gözlemek)
- yolunu bilmek
- yolunu bulmak
- yolunu değiştirmek
- yolunu kaybetmek
- yolunu kesmek
- yolunu sapıtmak
- yolunu tutmak
- yolunu tutmak
- yolunu yapmak
- yol vermek
- yol vurmak
- yol yakınken
- yol yapmak
- yol yürümek
Birleşik Kelimeler: yol ağzı, yol ayrımı, yol azığı, yol bel, yolbil, yolbul, yol boyu, yoldüzler, yol erkân, yol evladı, yolgeçen hanı, yol halısı, yol haritası, yol harçlığı, yol işareti, yol kardeşi, yolkesen, yol kilimi, yol parası, yol uğrağı, yolüstü, yol yol, yol yordam, yol yorgunu, açık yol, açısal yol, altı yol, ana yol, bir yol, bölünmüş yol, çakıl yol, çıkar yol, dikenli yol, diplomatik yol, doğru yol, dört yol, duble yol, ekspres yol, kaçamak yol, kısayol, köprü yol, kötü yol, orta yol, otoyol, stabilize yol, tahsisli yol, tali yol, tam yol, tek yönlü yol, tercihli yol, uzak yol kaptanı, uzun yol sürücüsü, uzun yol şoförü, yan yol, gözü yolda, o yolda, kısa yoldan, ayakyolu, bisiklet yolu, boru yolu, cinyolu, çevre yolu, çıkış yolu, çözüm yolu, demir yolu, deniz yolu, döl yolu, geçim yolu, Gökyolu, Hacılaryolu, Hacıyolu, hak yolu, Harezmi yolu, hava yolu, idrar yolu, kara yolu, keçi yolu, koşu yolu, Samanyolu, seğirdim yolu, ses yolu, sıçan yolu, sidik yolu, suyolu, su yolu, yargı yolu, yaya yolu, keyfi yolunda, tıngırı yolunda
YOM
[isim] [halk ağzında]
Ata Sözleri ve Deyimler
HU
(Kelime Kökeni: Arapça hū)
[isim]
[ünlem]
-
`Neredesin, bana bak` anlamlarında, genellikle kadınlar tarafından kullanılan bir seslenme sözü
[eskimiş]
-
Dervişler arasında kullanılan bir seslenme sözü
Ata Sözleri ve Deyimler
OH
[ünlem]
Ata Sözleri ve Deyimler
- oh çekmek
- oh demek
- oh olsun!