HİSSOLUNMAK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



HİSSOLUNMAK harflerini içeren 5 harfli 103 kelime bulunuyor. 5 harfli HİSSOLUNMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HAMSİ11, HASİS11, İHSAS11, LAHOS11, MUHİL11, MUHİK11, MUHAL11, HALİM10, HALİS10, HALUK10, HAMİL10, HAKİM10, HANOİ10, İSHAL10, İHLAS10, İLHAM10, İHMAL10, İHSAN10, SİLAH10, SAHİL10, HALİK9, İLHAK9, İLHAN9, İLKAH9, KAHİL9, KAHİN9, MUSON9, NİKAH9, SOMUN9, SOKUM9, SUSMA9, SUSAM9, ALMUS8, KOLSU8, KONUM8, KUSMA8, KAMUS8, LOKUM8, MUSKA8, MUNİS8, MOLAS8, MAKUS8, MASUN8, MASON8, MASNU8, NAMUS8, OKUMA8, SONLU8, SOMAK8, SOLUK8, SOLMA8, SOKMA8, SUSAK8, SUNMA8, SUMAK8, SASON8, USSAL8, AKSON7, İSLAM7, İMSAK7, KONMA7, KONSA7, KUMAN7, KUMLA7, KULİS7, KASİS7, LİMON7, LOKMA7, MİLAS7, MİSAL7, MİSAK7, MUKNİ7, MAKUL7, MAKSİ7, MİNSK7, NAMLU7, ONMAK7, ONLUK7, ONİKS7, OLMAK7, SOLAK7, SUNAK7, SULAK7, SALON7, SALİM7, SAKİM7, İSKAN6, İMKAN6, İKMAL6, KOLAN6, KLİMA6, KAMİL6, LİSAN6, LİMAN6, LASKİ6, MALİK6, SALİK6, SANKİ6, SAKİN6, SAKİL6, LAKİN5, NAKLİ5, NAKİL5


LAKİN (Kelime Kökeni: Arapça lākin)


[bağlaç]
  • Ama

    Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz. - Yahya Kemal Beyatlı


NAKLÎ (Kelime Kökeni: Arapça naḳlī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Taşıma ile ilgili olan

Birleşik Kelimeler: naklî mazi


NAKİL (Kelime Kökeni: Arapça naḳl)


[isim]
  • Bir yerden alıp başka bir yere iletme, aktarma, taşıma, geçirme, aktarım

Birleşik Kelimeler: nakil aracı, nakil vasıtası, nakledilmek, nakletmek, naklettirmek, bitki nakli, kan nakli, organ nakli

[sıfat] [eskimiş]
  • Taşıyan, aktaran, geçiren
[fizik]
  • İletken

İSKÂN (Kelime Kökeni: Arapça iskān)


[isim]
  • Yurtlandırma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iskâna açmak
  • iskân etmek

Birleşik Kelimeler: iskân belgesi


İMKÂN (Kelime Kökeni: Arapça imkān)


[isim]
  • Yararlanılan uygun şart veya durum, olanak

    Bunu bizden gizlemelerinin imkânı var mıdır? - Hüseyin Cahit Yalçın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imkânı yok
  • imkân vermek


İKMAL (Kelime Kökeni: Arapça ikmāl)


[isim]
  • Eksik bir şeyi tamamlama, daha iyi duruma getirme, bütünleme

    Kolordu ikmaliyle ilgili bir iş için görevli olarak gelmiş. - Attila İlhan

[askerlik]
  • Geri hizmet
[edebiyat]
  • Cümlenin, dizenin anlamını sonra gelen cümle veya dize ile tamamlama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikmale bırakmak
  • ikmale kalmak
  • ikmal etmek

Birleşik Kelimeler: ikmal imtihanı


KOLAN


[isim]
  • At, eşek vb. hayvanların semerini veya eyerini bağlamak için göğsünden aşırılarak sıkılan yassı kemer

    Adam döndü, beygirinin semerini almak için kolanını çözmeye başladı. - Necati Cumalı

[halk ağzında]
  • Yünden veya iplikten yapılmış, üzeri işli ince kuşak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kolan çekmek
  • kolan vurmak

Birleşik Kelimeler: kolan balığı


KLİMA (Kelime Kökeni: Fransızca climat)


[isim]
  • Soğuk veya sıcak hava vererek kapalı bir yerin havasını değiştiren elektrikli araç, iklimleme cihazı

KÂMİL (Kelime Kökeni: Arapça kāmil)


[sıfat] [eskimiş]
  • Yetkin, erişkin, eksiksiz, ağırbaşlı, mükemmel, olgun

LİSAN (Kelime Kökeni: Arapça lisān)


[isim]
  • Dil (II)

    Mektup uzun değildi, biraz da ticari bir lisanla yazılmıştı. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: lisanıhâl, lisanımünasip, sürçülisan


LİMAN (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Gemilerin barınmalarına, yük alıp boşaltmalarına, yolcu indirip bindirmelerine yarayan doğal veya yapay sığınak

    Hayatını anlatacağımız adam Çin limanlarından birinde yaşamıştı. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: liman cüzdanı, liman reisi, açık liman, sütliman, yatak liman, havalimanı, ticaret limanı, yat limanı


LASKİ (Kelime Kökeni: Arapça lasḳī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Yakı ile ilgili

MALİK (Kelime Kökeni: Arapça mālik)


[isim]
  • Sahip, iye

    Yersiz yurtsuz bir aile görünce sekiz kat apartmanlara malik iratçıyı hatırlayınız. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • malik olmak


SALİK (Kelime Kökeni: Arapça sālik)


[sıfat]
  • Bir yola giren, bir yolda giden

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salik olmak


SANKİ (Kelime Kökeni: Türkçe san + Farsça ki)


[zarf]
  • Farz edelim ki, güya

    Sanki toprak altına diri diri gömülen benim. - Adalet Ağaoğlu