HEYECANLILIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



HEYECANLILIK harflerini içeren 6 harfli 25 kelime bulunuyor. 6 harfli HEYECANLILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HALICI15, CEYHAN15, KIYACI13, YAKICI13, HEYKEL12, ACILIK11, ACIKLI11, AKINCI11, AKILCI11, HANLIK11, ILICAK11, KALICI11, CEYLAN11, AYILIK10, KANCIL10, KILCAL10, KILCAN10, YILLIK10, YANLIK9, ANILIK8, AKILLI8, KINALI8, LEYLEK8, LEYLAK8, YELKEN8


ANILIK


[isim]
  • İçine hatıraların yazıldığı defter, hatıra defteri
[sıfat]
  • Anı özelliği taşıyan

AKILLI


[sıfat]
  • Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan, akil

    İkisi de zeki adamdı, akıllı adamdı, yapıcı adamdı. - Yusuf Ziya Ortaç

[ünlem]
  • Karşısındakini küçümseme amacıyla söylenen bir söz
[alay yollu]
  • Uyanık geçinen

    Akıllıya bak, bu işten kendisine bir pay çıkarmak istiyor.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akıllı düşününceye kadar deli çocuğunu (veya oğlunu) everir
  • akıllı geçinmek
  • akıllı köprü arayıncaya dek deli suyu geçer
  • akıllım
  • akıllı olmak

Birleşik Kelimeler: akıllı başlı, akıllı uslu, adamakıllı, horoz akıllı, sivri akıllı, uslu akıllı, yarım akıllı


KINALI


[sıfat]
  • Kına ile boyanmış olan
[isim]
  • Yapıncak(II)

Birleşik Kelimeler: kınalı bamya, kınalı keklik, kınalı kuzu, kınalı yapıncak, geçmişi kınalı, ölüsü kınalı


LEYLEK (Kelime Kökeni: Farsça legleg)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Leyleksilerden, kışın tropikal Afrika'da yaşayan, siyah telekli, uzun gagalı, uzun bacaklı, büyük, beyaz, göçmen kuş (Ciconia ciconia)

    Ona en çok hüzün veren, leyleklerin gidişleriydi. - Cahit Uçuk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • leyleği havada görmek
  • leyleği kuştan mı sayarsın, yazın gelir, kışın gider
  • leyleğin attığı yavru
  • leyleğin ömrü (veya günü) laklakla geçer
  • leylek gibi

Birleşik Kelimeler: leylekgagası, karaleylek


LEYLAK (Kelime Kökeni: Arapça leylāḳ)


[isim] [bitki bilimi]
  • Zeytingillerden, yaprakları karşılıklı bir ağaççık (Syringa vulgaris)

    En fazla leylak ağaçlarını seviyordum, hele biri boyuma yakın olanı, âdeta ikinci odamdı. - Emine Işınsu

Birleşik Kelimeler: leylak rengi, Çin leylağı, Hint leylağı


YELKEN


[isim] [denizcilik]
  • Rüzgâr gücünden yararlanarak geniş bir yüzey oluşturacak biçimde yan yana dikilen ve teknenin direğine uygun bir biçimde takılarak onu hareket ettiren kumaş veya şeritlerin tümü

    Rıhtıma kurumak üzere yelkenler serilmişti. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yelken açmak
  • yelken basmak
  • yelken dikmek
  • yelkenleri suya indirmek

Birleşik Kelimeler: yelken balığı, yelken bezi, yelken gemisi, yelken gönderi, yelken iğnesi, yelkenkanat, yelken kulak, yelken yarışı, gabya yelkeni, Latin yelkeni


YANLIK


[isim]
  • Kahvaltıda ve diğer öğünlerde ana yiyeceğin yanında verilen çerez türü veya domates, salatalık vb. yiyecekler

AYILIK


[isim]
  • Kabalık, kaba davranış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayılık etmek


KANCIL


[isim] [biyoloji]
  • Kanda yaşayan asalak

KILCAL


[sıfat]
  • Kıl gibi olan, çok ince

Birleşik Kelimeler: kılcal boru, kılcal damar, kılcal etki, kılcal kök


KILCAN


[isim] [halk ağzında]
  • At kuyruğu kılından yapılmış kuş tuzağı

YILLIK


[sıfat]
  • Bir yıl için, senelik, senevi

    Evi yıllık tuttular.

[isim]
  • Yılda bir çıkan ve o yılın olaylarını anlatan kitap, bülten, dergi vb. eser, salname
[isim]
  • Yılın gün, hafta, ay vb. bölümlerinden başka, bayram, yıl dönümü gibi belli günleri ve birtakım astronomi, meteoroloji, istatistik bilgilerini gösteren kitap biçiminde takvim, almanak
[isim]
  • Bir yılda verilen ücret

    Bu evin yıllığı sekiz bin liradır.

[isim]
  • Öğretim yılı sonunda hazırlanan, öğrenci, öğretmen ve yöneticilerin özellikleriyle ilgili bilgiler ile eğlendirici konuların yer aldığı kitap

Birleşik Kelimeler: yıllık ortalama, çok yıllık, kırkyıllık, yüzyıllık


ACILIK


[isim]
  • Acı olma durumu

    Göğsünde bir sızı, ağzında bir acılık duydu. - Ömer Seyfettin

[mecaz]
  • Dokunaklılık, kederlilik, yaslılık

    Henüz, yüreğimin bir yanı da söylenememiş, dışa atılamamış acılıklarla dolu. - Adalet Ağaoğlu


ACIKLI


[sıfat]
  • Acındıracak, acı verecek nitelikte olan, dokunaklı, üzücü, koygun

    Bu âdet bir fabrika sahibinin acıklı hayat hikâyesiyle birlikte kondulara yayıldı. - Lâtife Tekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • acıklı başta akıl olmaz

Birleşik Kelimeler: acıklı komedi


AKINCI


[isim] [tarih]
  • Düşman ülkesine akın yapan savaşçı

    Pencap vadilerine yerleşen akıncılar ana yurtlarını unutuverdiler. - Hüseyin Cahit Yalçın

[spor]
  • İleri uç oyuncusu