HEYECANLILIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



HEYECANLILIK harflerini içeren 5 harfli 48 kelime bulunuyor. 5 harfli HEYECANLILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HANCI13, AYICI12, HAYIN12, CENAH12, ALEYH11, YANCI11, ACILI10, ALICI10, AKICI10, HAKLI10, ILICA10, AHENK9, ELHAK9, HELAK9, HELAL9, HELEN9, HELKE9, HALEN9, HALEL9, HANEK9, KIYIN9, KALCI9, KEHLE9, YILIK9, YILKI9, CANLI9, AYLIK8, ACELE8, KAYIN8, LAYIK8, YILAN8, YANIK8, YANKI8, YANLI8, YALIN8, YAKIN8, CELAL8, KENYA7, KINLI7, KILLI7, YELEK7, ANLIK6, ALLIK6, KANLI6, KALIN6, ANELE5, AKLEN5, KELLE5


ANELE (Kelime Kökeni: İtalyanca anello)


[isim] [denizcilik]
  • Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka

AKLEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlen)


[zarf] [eskimiş]
  • Akıl gereğince, akıl yönünden

KELLE (Kelime Kökeni: Farsça kelle)


[isim]
  • Koyun, kuzu ve keçinin pişirilmiş başı
[teklifsiz konuşmada]
  • Baş, kafa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelle götürmek
  • kelle koltukta gezmek
  • kelle koparmak
  • kelle koşturmak
  • kelle kulak yerinde
  • kelle sağ olsun da külah bulunur
  • kellesinden olmak
  • kellesini koltuğuna almak
  • kellesini uçurmak
  • kellesini vurdurmak
  • kelleyi koltuğun altına almak
  • kelleyi vermek


ANLIK


[sıfat]
  • Kısa süren, bir an içinde olan, enstantane

    Beni hatırlatıyor, benimle olmayı anlık bir duygu hâlinde olsa da istiyor muydu? - Tarık Buğra

[isim] [ruh bilimi]
  • Duyu ve iradeden ayrı olarak düşünülen bilme yetisi
[isim] [ruh bilimi]
  • Anlama gücü, usa vurma, yargılama, müdrike, entelekt

Birleşik Kelimeler: bir anlık


ALLIK


[isim]
  • Al olma durumu

    Yanaklarının allığından kinaye, ona alyanak lakabını takmışlar. - Sermet Muhtar Alus


KANLI


[sıfat]
  • Kan bulaşmış

    Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek

[isim]
  • Kan davasında taraf olan kimse

    Oğlumun kanlısı Abbas kâfiri değil, oğlumun kanlısı Esme'dir. - Yaşar Kemal

[tıp]
  • Kanı yoğun olan, demevi

    Kanlı adam.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanlı gömlek gizlenemez
  • kanlısı olmak
  • kanlı yaş (veya yaşlar) dökmek

Birleşik Kelimeler: kanlı ishal, kanlı bıçaklı, kanlı canlı, kanlı katil, ağırkanlı, delikanlı, serinkanlı, sıcakkanlı, soğukkanlı


KALIN


[sıfat]
  • Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı

    Alt katta her tarafın pencereleri kalın, sık demir parmaklıklarla örtülüydü. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalın incelene kadar ince süzülür

Birleşik Kelimeler: kalın bağırsak, kalın kafa, kalın ses, kalın ünlü, kalın yağ, ensesi kalın

[isim] [halk ağzında]
  • Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para veya armağan, ağırlık

    Babam senden çok mu istedi kalını? - Halk türküsü

[isim]
  • Mayalı hamurun parçalara ayrılıp tandırda pişirilmesiyle elde edilen ekmek türü

KINLI


[sıfat]
  • Kını olan, bir kınla sarılı olan
[isim] [bitki bilimi]
  • Kını çok gelişerek bağlı bulunduğu sapı az veya çok saran yaprak

KILLI


[sıfat]
  • Kılı olan, kıl ile kaplı

    İhtiyarın zayıf damarları kabarmış kıllı elleri dizlerinin üstündeydi. - Peyami Safa


YELEK


[isim]
  • Ceket altına giyilen kolsuz ve kısa giysi

    Sağ elini yelek cebine attı. - Ömer Seyfettin

[halk ağzında]
  • Kuş kanadının büyük tüyü, telek

Birleşik Kelimeler: çelik yelek, bağır yeleği, can yeleği, cankurtaran yeleği, ikaz yeleği


AYLIK


[isim]
  • Birine, görevi karşılığı olarak veya geçimi için her ay ödenen para, maaş

    Ordu ve hükûmet aylıklarımızın bir kısmıyla altın alırdık. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]
  • Bir ay içinde olan

    Aylık ücretin ödenmesi de garip bir biçim almıştı. - Adalet Ağaoğlu

[sıfat]
  • Bir ay süren, mahiye

    Aylık iş.

[sıfat]
  • Ayda bir kez yapılan veya çıkan

    Aylık toplantı. Aylık rapor. Aylık dergi.

[sıfat]
  • Belirli aydan beri var olan

    Üç aylık çocuk.

[zarf]
  • Bir ay için

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aylığa geçmek
  • aylık almak
  • aylık bağlamak
  • aylık vermek

Birleşik Kelimeler: onbiraylık, üç aylık, emekli aylığı


ACELE (Kelime Kökeni: Arapça ʿacele)


[sıfat]
  • Hızlı yapılan, çabuk, tez, ivedi

    Adam, acele adımlarla tekrar geri dönüyor, süratle merdivenlerden iniyor. - Esat Mahmut Karakurt

[zarf]
  • Vakit geçirmeden, tez olarak

    Acele, bir karar vermek ihtiyacındayım. - Peyami Safa

[isim]
  • Tez davranma gerekliliği

Ata Sözleri ve Deyimler

  • acele etmek
  • acele ile menzil alınmaz
  • acele işe şeytan karışır
  • acelesi olmak
  • aceleye gelmek
  • aceleye getirmek
  • acele yürüyen yolda kalır

Birleşik Kelimeler: acele posta


KAYIN


[isim] [bitki bilimi]
  • Kayıngillerin örnek bitkisi olan, 30-40 metre boyunda, 2 metre çapında, kışın yapraklarını döken, kerestesi beyaz ve değerli olan bir orman ağacı (Fagus orientalis)
[sıfat]
  • Bu ağaçtan yapılmış

Birleşik Kelimeler: Avrupa kayını, doğu kayını

[isim]
  • Kadın veya kocaya göre birbirlerinin erkek kardeşi, kayınbirader, ini

    Sabahleyin kaynım beni bir katıra bindirdi. - Halide Edip Adıvar

Birleşik Kelimeler: kayınbaba, kayınbirader, kayınpeder, kayınvalide, kaynana


LAYIK (Kelime Kökeni: Arapça lāyiḳ)


[sıfat]
  • Nitelikleri, özü, hareketleri, davranışlarıyla bir şeyi elde etmeye hak kazanmış olan

    Sevilmeye o herkesten fazla layıktır. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • layığını bulmak
  • layık görmek
  • layık olmak


YILAN


[isim] [hayvan bilimi]
  • Sürüngenlerden, ayaksız, ince ve uzun olanların genel adı, yerdegezen, uzun hayvan

    Ok yılanı. Su yılanı. Çıngıraklı yılan. Gözlüklü yılan.

[sıfat] [mecaz]
  • Sinsi ve hain

    Gözlerinde ancak annemin bildiği bir yılan ışıltısıyla gülüyor. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yılan gibi
  • yılan gibi sokmak
  • yılanın kuyruğuna basmak

Birleşik Kelimeler: yılan balığı, yılanbaşı, yılan çıyan, yılan çiçeği, yılan derisi, yılandili, yılan gömleği, yılan hikâyesi, yılaniğnesi, yılan kavı, yılankavi, yılankemiği, yılan taşı, yılanyastığı, çıngıraklı yılan, gözlüklü yılan, karayılan, kör yılan, sağır yılan, ağaç yılanı, boa yılanı, deniz yılanı, katır yılanı, mercan yılanı, ok yılanı, su yılanı