HEYBETLİCE Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



HEYBETLİCE harflerini içeren 4 harfli 26 kelime bulunuyor. 4 harfli HEYBETLİCE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HECE11, CEHT11, HİBE10, CEBE9, BİYE8, EHLİ8, EHİL8, HELE8, HİLE8, TEHİ8, ECEL7, ELCİ7, LİCE7, CİLT7, CELİ7, BİLE6, BETİ6, BELİ6, EBET6, YETİ6, YELE6, ETİL4, ETLİ4, ELTİ4, ELİT4, LİET4


ETİL (Kelime Kökeni: Fransızca éthyle)


[isim] [kimya]
  • Organik birleşiklerin birleşimine giren karbon ve hidrojen atomları grubu

    Etil klorür.

Birleşik Kelimeler: etil alkol


ETLİ


[sıfat]
  • İçinde et bulunan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etliye sütlüye karışmamak

Birleşik Kelimeler: etli bitki, etli butlu, etli canlı, etli ekmek, etli meyve, etli pide


ELTİ


[isim]
  • Kadına göre kocasının erkek kardeşlerinin eşlerinden her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elti eltiden kaçar, görümceler bayrak açar
  • elti eltiye eş olmaz, arpa unundan aş olmaz

Birleşik Kelimeler: eltieltiyeküstü


ELİT (Kelime Kökeni: Fransızca élite)


[sıfat]
  • Seçkin

LİET (Kelime Kökeni: Almanca Lied)


[isim] [müzik]
  • Şarkı

BİLE


[bağlaç]
  • Da, de, dahi

    Dayak yemedim, azar bile işitmedim. - Ayla Kutlu

[zarf] [eskimiş]
  • Birlikte

    Yarın olsun, hayır bile gelsin. - Orhan Kemal

[zarf]
  • Üstelik

    Türkü çağırmak şöyle dursun, konuşamıyorduk bile. - Azra Erhat


BETİ


[isim]
  • Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi

BELİ (Kelime Kökeni: Farsça belī)


[edat] [eskimiş]
  • Evet

EBET (Kelime Kökeni: Arapça ebed)


[isim] [eskimiş]
  • Sonu olmayan gelecek zaman, sonsuzluk

    İşte bu, ezelden bilinmemiş, ebede kadar bilinmeyecektir. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: ezel ebet


YETİ


[isim] [felsefe]
  • İnsanda bulunan, bir şey yapabilme yeteneği, kuvve, meleke

    Aklımız fikrimiz hep insanda, yetilerimizi var gücümüzle çoğaltıp onun rahatlığına çalışıyoruz. - Azra Erhat

[ruh bilimi]
  • Bellek, usa vurma, algılama veya imgeleme gibi insanın doğuştan gelen zihin güçlerinden herhangi biri, meleke

YELE


[isim]
  • At, aslan vb. hayvanların ensesinde veya boynunda bulunan uzun kıllar

    Ben, yelesi yelde dalgalanan, sağrısı köpüklü kır atıma bineceğim. - Nazım Hikmet


ECEL (Kelime Kökeni: Arapça ecel)


[isim]
  • Hayatın sonu, ölüm zamanı

    Vaktinize hazır olun / Ecel vardır gelir bir gün - Yunus Emre

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ecel aman verirse
  • ecele çare bulunmaz
  • ecel geldi cihana, baş ağrısı bahane
  • eceli gelen (veya yaklaşan) köpek cami (veya mescit) duvarına (veya avlusuna) siyer (veya işer)
  • eceli gelmek
  • eceline susamak
  • eceliyle ölmek

Birleşik Kelimeler: ecel beşiği, ecel şerbeti, ecel teri


ELCİ


[isim] [halk ağzında]
  • Bazı yörelerde mevsimlik tarım işçisi toplayıp işçi ile işveren arasında aracılık yapan kimse

    Elci, sen akran, iyi bir oğlan bize avans verecek. - Orhan Kemal


LİCE


[isim]
  • Diyarbakır iline bağlı ilçelerden biri

C


[kimya]
  • Karbon elementinin simgesi