HESAPSIZCA Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



HESAPSIZCA harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli HESAPSIZCA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

CEZP14, HACI12, PAHA12, PAZI12, APAZ11, AZAP11, ACEP11, HAZA11, AZCA10, ECZA10, SIPA10, CEZA10, ASAP9, APSE9, HASA9, SAPA9, SAHA9, SEZA8, SASI7, ASES6, ESAS6


ASES (Kelime Kökeni: Arapça ʿases)


[isim] [tarih]
  • Osmanlı Devleti'nde Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından önceki güvenlik görevlisi
[eskimiş]
  • Gece bekçisi

Birleşik Kelimeler: asesbaşı


ESAS (Kelime Kökeni: Arapça esās)


[isim]
  • Bir şeyin özünü oluşturan ana öge, temel
[sıfat]
  • Ana, temel olarak alınan, başlıca, asal, esasi

    Esas düşünce. Esas görev.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esasa bağlamak
  • esasına bakarsan
  • esası olmamak

Birleşik Kelimeler: esas duruş, esas vaziyet


SASI


[sıfat]
  • Küf ve çürük gibi kokan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sası kokmak


SEZA (Kelime Kökeni: Farsça sezā)


[sıfat] [eskimiş]
  • Uygun, yaraşır, bir şeye değer

    Hele Topaç dedikleri o mollanın hâli görülmeye seza. - Sermet Muhtar Alus


ASAP (Kelime Kökeni: Arapça aʿṣāb)


[isim]
  • Sinir

    Bu büyük ızdırap, asabına uyuşukluk getirdi. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • asabına dokunmak


APSE (Kelime Kökeni: Fransızca abcès)


[isim]
  • Çıban

Ata Sözleri ve Deyimler

  • apse yapmak


HASA


[isim]
  • Patiska

SAPA


[sıfat]
  • Merkezden uzak, kıyıda köşede kalmış

    Eskiden sapa semtlerde küçücük dükkânlar görünürdü. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]
  • Düzgün olmayan, yolundan sapmış

    Kimileri sert çıkışlarda, karşı koymalarda, sapa ilişkilerde çözüm arıyor. - Tomris Uyar


SAHA (Kelime Kökeni: Arapça sāḥa)


[isim] [spor]
  • Alan

    Futbol sahasının kenarında düşmanlarını seyrediyordu. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sahaya çıkmak

Birleşik Kelimeler: saha amiri, saha avantajı, saha komiseri, dış saha, halı saha, iç saha, orta saha, yabancı saha, yarı saha, yeşil saha, ceza sahası, hava sahası, oyun sahası, penaltı sahası, tenis sahası, tensil sahası


AZCA


[zarf]
  • Oldukça az

ECZA (Kelime Kökeni: Arapça eczāʾ)


[isim] [kimya]
  • Canlılardaki rahatsızlıkların bozuklukların ve çeşitli hastalıkların tanısı, önlenmesi veya tedavisi için yararlanılan doğal veya sentez yoluyla hazırlanmış madde

Birleşik Kelimeler: ecza çantası, ecza dolabı, ecza kutusu, eczane


SIPA


[isim] [hayvan bilimi]
  • Eşek yavrusu

Birleşik Kelimeler: eşek sıpası


CEZA (Kelime Kökeni: Arapça cezāʾ)


[isim]
  • Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım

    O, olası ihanetim için cezalardan ceza beğenirken, ben de elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyordum. - Elif Şafak

[hukuk]
  • Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı yasaların öngördüğü yaptırım

    Cezasını tamamlayana kadar tek kişilik bir koğuşta kalmış. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ceza almak
  • ceza çekmek
  • ceza görmek
  • ceza kesmek
  • cezasını bulmak
  • cezasını çekmek
  • ceza vermek
  • cezaya çarptırmak
  • ceza yazmak
  • ceza yemek

Birleşik Kelimeler: ceza alanı, ceza atışı, cezaevi, ceza hukuku, ceza reisi, ceza sahası, ceza vuruşu, ağır ceza, nakdî ceza, ağır ceza mahkemesi, ağır hapis cezası, ağır para cezası, beden cezası, disiplin cezası, hafif hapis cezası, idam cezası, kınama cezası, kürek cezası, ölüm cezası, para cezası, pranga cezası


APAZ


[isim] [halk ağzında]
  • Avuç
[sıfat]
  • Çok az

AZAP (Kelime Kökeni: Arapça ʿaẕāb)


[isim]
  • Büyük sıkıntı, eziyet, ezinç

    Azabın, biliyorum, ölümden daha derin / Baba, isyan etmesin gökyüzüne kederin - Faruk Nafiz Çamlıbel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • azap çekmek
  • azap duymak
  • azap vermek

Birleşik Kelimeler: cehennem azabı, kabir azabı, vicdan azabı

[isim]
  • Anadolu'nun birçok bölgesinde çiftlik uşağı

    Ertesi sabah bahçede gezinirken Mehmet, emektar azaplarından birini gördü. - Emine Işınsu

[tarih]
  • Yeniçeriler zamanında gerektikçe sancaklardaki gençlerden toplanıp ordu ve donanmaya katılan asker

    Kocası ve büyük oğlu azap olarak orduya gitmişler, azap olarak ölmüşlerdi. - Nihal Atsız