HESAPLICA Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



HESAPLICA harflerini içeren 4 harfli 26 kelime bulunuyor. 4 harfli HESAPLICA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HACI12, PAHA12, ACEP11, CELP11, SIPA10, ASAP9, APSE9, HALI9, HASA9, SLAP9, SAPA9, SAHA9, SELP9, APEL8, HELA8, HALA8, HALE8, LAPA8, PALA8, ASIL6, SALI6, SILA6, ASAL5, ASLA5, SELA5, SALA5


ASAL


[sıfat]
  • Esasla ilgili, asıl ve temel olanla ilgili, esasi

Birleşik Kelimeler: asal gazlar, asal sayı


ASLA (Kelime Kökeni: Arapça aṣlā)


[zarf]
  • Hiçbir zaman, hiçbir şekilde, katiyen

    Kimseye faydası olmayıp da yalnız kendi nefsine ayırdığın servet, asla makbul değildir. - Ahmet Kabaklı


SELA (Kelime Kökeni: Arapça ṣalāʾ)


[isim] [din bilgisi]
  • Müslümanları bayram veya cuma namazına çağırmak, bazı yerlerde cenaze için kılınacak namazı haber vermek amacıyla minarelerde okunan dua

    Su selası, gündüz, vakitli vakitsiz verilirdi. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sela vermek (veya okumak)


SALA (Kelime Kökeni: Arapça ṣalā)


[isim]
  • 343 sela

ASIL (Kelime Kökeni: Arapça aṣl)


[isim]
  • Bir şeyin kendisi, örnek, kopya karşıtı

    Bir belgenin aslı.

[sıfat]
  • Gerçek, esas

    Ama benim asıl niyetim eski sevgilisinin adını öğrenmek. - Ahmet Ümit

[sıfat]
  • Bir şeyin temelini oluşturan, ana
[sıfat]
  • Aranılan nitelikleri en çok kendinde toplamış olan

    Asıl sanat budur.

[sıfat]
  • Bir görevde sürekli bulunan, yedek karşıtı

    Asıl jüri üyesi toplantıya gelmediğinden yedek üye çağrıldı.

[zarf]
  • (a'sıl) Gerçekten, gerçek olarak

    Bana umut vermeye çalışıyor ama asıl onun teskin edilmeye ihtiyacı var. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • asıl azmaz, bal kokmaz
  • aslı çıkmak
  • aslına bakarsan

Birleşik Kelimeler: asıl nüsha, asıl sayılar, aslı astarı, aslı faslı, aslı nesli


SALI


[isim]
  • Pazartesi ile çarşamba arasındaki gün

    Pazartesi günleri üst üste iki dersi olduğundan salıları turşuya dönüyordu. - Haldun Taner


SILA (Kelime Kökeni: Arapça ṣila)


[isim]
  • Bir süre ayrı kaldığı bir yere veya yakınlarına kavuşma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sıla etmek
  • sılaya gitmek

Birleşik Kelimeler: sıla hastalığı, sıla özlemi, sıla sıygası, sılayırahim, daüssıla


APEL (Kelime Kökeni: Fransızca appel)


[isim] [ekonomi]
  • Anonim ortaklıklarda sermaye artırımı için yapılan ödeme çağrısı

HELA (Kelime Kökeni: Arapça ḫalā)


[isim]
  • Tuvalet

HALA (Kelime Kökeni: Arapça ḫāle)


[isim]
  • Babanın kız kardeşi, bibi

Birleşik Kelimeler: hala kızı, hala oğlu, halazade

[zarf]
  • Şimdiye kadar, o zamana kadar, hâlen, henüz

    Annesini yanına aldığı günlerdeki mutsuzluğum hâlâ içimi karartıyor. - Erhan Bener

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hâlâ o masal


HALE (Kelime Kökeni: Arapça hāle)


[isim]
  • Bazı yıldızların, özellikle ayın çevresinde görülen geniş ve aydınlık teker, ayla, ağıl (II)

    Üstünde gençliğin, masumiyetin, saadetin verdiği bir hale vardı. - Hüseyin Cahit Yalçın


LAPA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Nişastalı tanelerin, su ile kaynatılarak bulamaç kıvamına getirilmiş durumu

    Bulgur lapası. Pirinç lapası.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lapa gibi
  • lapa vurmak


PALA (Kelime Kökeni: İtalyanca pala)


[isim]
  • Kavisli, kısa, uç bölümü geniş, kabzasına doğru daralan bir tür kılıç

    Belindeki kısa palasıyla ve omuzunda gri tüfeğiyle masanın kenarına oturdu. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pala çalmak (veya sallamak)
  • pala çekmek
  • pala sürtmek

Birleşik Kelimeler: pala bıyık

[isim] [halk ağzında]
  • Bez parçalarından dokunan basit kilim veya yaygı

    Kendi ürettiği kocaman sürünün yünlerinden Fadime Nine ne güzel palalar dokumuş. - Halide Edip Adıvar


ASAP (Kelime Kökeni: Arapça aʿṣāb)


[isim]
  • Sinir

    Bu büyük ızdırap, asabına uyuşukluk getirdi. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • asabına dokunmak


APSE (Kelime Kökeni: Fransızca abcès)


[isim]
  • Çıban

Ata Sözleri ve Deyimler

  • apse yapmak