HESAPLATTIRMAK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



HESAPLATTIRMAK harflerini içeren 5 harfli 266 kelime bulunuyor. 5 harfli HESAPLATTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ASHAP14, HESAP14, HEMPA14, HASPA14, HASEP14, SEHPA14, HARAP13, KAHPE13, PAHAL13, HASIM12, PISMA12, ESHAM11, HAMSE11, HARIM11, HASIL11, HASIR11, ISLAH11, IHMAK11, KIPMA11, PASLI11, SPERM11, SAPMA11, SAPLI11, SAPKI11, SAPIK11, SATIH11, SEMAH11, AHMAK10, AHKAM10, AMPER10, AKPAS10, EHRAM10, HIRKA10, HAMAK10, HAMAL10, HAMEL10, HAMLA10, HAMLE10, HAKAS10, HAKEM10, HAKLI10, HALAS10, HATIL10, HATIR10, HARAM10, HAREM10, HARLI10, HASAR10, HASTA10, HASET10, HASAT10, ITRAH10, KRAMP10, KAPLI10, KAPMA10, KASAP10, KAHIR10, KALIP10, KEMAH10, KEMHA10, MAHAL10, MAHRA10, MATAH10, PLASE10, PARSA10, PASAK10, PASTA10, PALAS10, PERMA10, RAMPA10, RATIP10, RASPA10, SALEP10, SALPA10, SARPA10, SAPAK10, SALAH10, SAHTE10, SAHRE10, SAHRA10, SERAP10, TAPMA10, TAMAH10, TAHIL10, APTAL9, AHRET9, AHLAT9, AHLAK9, AKREP9, ELHAK9, HELAK9, HALET9, HALKA9, HALAT9, HATTA9, HARTA9, KLAPA9, KARHA9, KAHTA9, LAKAP9, LEPRA9, PLAKA9, PARKA9, PARKE9, PATAK9, PATAL9, PAKET9, PALET9, RAHLE9, RAHAT9, TAHTA9, TALEP9, TAHRA9, ASTIM8, KISMA8, KASIM8, MISRA8, MASTI8, SITMA8, SIRMA8, SIMAK8, SIKMA8, SARIM8, SATIM8, TASIM8, ARTIM7, ASMAK7, ASLIK7, ATMIK7, ASKLI7, ALKIM7, AKSAM7, ELMAS7, EMSAL7, ISTAR7, ISLAK7, ISKAT7, IRMAK7, IRAMA7, KATIM7, KASMA7, KASEM7, KASIR7, KASIT7, KASLI7, KALIM7, KIRMA7, KILMA7, MARTI7, MAKAS7, MELAS7, MASKE7, MASAT7, MASAL7, RAKIM7, RASIT7, SIRAT7, SALMA7, SALIK7, SARMA7, SARIK7, SALAM7, SAKLI7, SAKIT7, SELAM7, SATMA7, SATIR7, TIMAR7, TIKMA7, TASMA7, TARIM7, TAKIM7, TEMAS7, ARKIT6, ARTMA6, ARTIK6, ARAMA6, ASKAT6, ASKER6, ASTAT6, ASTAR6, ATMAK6, ATLAS6, ATAMA6, ALMAK6, ALTES6, ALTIK6, ALARM6, EMLAK6, ITLAK6, ILTAR6, KITAL6, KREMA6, KAMET6, KAMER6, KARLI6, KATLI6, KATMA6, KATIR6, KARST6, KASET6, KARMA6, KALEM6, KALAS6, KALIT6, KALMA6, KESAT6, KIRAT6, KEMAL6, KELAM6, LASTA6, METAL6, MARKE6, MARKA6, MARAL6, MALAK6, MAKTA6, MAKET6, MAKAT6, MERAK6, MATLA6, RAMAK6, RAKAM6, RASAT6, SKALA6, START6, SALTA6, SALAT6, SARAT6, SARAK6, SALAK6, SAKAT6, SAKAR6, SAKAL6, SERAK6, TIRAK6, TASAR6, TARTI6, TALAS6, TAKSA6, TAKMA6, TAKAS6, TERAS6, TEKST6, TATMA6, TATLI6, ARAKA5, ATLET5, AKALA5, ALAKA5, AKTAR5, KARAT5, KATAR5, KATRE5, KETAL5, RAKET5, REKAT5, TRATA5, TRAKE5, TARAK5, TARLA5, TARET5, TALAK5, TAKLA5, TAKAT5, TATAR5


ARAKA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [bitki bilimi]
  • İri taneli bezelye

ATLET (Kelime Kökeni: Fransızca athlète)


[isim]
  • Kolsuz, askılı fanila
[spor]
  • Atletizmle uğraşan kimse, atletizmci

Birleşik Kelimeler: atlet fanilası


AKALA


[isim]
  • Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk

ALAKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāḳa)


[isim]
  • İlgi

    Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaka (veya alakasını) çekmek (veya toplamak veya uyandırmak)
  • alaka duymak
  • alakayı (veya alakasını) kesmek

Birleşik Kelimeler: kelalaka


AKTAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭṭār)


[isim]
  • Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân

KATAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭār)


[isim]
  • Tren

    Kendisini getiren metro katarı yoluna devam edip karanlık tünelde kaybolmuştu. - Osman Aysu

Birleşik Kelimeler: sürat katarı, turna katarı, yük katarı


KATRE (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭre)


[isim] [eskimiş]
  • Damla

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katresi kalmadı (veya yok)


KETAL


[isim]
  • Çirişli bir tür parlak bez

RAKET (Kelime Kökeni: Fransızca raquette)


[isim] [spor]
  • Masa tenisi, tenis vb. oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağla veya lastikle kaplanmış saplı araç, vuraç

REKÂT (Kelime Kökeni: Arapça rekʿat)


[isim] [din bilgisi]
  • Namazda bir kıyam, bir rükû ve iki secdeden oluşan bölüm

    Öğle namazının kaç rekât olduğunu unutmuş, aklında hiç namaz suresi kalmamıştı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


TRATA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Torbalı balık ağı

TRAKE (Kelime Kökeni: Fransızca trachée)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Soluk borusu

TARAK


[isim]
  • Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç

    Bir ay boyunca, kırlaşan saçlarına tarak sürmedi. - Lâtife Tekin

[anatomi]
  • İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü
[hayvan bilimi]
  • Suda yaşayan hayvanlarda solungaç
[hayvan bilimi]
  • Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarak vurmak

Birleşik Kelimeler: tarak dubası, tarak işi, tarak kemiği, tarak otu, tas tarak, ayak tarağı, çobantarağı, deniztarağı, taşçı tarağı


TARLA


[isim]
  • Tarıma elverişli olan, sınırlı ve belirli toprak parçası

    Denizciler aralarında, karadaki tarla sahiplerinden çok daha fazla, hem çok daha candan yardımlaşırlar. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarla açmak
  • tarlada izi olmayanın harmanda sözü (veya yüzü) olmaz
  • tarlanın taşlısı, karının (veya kadının) saçlısı
  • tarlayı taşlı, kızı kardeşli yerden almalı

Birleşik Kelimeler: tarla faresi, tarla kuşu, tarla sıçanı, bamyatarlası, çeltik tarlası, dalyan tarlası, mayın tarlası


TARET (Kelime Kökeni: İngilizce turret)


[isim] [askerlik]
  • Gemilerde veya kalelerde, topçu mevzilerinde topun makine bölümünü ve topçuları koruyacak biçimde yapılmış zırhlı kule

    Payitahtın göbeğinde demirletip taretlerini saraylara çevirmiş olduklarını görünce cinleri tepesinde toplanıyordu. - Attila İlhan