Hem ile Başlayan Kelimeler



HEM ile başlayan 31 kelime bulunuyor. Başında HEM olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hem kelimesinin anlamı nedir? Hem ile biten kelimeler. İçinde hem olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

HEMATOLOJİK27, HEMŞİREZADE24, HEMODİYALİZ24, HEMŞEHRİLİK23, HEMFİKİRLİK22

10 Harfli Kelimeler

HEMATOLOJİ26, HEMOGLOBİN23, HEMENCECİK21, HEMŞİRELİK18, HEMOROİTLİ17

9 Harfli Kelimeler

HEMATOLOG20

8 Harfli Kelimeler

HEMHUDUT21, HEMŞEHRİ20, HEMOFİLİ20, HEMFİKİR19, HEMZEMİN17, HEMENCEK16, HEMOROİT15

7 Harfli Kelimeler

HEMOFİL19, HEMCİNS16, HEMŞİRE15, HEMAYAR14, HEMDERT14, HEMATİT12

6 Harfli Kelimeler

HEMHAL15, HEMŞİN14, HEMATİ11

5 Harfli Kelimeler

HEMPA14, HEMZE13, HEMEN10

3 Harfli Kelimeler

HEM8


HEM (Kelime Kökeni: Farsça hem)


[bağlaç]
  • Bir kimseyi uyarmak, bir şeyi açıklamak veya anlamı güçlendirmek için `özellikle, zaten, bir de, şurası da var ki` anlamlarında kullanılan bir söz

    Hem benim oğlan yeni yeni okuyor. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hem de
  • hem de nasıl


HEMEN (Kelime Kökeni: Farsça hemān)


[zarf]
  • Çabucak

    Bugün yarın Kayseri'den haber gelir zaten. Hemen gideriz. - Nazım Hikmet

[sıfat]
  • Çok

    Onun hemen yanında duran küçük kız başını önüne eğmiş, alt dudağını sarkıtmış, kırmızı ojeli parmaklarını kucağında kavuşturup taş kesilmişti. - Elif Şafak

Birleşik Kelimeler: hemen hemen


HEMATİ (Kelime Kökeni: Fransızca hématie)


[isim] [tıp]
  • Kanın hemoglobin ile renklenmiş alyuvarı

    Bir milimetreküp insan kanında 5.000.000 hemati vardır.


HEMATİT (Kelime Kökeni: Fransızca hématite)


[isim] [mineraloji]
  • Kan taşı

HEMZE (Kelime Kökeni: Arapça hemze)


[isim]
  • Gırtlakta, ses tellerinin birbirine yapışması sonucu havanın akışını birdenbire engellemesiyle oluşan ve bir kesinti izlenimi veren ünsüz

    Rey (re'y), neşe (neş'e), mesele (mes'ele).


HEMAYAR (Kelime Kökeni: Farsça hem + Arapça ʿiyār)


[sıfat] [eskimiş]
  • Denk, eşit

HEMDERT (Kelime Kökeni: Farsça hem + derd)


[sıfat] [eskimiş]
  • Dert ortağı olan

HEMŞİN


[isim]
  • Rize iline bağlı ilçelerden biri

HEMPA (Kelime Kökeni: Farsça hempā)


[isim] [eskimiş]
  • Omuzdaş

HEMOROİT (Kelime Kökeni: Fransızca hémorroïde)


[isim] [tıp]
  • Basur

HEMŞİRE (Kelime Kökeni: Farsça hemşīre)


[isim]
  • Doktor tarafından acil durumlar dışında yazılı olarak verilen tedavileri uygulamak, hastanın bakımını düzenlemek, denetlemek ve değerlendirmekle görevli ve yetkili sağlık çalışanı, şvester

    Hemşirenin onlara ters ters bir şeyler söylediğini işitiyorum. - Ahmet Ümit

[eskimiş]
  • (hemşi:re) Kız kardeş, bacı

    İyi tanıdığım anasına ve hemşirelerine hiçbir suretle benzemiyor. - Yahya Kemal Beyatlı

Birleşik Kelimeler: hemşirezade, başhemşire


HEMHÂL (Kelime Kökeni: Farsça hem + Arapça ḥāl)


[sıfat] [eskimiş]
  • Aynı durumda olan

    Bu hususta birçok İsviçreliyi kendimle hemhâl bulmuşumdur. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hemhâl olmak


HEMENCEK


[zarf]
  • Çabucak

    Bu pencerelerin çerçevelerinde gizli bir pencerecik saklıymış, dedikodu için hemencek açılıp kapatılabilecek bir kanat. - Selim İleri


HEMCİNS (Kelime Kökeni: Farsça hem + Arapça cins)


[sıfat]
  • Aynı cinsten olan

    Benim sosyal sınıfımdaki hemcinslerinin bakımlı, alımlı ve mutlu olduklarını sanıyordu. - Ayşe Kulin


HEMOROİTLİ


[sıfat]
  • Basurlu